Giriş
(9)

Ankara'yi bilenler(25-30 yıllık daire alınır mı?)

dedeminhirkasi
Çankaya birlik mahallesi ya da Çayyolu taraflarında 25-30 yıllık evler 5-6 milyon arası. Şuan oturduğum ev 7 senelik. Eski binalarda beton kalıp sistem olmadığı vs gibi bir şey okumuştum. Var mı böyle bir şey ve siz olsanız oturmak için bu binalardan ev alır mısınız?
Çankaya birlik mahallesi ya da Çayyolu taraflarında 25-30 yıllık evler 5-6 milyon arası. Şuan oturduğum ev 7 senelik. Eski binalarda beton kalıp sistem olmadığı vs gibi bir şey okumuştum. Var mı böyle bir şey ve siz olsanız oturmak için bu binalardan ev alır mısınız?
0
dedeminhirkasi
(12.01.25)
Ankaraliyim, alirdim cankaya’da. 40-50 yillik binalar bile cok saglam hala. Bi apartmana, daireye bakar, bi sikinti gormediysem alirdim.
Bu arada projelerde (oran vs) 7-8 milyona guzel evler var daha yeni olarak. Arkadasim aldi ordan biliyorum. Belki 5-6’ya daha yeni bir ev de bulunabilir eger boyle bir arayisiniz varsa
0
mor oje
(12.01.25)
Elbette alırım
0
primetime
(12.01.25)
Ayrancı da 50 yıllık dairede oturuyorum, alırım.
0
mirty
(12.01.25)
eski ev almam. o paraya ayranci'da yeni ev alirsin.
0
antikadimag
(13.01.25)
ankara'da özellikle de merkezi konumda 25-30 yıllık bina "yeni" sayılır.
0
mark greg sputnik
(13.01.25)
25-30 senelik dediginiz bina 99 depreminden önce yapilmistir. Ankara, 2003 senesinde yürürlüge giren deprem yönetmeligi kapsaminda degildi ilk etapta. Bu yönetmelik Gölcük depreminden direkt etkilenen sehirler icin yürürlüge sokuldu ilk olarak, 81 ili kapsayacak sekilde ta 2011 senesinde genisletildi. Yani almak istediginiz bina 1992 yönetmeligine göre yapilmis bir bina. Ankara üstelik deprem bölgesi. Türkiye'de hemen her sehir deprem bölgesi zaten.
Binanin planlarina ve imarini yapan kisilere ulasip haklarinda bir bilgi edinebilirsen bir ihtimal almayi düsünebilirsin, onun disinda ben Türkiye gibi kontrolsüzlügün ve hirsizligin girla gittigi bir ülkede 30 senelik binaya yatirim yapmazdim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.01.25)
Garantici bir insanim ywni bina alirdim bi sıkıntı ciksa hayatından olursun. Farzetki bina yeniden yapilacak tasin geri gel yapilmasini bekle bi kac milyon ona ver olme essem olme

Gecerim taze evlere max 15 yillik misssss
0
Zetnikov
(13.01.25)
bahçeli emek en az 50 seneliktir. gayette alınıp satılıyor.
0
mikahakkinen
(13.01.25)
alırım, büyük ihtimalle ekonomi biraz toparlandığında o evler kentsel dönüşüme girecektir.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(13.01.25)
(14)

sırt çantası kullanımı

dedim ben sana
seyahatlerde hep çapraz çanta kullanıyorum. yanıma cüzdan, pasaport, powerbank ve şarj aleti alıyorum sadece. sırt çantası fobim oldu resmen. en güvenilir şehirlerde bile acaba biri çantamı açar da cüzdanımı, pasaportumu alır mı korkusu yaşıyorum. sokaklarda görüyorum çokça kullananı ama ben asla ce
seyahatlerde hep çapraz çanta kullanıyorum. yanıma cüzdan, pasaport, powerbank ve şarj aleti alıyorum sadece. sırt çantası fobim oldu resmen. en güvenilir şehirlerde bile acaba biri çantamı açar da cüzdanımı, pasaportumu alır mı korkusu yaşıyorum. sokaklarda görüyorum çokça kullananı ama ben asla cesaret edemiyorum. decathlonun 10lt olan küçük modelinden var 2 tane, tedirginliğim yüzünden kullanamadım bi türlü. var mı sizin taktiğiniz sırt çantası kullanırken? özel eşyalarınız için aldığınız bi önlem vs?
0
dedim ben sana
(12.01.25)
Aradım bulamadım bir duyuruda bunu konuşmuştuk.senin çözümün direk samsonite securipak.türkiye dekiler bir eski versiyon yenisinde çantanın üst kısmından usb c bağlantısı falan da var.
0
duptıs
(12.01.25)
Çantaya küçük kilitlerden takabilirsin.
Hedef olmamak için pahalı ve gösterişli giyinme. Sana bakınca bundan pra çıkmaz desinler
0
wd40
(12.01.25)
Bel çantası?
0
thesomberlain
(12.01.25)
dun bir sirt cantasi gordum. sirta bakan kisimdan giris var sadece. ornek olsun diye koyayim.

www.amazon.com.tr

bir de orta kisimdan koyulan var, o da bu: www.trendyol.com
0
supergirl
(12.01.25)
@duptıs bu baya büyük ya daha küçük bişey lazım bana.

@wd40 falçatayla ya da bıçakla kesebiliyorlar çantaları instagramda çok video gördüm öyle.

@thesomberlain amaç alternatif üretmek değil de sırt çantasını nasıl güvenle kullanabilirim?
0
🌸dedim ben sana
(12.01.25)
Çantanı falçatayla kesecekler kadar korkuyorsan bence hiçbir yere çıkma. Kesilmeyecek çanta demirden falan olmalı.
0
wd40
(12.01.25)
@wd40 hocam şimdi bu bir öneri mi gerçekten ya. hani güvendiğiniz yöntemden devam edin demek yerine neden üslubunuzu bu kadar kötü bir dille karşı tarafa anlatmayı tercih ediyorsunuz? neden negatif yani. gerçekten anlamıyorum.
0
🌸dedim ben sana
(12.01.25)
anti-theft cantalara bakabilirsin. ben gene de capraz cantayi daha güvenli buluyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.01.25)
www.mavi.com
Bunun siyah olanından kullanıyorum ama malzeme kalitesini beğendiğimi söyleyemem.

Bir de hem sırt, hem omuz çantası gibiler var, mesela:
www.boyner.com.tr
0
kendi helvasını kavuran zombi
(12.01.25)
canta linki verdim ama kendim ne yaptigimi soylemedim.

1- kimlik veya pasaport tasimiyorum. evet zorunlu ama bu yasima kadar bir sorun yasamadim. yurtdisinda yasiyorum. polis kimlik sordu bir kere, telefondan gosterdim sorun cikarmadi. tatile gittiysem de yanimda tasimiyorum, odada birakiyorum. her seyimin fotografi var telefonumda, sifreli.
2- cuzdan kullanmayali yillar oluyor.
3- nakit ya hic ya da nadiren az miktarda tasiyorum. o da cantanin muhtelif yerlerine atilmis oluyor.
4- hic debit veya kredi karti yok ustumde. ama bunu Apple Pay'e borcluyum elbette. TR'de olmamasi uzucu gercekten. ATM'yi bile boyle kullaniyorum.
5- seyahat esnasinda pasaportumu pasaport cuzdani gibi bir sey var, onda tasiyorum. simdi icine bir de Airtag koydum ne olur ne olmaz. yani calinmasina cozum degil ama ben zaten evde nerede oldugunu bulmak icin koydum.
0
supergirl
(12.01.25)
Kardeş bel çantasını çapraz olarak omzuna asabilirsin ve bahsettiğin zamazingolar içine sığar. Bakış açını değiştir
0
thesomberlain
(13.01.25)
XD Design'ın çantaları kesilmeye karşı korumalı diye biliyorum. İsterseniz bir bakın. Ben böyle bir ihtiyaç/endişe açıkçası hiç yaşamadım. İstanbul'da yaşıyorum, eğer çantamda değerli bir şey varsa ve kalabalığa girersem gerekirse çantamı önüme alıp tenhaya kadar bu şekilde devam ediyorum.

Bir erkek olarak cüzdanımı ve cebime sığabilecek değerli eşyamı/paramı çantamda asla taşımam. Çantamda yükte ağır pahada hafif şeyler (termos, şemsiye, powerbank vs) ile bilgisayarım olur. Çantanızın kesilmesinden endişe ediyorsanız, bence para, cüzdan, pasaport, kimlik gibi en önemli eşyalarınızı üzerinizde taşımanız bence çok daha yerinde olur.

Eğer yukarıdaki çantanın fiyatı yüksekse, şu çantaya bakabilirsiniz: www.decathlon.com.tr

Hırsızlığa karşı ekstra koruması yok diyebiliriz ancak sırta en yakın olan bilgisayar bölümünde fermuar için çok basit, kilit bile diyemeyeceğim bir lastik parça var. Fermuarı oradan geçirirseniz açarken gerçekten biraz uğraştırıyor. Değerli eşyalarınızı bu kısma koyarsanız, bu kısım oldukça ince, sırtınıza aşırı yakın ve dışarıdan kesilmesi zor bir yerde olduğu için değerli eşyalarınız bir miktar daha güvende olacaktır. Bu çantanın bir ufak boyu daha mevcut ama onun sırta böylesine yakın ve kesmesi zor bir gözü mevcut değil, sadece ana göz var.

Çapraz sırt çantası yıllar önce kullandım. 15 yıldır da iş için aralıksız postacı çanta kullanıyorum. Tek omuzdan geçen çantalar ağır kullanıma hiç uygun değil, ağır yükle gerçekten insanı yormakla kalmıyor, sağlığa da zararlı. Ancak siz sadece bu saydığınız eşyaları alıyorsanız çanta zaten hafif olacağı için gözünüzün kesmediği yerlerde çapraz çanta kullanıp yerine göre çantanızı tek hamlede önünüze alabilirsiniz.
0
10551037
(13.01.25)
Sirt cantasi icin guzel oneriler gelmis, sirt kismindan acilanlar var. Kalabalik yerlerde cantami onume alirim +1

bunun disinda w40'a kizmissiniz ama, dunya gercekten o kadar tehlikeli bir yer degil, yani guney amerika'dan asya'ya onlarca ulke gezdim, kadin olarak ucra yerlerde de dolastim, bahsettiginiz tarzda bir olaya rastlamadim. Bu demek degil ki bu tarz olaylar olmuyor, esyamizi acip gezelim, elbetteki oluyor ama ortalama bir ozenle ve daha tehlikeli sehirlerde bazi mahallelere girmeyerek, esyalari otelde birakarak vs onlem alinarak bir cok kisi gerek tek basina gerek grupla geziyor. Bu nedenle bu denli endise yaratacak sekilde tehlike icinde yasadiginizi dusunmenize neden olan bir sey var mi ona bakmak onemli olabilir.
0
kassiopeia
(13.01.25)
Çapraz çantanız ne büyüklükte? Neden kullanmaya devam etmiyorsunuz? Önden takılan çapraz çantalar iyi görünüyor.

Antitheft çantalar var. Onlara bakabilirsiniz.

Mümkün olduğu kadar az özel eşya olsun: pasaport, kredi kartı, anahtar. Bunlar zaten çok az yer tutuyor ve ben direkt montun fermuarlı iç cebinde tutuyorum. Çanta vs de değil.

Benim için kalanı çalınsa can sıkıcı olur ama soruna dönmez düzeyinde olunca decathlon çanta yetiyor. Açılır mı? Evet mümkün. Çok kalabalık bir yerse önden asıp hayatıma devam ediyorum…
0
master of ceremonies
(13.01.25)
(13)

Grip aşısı yaptırıyor musunuz?

veritaslibertas
sb.hayatımda hiç grip aşısı olmadım, yaptırmak lazım mı? her sene mi olunuyor bu nasıl oluyor? hastaneye gidip grip aşısı olmak istiyorum mu diyorsunuz?bir de grip aşısı oldunuz mesela, eylül ekim gibi yaptırmak iyi gerekiyormuş sanırım, kışı hastalıksız geçiriyor musunuz gerçekten?tşk.
sb.
hayatımda hiç grip aşısı olmadım, yaptırmak lazım mı? her sene mi olunuyor bu nasıl oluyor? hastaneye gidip grip aşısı olmak istiyorum mu diyorsunuz?

bir de grip aşısı oldunuz mesela, eylül ekim gibi yaptırmak iyi gerekiyormuş sanırım, kışı hastalıksız geçiriyor musunuz gerçekten?
tşk.
0
veritaslibertas
(09.01.25)
Kronik hastalığın varsa veya çok yaşlıysan Devlet sana aşı tahsis ediyor. Kış girişi Aile hekimine gidip reçete ettirip aşıyı oluyorsun.

Yaşlı veya kronik hasta değilsen eczaneden para verip alıp olabilirsin. Olacaksan dikkat et soğuk zincirini bozma.

Ek: Bazı tip alerjisi (yumurta vardı sanırım içlerinde) olanlar bu aşıyı olamıyor. Alerjiniz varsa konu hakkında Hekim veya eczacınızla görüşün.

10 yıldır falan yaptırırım. Hiç grip olmadım.
0
Mirket
(09.01.25)
Yaptırıyorum, ailemdeki 50 yaş üstü herkesi de her sonbahar yaptırana kadar rahat bırakmıyorum. Aşı yaptırmadığım her kış sağlam bir grip geçiriyordum, aşı yaptırınca ya hiç hastalanmıyorum ya da çok hafif atlatıyorum.

Kronik hasta ya da 65 yaş üstüyseniz aile hekimi reçetesiyle, değilseniz eczaneden parasıyla alınıyor. Mahalledeki eczacımıza eylülde soruyorum, yeni aşı gelince haber veriyor, gidip yaptırıyoruz.
0
kobuzchu kiz
(09.01.25)
ben ilk defa bu sene yaptırdım. bebiş olunca dr muhakkak yaptır dedi bende yaptırdım. eylül ekim gibi yaptırılıyor.
0
eisberg
(09.01.25)
her yil yaptiriyorum senelerdir grip olmadim.
0
mamu
(09.01.25)
yaptırmadım ama düşünüyorum ben de. öneren doktor, eczacı çok duydum.
0
elorelia
(09.01.25)
yıllar önce oluyordum. koruyuculuğu da var (en azından bende) aşı olduğum zamanlarda grip olsam bile daha hafif atlatıyordum. sonra aşı olmayı bıraktım.

risk grubundakiilere ücretsiz yapılıyor. aşı dönemi de ekim kasım aralık gibi.

bu arada sb sadece başlık anlamına geliyor. buna benzer platformlarda sorunuz sadece başlıktan ibaretse yazılırdı. burada oldukça yanlış kullanılıyor. bilgi vermek istedim.
0
exlibris
(09.01.25)
hayatimda sadece bir defa grip asisi oldum, o da babamin zoruyla ve sadece bir defa grip oldum, asi oldugum sene. o sene grip sebebiyle ölüyordum az daha. ne tam hasta oluyorum ne iyilesiyorum. doktorlar anlamiyor, ilaclar care olmuyor.
bir daha da grip olmadim.

bu olay üstünden 22 sene gecti. 22 senedir grip asisi olmuyorum. 22 senedir grip de olmuyorum.
diger asilarim tam. grip asisi asla olmam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.01.25)
Yaptırmıyorum. Zaten nadir olduğum ve ilaçsız ayakta atlattığım bişi, nadiren yatağa düşürür beni. O zaman da hiç sekmez kesin kriptik tonsilit olmuşumdur strep a kapmışımdır. Tek doz deposilin vurulmazsam asla iyileşemem.

Benim açımdan gereksiz. Annem babam yaşlılar ve hastalıkları var onlar yaptırıyor.
0
kullanicadi
(09.01.25)
Yaptırmıyorum.

Nezle / grip olmayı da bir nevi yenilenmek olarak düşünüyorum.
Kaynatılmış bitkisel içeçekler yeterli oluyor tedavi adına
0
diyecevaplandı
(09.01.25)
Gecen sene yaptirdim hiç hasta olmadim alakali mi bilmiyorum
0
Zetnikov
(09.01.25)
Daha önceden yaptırıyordum. bu sene de yaptıracaktım ama fırsat olmadan grip oldum.

3 haftadır tam anlamıyla %100 iyileşemedim. ilk hafta iyi değildi. şu an %90 iyiyim diyebilirim.

aşınızı olun.
0
false pretension
(09.01.25)
zengin bir şirkette iken yaptılar bize.

hemen arkasından zaten hasta oluyorsun bağışıklığın güçlensin diye. o zamanlar aşılar böyle çipli kokteylli değildi aşılar. tey teyy sene 2005 olsa gerek. ilk sene işe yaramıştı.
ikinci sene yaramadı.

şimdi yaptırmam. kasa ile narenciye yerim daha iyi.
hatta arı soksa diye dua ederim.

zaten vakti geçti. beslenmenize dikkat edin.
0
mathilda.may
(09.01.25)
ben son 4 yıldır eykim başı gibi eczaneden parayla alıp yaptırıyorum. kışın da 2-3 günde bir c vitamini takviyesi alıyorum. max. 1 veya 2 defa hasta oluyorum. ondan önce bütün kışı hasta geçirirdim. bence çok faydalı.
0
bim tribi
(09.01.25)
(7)

Bir Klasik Müzik Eseri Vardı

duma duma dum
Aralarda fiiyyt diye ıslık çalınıyor. Adını bilen var mı?Teşekkürler şimdiden ve rezil anlatımım için kusura bakmayın.
Aralarda fiiyyt diye ıslık çalınıyor. Adını bilen var mı?

Teşekkürler şimdiden ve rezil anlatımım için kusura bakmayın.
0
duma duma dum
(08.01.25)
aklıma Cem Yılmaz'ın esprisi geldi. Fıkraya giriyor "Bir adam var" diyor, sonra "ama biliyorsanız bu fıkrayı anlatmayayım" diyor. Seninki de öyle olmuş kardeş, teşekkürler.

Az biraz detay versene yahu. Şarkının tamamı mı ıslık, nakaratta mı geçiyor, kısa mı sürüyor, ritmi var mı...
Hatta melodisi aklındaysa, mırıldanarak ses kaydı yapıp koy, belki öyle buluruz.
0
sinematematikci
(08.01.25)
Melodisi hiç aklımda değil ama yaylılar ile çalınıyor onu biliyorum. Haklısınız çok detaysız sordum ama bu kadarı aklımda sadece.
0
🌸duma duma dum
(08.01.25)
Islıklar sadece aralarda, fiyytt diye çalınıp bitiyor.
0
🌸duma duma dum
(08.01.25)
open.spotify.com bu mu?
klasik sayilir ama klasik müzik eseri degil tabii.

ya da bu: open.spotify.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.01.25)
Hayır maalesef bu değil.
0
🌸duma duma dum
(08.01.25)
Maalesef :/ çok teşekkürler ilginiz için.
0
🌸duma duma dum
(08.01.25)
İçinde kısmi ıslık geçen şu şarkıları da buldum. Bunlar da değilse, işin imkansız artık.

youtu.be

youtu.be

youtu.be

youtu.be
0
sinematematikci
(15.01.25)
(5)

Schengen vizesi sorusu

lacrim
Gencler selam, Abimin mayis ayinda 3 gunluk yunanistan gezisi var sirketiyle, sirket vizeye basvurdu ve 1 mayis-22 mayis arasi, 7 gun kalmali vize vermisler 2 girisli, biz daha fazla verirler, benim yanima da gelir 1-2 hafta kalir diye dusunuyorduk. Simdi 3 gun yunanda takildiktan sonra ordan direkt
Gencler selam,

Abimin mayis ayinda 3 gunluk yunanistan gezisi var sirketiyle, sirket vizeye basvurdu ve 1 mayis-22 mayis arasi, 7 gun kalmali vize vermisler 2 girisli, biz daha fazla verirler, benim yanima da gelir 1-2 hafta kalir diye dusunuyorduk. Simdi 3 gun yunanda takildiktan sonra ordan direkt polonyaya gecse, kalan 4 gunluk sureyi kesinlikle gecirmemesi mi gerekir yoksa 22 mayistan once turkiyeye dondugu taktirde cok da bir sikinti olmayacak midir? Cevaplariniz icin simdiden tesekkurler.
0
lacrim
(08.01.25)
Kesinlikle geçirmesi gerekir. Sınırdan çıkarken hayırdır süreyi neden geçirdin diye sorarlar. Sonraki başvurularda da sıkıntı olur. Adamlar red verecek neden arıyor zaten
0
jülsezar
(08.01.25)
Geçirmemesi*:)
0
jülsezar
(08.01.25)
7 gunden fazla kalamaz. bir daha vize almasi cok zorlasir. hic riske girmeyin
0
seljax
(08.01.25)
ikinci alisinda daha uzun süreli verirler ama su durumda 6. günde cikis yapsin schengen'den. yoksa bir daha schengen'i anca hayallerde görür.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.01.25)
para cezası da olabiliyor assssla 1 gün bile uzun kalmasın. girdiğin günle çıktığın gün de sayılıyor bu arada saat bazlı hesaplanmıyor ona göre dikkat edin.
0
jelly bear
(08.01.25)
(9)

japonca tercüman vs. translate

green eyed penguin
japonya'daki ünlü bir tasarımcıya, türkiye’ye özgü kumaş ve tasarım işlerini gösteren kısa bir PDF dosyası hazırlıyoruz. sizce yazdığımız yazıları Japonca’ya translate ile çevirmek yeterli olur mu yoksa Japonca tercüman kalite olarak çok fark mı yaratır?
japonya'daki ünlü bir tasarımcıya, türkiye’ye özgü kumaş ve tasarım işlerini gösteren kısa bir PDF dosyası hazırlıyoruz. sizce yazdığımız yazıları Japonca’ya translate ile çevirmek yeterli olur mu yoksa Japonca tercüman kalite olarak çok fark mı yaratır?
0
green eyed penguin
(07.01.25)
Japonca okuyamıyorsaniz translate kullanmanın mantığı yok çünkü düzgün çevirip çevirmedigini anlamayacaksınız. İş yapmak istiyorsanız kendi işinizi ciddiye alın ve tercüman ile çalışın.
0
mirty
(07.01.25)
Paragrafları kısa tutun, çapraz bir iki defa ters düz çeviri yapın anlam kaymiyorsa bitti gitti. Tercümanlik bir şey yok
0
topkapiaksaray
(07.01.25)
ünlü bir tasarimciyla calisacak kadar ciddiye alinmak istiyorsam hem karsidaki kisiye hem isime saygi duymakla baslarim. karsima google translate terk bir portfolyo gelse kafadan elerim. lisede dönem ödevi yazmiyorsunuz. tercüman tutun. saygi duyun, ciddiye alinin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.01.25)
günün sonunda ticarete dönüşecek mi yoksa öylesine bi bilgilendirme pdf'i mi? ilkiyse düşünmeden çok iyi bir tercüman. ikincisiyse 2-3 defa chatgpt'ye kontrol ettirerek. ama tur-jp yerine eng-jp yapın
0
avatar is back
(07.01.25)
Ünlü bir tasarimciysa zaten ingilizce kullanmali diye düsünüyorum sonuçta dünya ile entegre olmak onun sorumlulugunda.
0
feastofthedamned
(07.01.25)
ingilizce yazın. ciddi bir iş ise 3-5 kuruştan kaçmayın japonca tercüme yaptırın. zaten kısa demişsniz
0
paintov
(07.01.25)
Ben de ingilizce ulasirdim acikcasi ama kusursuz bir ingilizce olsun. Ingilizce bilmiyorsa da ingilizceden japonyaya cevirmek onun sorumlulugu. Ingilizce anlamayan + ceviremeyen tasarimciyla zaten is yapmak iskence olur, ha bire tercuman mi tutacaksin.
0
hot potato
(07.01.25)
Kesinlikle bir Japonca tercümanına okutun. Bazen eş anlamlı kelimeler kalite kaybına neden olabiliyor. Mesela;

- 2 top kumaş aldım terziden
- 2 top terziden kumaş aldım

ifadeleri arasında epey anlam farkı var. Ama translate uygulamaları bu "argo" işleri bilmediği için doğru şekilde çevirmeyebilir.

Bu arada 33 yıldır Japonlara rehberlik yapmış bir tanıdığım var. İkinci anadili Japonca, isterseniz uygun fiyata size yardımcı olur. Eski toprak bir kadın da olduğu için kumaş gibi terimlere de hakimdir muhtemelen. İhtiyaç olursa özelden haber verebilirsin.
0
sinematematikci
(08.01.25)
chatgpt'ye çevirebilir, ardından imla ve gramere göre kontrol ettirebilirsin. Bence çalışır.
0
eurhka
(08.01.25)
(4)

Afad kurtarma operasyonu yaptığında, kurtardığı kişiden para alıyor mu

fildirfildir
dağda kaldık, geldi bizi helikopterle kurtardı diyelim. para alıyor mu?
dağda kaldık, geldi bizi helikopterle kurtardı diyelim. para alıyor mu?
0
fildirfildir
(07.01.25)
hayat kurtarmak devletin asli görevlerinden biridir. kurtarılan hayata paha biçilemeyeceği için bunu özel şirketler değil, devlet yapar. para da almaz.
0
co2s2
(07.01.25)
Avusturya'da söyle: devletin kurtarma alani olarak tanimladigi yerler var. Yani sen 3300m dag zirvesinde firtina sebebiyle kaldiysan kimse 100+ manpower, yakit, helikopter her sey vergimizden karsilansin, kurtarmak devletin asli görevidir geyiklerine girmiyor.
Devlet seni yolun oldugu yere kadar kurtariyor.
Gerisi icin iki organizasyon var.
Biri Alpenverein, digeri Bergrettung.
Alpenverein yillik kisi basi 66 euro, Bergrettung tüm aile icin yillik 32 euro. Ama Alpenverein ile bazi ek kazanimlar elde ediyorsun (daglardaki Gasthaus'larda ve Refuge'larda indirimli konaklama, bazi egitimlerden indirimli faydalanma gibi).
Bu sebeple insanlar bu ikisinden birine üye oluyorlar ki sonra kazik gibi girmesin.

Bir zeka küpü arkadasim bunlara üye olmadan kayaga gitmisti arkadasiyla. Arkadasinin bacagi kirilmis. Mecbur helikopter falan gelmis. Sonra cikan fatura 8400 euroydu ve bu tedavi masrafi degildi, tedavi zaten sigortadan karsilaniyor. Bu sadece kurtarma operasyonu masrafiydi. Helikopter pistten aldi, en yakin hastaneye götürdü yani.

Türkiye'de nasil bilmiyorum ama verginin harcanacagi yerin de bir siniri olmali. "Ben daga tirmanicam, devlet beni kurtarsin" tam bir "devlet bana bakmüyor" yaklasimi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.01.25)
arama kurtarma hizmetleri ücretsiz.
0
glamdr1ng
(07.01.25)
AFAD para istemiyor. Bu arada dağ ortamlarında AKUT, AFAD'dan daha iyidir, aklında olsun. AKUT da bedava.
0
sinematematikci
(08.01.25)
(3)

Afrika yolculuğu ve sorular

evimin paspasi
Özellikle yeni gidenler veya host/hostes arkadasların da bilgisi varsa lütfen bilgi gerekli bu konularda.birkac haftalığına Johannesburg'a gitmeyi düşünüyorum. vize gerekmiyormus ve aşı zorunluluğu var mı? bir de başka bir sey gerekli mi acaba ? kisisel pasaportumu ve cantami alip, direkt gidebiliyo
Özellikle yeni gidenler veya host/hostes arkadasların da bilgisi varsa lütfen bilgi gerekli bu konularda.

birkac haftalığına Johannesburg'a gitmeyi düşünüyorum. vize gerekmiyormus ve aşı zorunluluğu var mı? bir de başka bir sey gerekli mi acaba ?

kisisel pasaportumu ve cantami alip, direkt gidebiliyorum di mi? arastirmalarima göre öyle gözüküyor.
0
evimin paspasi
(06.01.25)
evet gidebiliyorsun ama havalimanindan alinmani dahi ayarlaman gereken bir yer orasi. havalimaninda da ben sizi almaya geldim diyen herkese de "aa ok hadi gidelim" dememeniz, adamin dötünün kesildigi bir yer.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.01.25)
Türkiye'den aşı istemiyorlar sanırım ama ben olsam sarı humma aşısı yaptırırdım.
0
kimlanbu
(07.01.25)
www.seyahatsagligi.gov.tr

Sağlam bir sivrisinek kovucu alın.
0
kobuzchu kiz
(07.01.25)
(22)

Kaçıncı birliktelikten sonra çocuk oldu?

tahirkemalbozoglu
Genelde ilk birkaç denemede karavana olduğu söyleniyor. Sb
Genelde ilk birkaç denemede karavana olduğu söyleniyor. Sb
0
tahirkemalbozoglu
(06.01.25)
Nokta atisi yapabilmek için yumurtlama zamanlarini seçmelisin.
0
feastofthedamned
(06.01.25)
Daha önce cocuk olmadiysa bunu bilemezsin. Belki hic olmayacak?

Bildigim 2 tane ilk denemede.
Bir arkadas 1 yilda falan ama onun polikistik overi vardi.
Deneyip deneyip olmayanlar ama söylemek istemeyenler de vardir kesin.
0
sonsuz
(06.01.25)
@sanem, kac yasindasin ayiptir sormasi?
0
sonsuz
(06.01.25)
Biz 33 uz. Geç kaldığımız söyleniyor ve yavaş yavaş korku duymaya başladık, ilk denemerdeyiz.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(06.01.25)
Abi 33 yaş geç diyen kimse biraz okusun, araştırsın Allah aşkına ya. Geç değil abi 33 falan. Google yaparsan zamanlaması, sperm kalitesini artırmak için yapılması gerekenler falan bulursun.

Yaptığınız stres bile etkiler. Fransa'da etrafımda bir sürü çocuğu 35+ yapanlar var, kimse de "35 geç kalmış" demiyor. Türkiye'nin baskısı biraz o. Kulak asmayın, 33 güzel yaş.

Baktınız her şeyi yaptiniz, olmuyor. O zaman bir sperm kalitesi vs baktırirsin.
0
logisticsmanager
(06.01.25)
2-3 ay tavsan modu on olarak calismak gerekebiliyor.
bir de erkekler bir ise yaramiyor derler :)
33 gec falan degil..
0
cooperr
(06.01.25)
Ben 23’te evlenmiştim, 29’da tüp bebek ile oldu.
0
deartheodosia
(06.01.25)
Geç veya erken derdine düşmeyin. Tıbben '6 ay korunmasız ilişkiye rağmen' gebelik olmuyorsa kısırlık düşünülmeye başlanır.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(06.01.25)
bir kadının hamile kalma günü ayda 4 gündür.

boşalma sonrasında kadın bir süre yatar konumda kalsın. kalkmasın. bu çok klasik bir yöntemdir.

ovülasyonu takip eden uygulamaları kullanmıyorsanız tavsiye.

ek olarak sperm sayı ve kalitesi artırıcı ile kadının folik asit oranının yükseltilmesi için bitkisel yardımcılar araştırabilirsiniz.

Allah'ın adını veriyorum, yok bilimsel yok tıbbi vs gelmeyin. ilaçlar zaten bitkileri temele alarak üretiliyordu ve şu an sadece semptom tedavisinde kullanılıyor.
farma lobisi bir gerçek.
neyse.

para varsa bol bol istiridye, mavi yengeç, mavi midye vs yiyebileceğiniz bir boracay tatili tavsiye ediyorum.


ek:
sevişme amacınız yavrulama olmasın. o biraz hedef şaşırtır. amaç o olsa da bunu hedef yapmayın yani.
0
mathilda.may
(06.01.25)
olayı akışına bırakmazsanız inadına olmaz.
normal korunmasız o meseleyi "gerçekten" hiç düşünmeden devam etmeniz lazım.
insan psikolojisi biyolojiyi çok etkiliyor.

tabi şu var; yumurtlama dönemleri daha aktif olmaya bakın, genellikle adetin 10-14. günleri.
mesela adete yakınken yaptıklarınız bir işe yaramaz.
0
nuisance2
(06.01.25)
Tek attik ;)

Modern tıbba laf edenleri ömür boyu modern tıp hizmetinden mahrum bırakma sisteminin de gelmesi lazim
0
abuzer
(06.01.25)
@ Abuzer, sen her alanda müstesnasin hustad.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(06.01.25)
yaş konusunda erken veya geç diye bir şey yok arkadaşlar. Her bünye farklı. Kimi için 25 geç, kimi için 45 erkendir. Panik yapmayın.

Döllenme olasılığını arttırmak için teknik takip ve araçlar var, onları önermişler. Bunları deneyebilirsiniz.

Bunun dışında isterseniz sperm sayımı, sperm kalitesi incelemesi, yumurta kalitesi incelemesi gibi tıbbi araştırmalar da yaptırabilir, doktorlardan tavsiye alabilirsiniz.

Bir arkadaşımın yaptığı model de şu, bir yıl boyunca kadın hemen hemen her ay yumurtlama döneminde, yumurtasını aldırıp, dondurdu. Erkek de toplamda 5-10 kere falan sperm verdi ve dondurdu. Sonra laboratuvarda bunların her birinin kalitesini incelediler. En kaliteli yumurtayı ve en kaliteli spermi seçip, onları tüp bebek yöntemiyle rahme yerleştirdiler. Sonuçta da güzel ve sağlıklı bir çocukları oldu. Ama tabi zenginlerdi toplamda 15.000 dolar falan harcamışlardı sırf bu işe.

Hatta bence döllenme öncesinde doktora gidip, biyolojik durumlarınızı incelettirmek daha da faydalı olabilir. Alkol, sigara kalıntısı, kanserli hücre olasılığı, kalıtsal hastalıklar, bulaşıcı hastalıklar... gibi bir çok olasılığa karşı ortada çocuk yokken hazırlık yapmak veya önlem almak belki de çocuğunuzun hayatını kurtarır.
0
sinematematikci
(07.01.25)
33 yasinda gec kaldiginizi söyleyen sersemlerden uzak durarak stres faktörünü azaltmaniz gebe kalmak icin cok faydali olacaktir.
denemeye basladiginizi kimseyle paylasmayin. insanlar asiri hadsiz. sorularla sikbogaz edilmeye, iyice üstünüzde stres faktörü olusturulmasina ihtiyaciniz yok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.01.25)
çevremdeki çoğu kişi ben dahil 2-3 ay zamanları takip ederek çocuk sahibi oldu.

Zamanında sevgilimiz hamile kalacak diye kafayı yiyorduk, meğer zor olan şey hamile kalmasıymış.
0
kimlanbu
(07.01.25)
ilk denemede de olabilir, 1 yıl sonra da olabilir. erken yaşlarda bir yıldan önce araştırmaya bile gerek görmüyor sanırım doktorlar. çünkü sebepsiz de olabiliyor. ama 33 yaş için o kadar beklenmez. ben olsam 6 ay sonra doktorun kapısını çalmıştım. 33 geç bi yaş değil ama erken de değil.
0
elorelia
(07.01.25)
bu o kadar nasip işi ki yani matematiği filan yok bence. boşuna kendinizi strese sokmayın olacağı varsa olur zaten.

32 yaşındayım, tek yumurtalığım yok, diğerinde de kist vardı. gittiğim her doktor çocuğun olmaz böyle tüp bebek şart diyordu. amh düşüktü. hormonlar kötüydü. yumurtlama günü haricinde bir günde, doğum kontrol hapına rağmen bebişim oldu.
bebeğimin gelesi vardı geldi, allah isteyen herkese versin inşallah.

o yüzden bir şeyleri eksik mi yapıyoruz stresine giren herkese bunu diyorum tamamen salın yani olacağı varsa böyle de oluyor.
0
yenibirgüzelnick
(07.01.25)
33 yaş artık "gecikmeye başladın" yaşı bence. işi sıkı tutmakta fayda var. 3 denemede çocuk olmadıysa sıkıntı var demektir. en yakın laboratuvara sperm testine gidersin. değerlerine göre hareket edersin.

eksisozluk.com

direkt bu yazımı oku hatta.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(07.01.25)
ya ek yapmak istiyorum, bizde başka durumlarda sıkıntı vardı; doktor takibinde elverişli günleri söylerdim, bugün annemde konuşkan değildin diyerek cezalandırırdı falan. yani olmuyor gibi bir durum yoktu.
0
deartheodosia
(07.01.25)
periyod takibi yapmadan 6 ay falan oldu, daha fazla hatta.
0
kondansator
(07.01.25)
Biz akışına bıraktık 4 ay içinde oldu yaşlar 35 idi.

Ablamlar yillarca denedi, 9 kez tüp bebek denediler, alternatif tedavilere gittiler neredeyse denemedikleri şey kalmadı sonra İngiltere'ye taşındılar 2 ay içinde oldu, yaşı 40 bu arada. Kafa rahatlığı çok önemli.
0
mirty
(07.01.25)
1

sigara içenlerin işi zor.
0
jamswety
(07.01.25)
(2)

istanbul'da hiç sarımtırak minibus var mı?

tabudeviren
eskiden anadolu yakasında vardı, belki karşıda hâlâ vardır.anadolu yakasındakiler ne zaman kaldırıldı?
eskiden anadolu yakasında vardı, belki karşıda hâlâ vardır.
anadolu yakasındakiler ne zaman kaldırıldı?
0
tabudeviren
(05.01.25)
sarimtirak minibüs derken istanbul disindan gelenlerin yaptigi hata gibi dolmus kastetmiyorsunuz, bej renkli minibüsleri kastediyorsunuz, degil mi? Ben görmedim son zamanlarda.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.01.25)
bej rengi dolmuşlar Avrupa Yakası'nda bolca var. Topkapı, Zeytinburnu tarafları kaynıyor.

Hatta İBB'nin canlı trafik kameralarından da görebilirsiniz.
0
sinematematikci
(05.01.25)
(5)

ikinci kedi

yalnizligin muthis saltanati
merhaba, yaklaşık 4 yaşında bi kedimiz var. dişi kısır. parktan sahiplendik. 2 yıldır bizimle. tekir. şu sıralar ikinci kedi gibi bir niyetimiz var ama bazı çekincelerimiz bizi korkutuyor. şimdi öncelikle bizim kedimiz hiç kedi sevmiyor diye düşünüyoruz. parkta yaşarken onu hiçbir kediyle yan yana d
merhaba, yaklaşık 4 yaşında bi kedimiz var. dişi kısır. parktan sahiplendik. 2 yıldır bizimle. tekir. şu sıralar ikinci kedi gibi bir niyetimiz var ama bazı çekincelerimiz bizi korkutuyor.

şimdi öncelikle bizim kedimiz hiç kedi sevmiyor diye düşünüyoruz. parkta yaşarken onu hiçbir kediyle yan yana dururken, oynarken, otururken görmedik. parkta bizim kucağımızdayken başka kedi, değil bizim kucağımıza sadece yanımıza yaklaşırken bile değişik sesler çıkartan, başaramazsa ortamı terk eden bir kediydi. şehir dışına çıktığımızda bakması için bıraktığımız evde başka kedi, olduğu odaya gelince dolabın üstüne çıkıp orda yaşamaya başlamış. apartmana bazen kedi giriyor, kapıya gelince bağırıyor bir yandan da çok tırsak kaçıyor. bütün bunlar ekstra bir şey ifade ediyor mu yoksa dümdüz normal kedi mi tecrübeli insanlara sormak istiyorum.

bir de kendisi diyet yapıyor. sonuna geldi sayılır. ama bir yıldır otomatik mama makinasından saatli yiyor. çok iştahlı ve geri kilo almaması için hep porsiyonlu yemeliymiş. bir kedi daha gelirse bu mama işini nasıl ayarlarız, ona ayrı ona ayrı nasıl olur.

kısacası fikri, söyleyecekleri, tecrübesi olanlar düşüncelerini yazarsa sevinirim. şimdiden teşekkürler.

not: bu arada almayı düşündüğümüz kedi erkek, bizimkinden muhtemelen daha büyük. kısırlaştıracağız.
0
yalnizligin muthis saltanati
(05.01.25)
Kedi mastırıyım, okudum ve bilgeliğimi paylaşacağım. Yazdıkların evindeki kedinin yeni bir kediye alışıp alınmayacağını bilmemize yönelik net bir şey sunmuyor. Alışabilir de alışamayabilir de. Ama evdeki kedinin kendince bir düzeni var. Ben olsam onu bozmazdım. İki yaşındaki kedime kardeş getirdikten sonra alışması 2 sene sürdü. İki sene boyunca hep sinir stres içinde yaşadı kendi evinde kızcağız. İkinci kedi bu koşullarda hem risk hem de dert. Ayrıca önce kısırlaştır, sonra al alacaksan da. Eyyorlamam bu kadar.
0
prole
(05.01.25)
ayni cinsiyette ve yas olarak yakin bir kedi alirsaniz alistirmak daha kolay olur.
baska kedi sevmeyen kedileri tanistirmak icin yollar var. ikinci getirdiginiz kediyi bir süre bir odada misafir edeceksiniz. bu bir hafta da olabilir bir ay da, tamamen kediler arasindaki iliskiye göre belli oluyor.
ilk günden itibaren birbirlerine göstermeden esyalarini koklatacaksiniz ki kokularina alissinlar.
bunu iki üc gün falan yaptiktan sonra da gözetim altinda, 4. günden itibaren ve süreyi gittikce arttirarak ilk kediyi ikinci kedinin odasina sokacaksiniz. belki ilk kediyi odaya aldiginiz ilk gün (yani kedi eve geldikten sonraki 4. gün) sadece 1 dk olur, ama sonraki gün 3 dk olur, bir sonraki gün 5 dk olur. Onlar zaten size belli ederler. Siz bu esnada cok sakin kalin, yere oturun, yaniniza gelen olursa oksayin ama birbirlerine girmeleri durumunda tabii hemen ayirip, ilk kediyi oda disina cikarin.
Bu sekilde adim adim alistirma metodu uygulanirsa hem siz hem kediler icin cok kolay oluyor ve birbirlerini reddetme ihtimalleri cok düsüyor. Ayni zamanda eve getirdigim kedinin fip testi yoksa sonuclanana kadar kendi kedime yaklastirmazdim.


mama isi kolay, cip ile acilan mama taslari var. iki tane alirsiniz, her kedi sadece kendi mama tasini kullanabilir böylece. sisko olan istese bile digerinin mamasini kullanamaz cünkü cip okuyucu onun cipini okuyup acilmaz. cipi bu sebeple omuz-ense bölgesine yaptirmak iyi oluyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.01.25)
alıştırma operasyonu yapabilirsiniz. ilk adım iki kediyi de aynı ortama bir anda salmıyoruz. böyle yaparsak ortamı sahiplenen kedş yeni gelen kediye üstünlük kuruyor ve bunu düzeltmek zor.

ben şöyle yaptım, önce ikinci kediyi ayrı bir odada tuttum. evdeki kedi tabi kokusunu alıyor rahatsız oluyor ve belli ediyordu ama birkaç gün içinde bu durum meraka dönüştü.
ufak ufak kapı altından bakmaya başladı.bundan sonra günde 5 dakika falan kontrollu şekilde yanyana getirdim gene tabi ufak kavgalar çıktı ve kediyi odaya geri koydum. bi 4-5 gün içinde kavgadan biraz oyuna döndü bu 5 dakikalık görüşmeler. toplam 10 gün içinde de artık salonda 15-20 dakika bırakmaya başladım. oyunlar gene bi yerde saldırganlığa dönüşünce ayırdım. böyle böyle herhald 20 gün sürmüştür kavga etmemeye, herkes kendi işine bakmaya başladı.
0
orpheus
(05.01.25)
hayir diyorum sadece
0
ala09
(05.01.25)
tanıştırma sürecinden bahsetmişler, aynen öyle ilerliyor. tek fark sizin tutumunuz. bu hayvanlar kendilerini evcilleştirecek akılda, o yüzden "ay benim kedim sinirliymiş" diyip ipleri bırakmaktansa "sinirini yerim senin" diyip ipleri elinize alın. anlasın o da patronun kim olduğunu.
0
ahmet oturum cerezi
(06.01.25)
(8)

çileklerin bir günde çöp olması

tabudeviren
dün akşam kadıköy'de bi marketten (boldy sanırım) aldım. hepsi taş gibiydi.son birkaç tane kalmıştı. mutfak tezgahina bıraktım. bugün baktım bu haldeler:https://ibb.co/QDsYqf9bu nasıl oluyor yahu? sıcaktan bozuldu desem ev de sıcak değil, hava da sıcak değil.
dün akşam kadıköy'de bi marketten (boldy sanırım) aldım. hepsi taş gibiydi.
son birkaç tane kalmıştı. mutfak tezgahina bıraktım. bugün baktım bu haldeler:

ibb.co

bu nasıl oluyor yahu? sıcaktan bozuldu desem ev de sıcak değil, hava da sıcak değil.
0
tabudeviren
(05.01.25)
Hepsini yıkadınız mı?

Çileklerde yiyeceğiniz kadar yıkamanız gerekir. Yoksa çabuk salar kendini
0
jülsezar
(05.01.25)
@jülsezar

yok aslında yıkamadım. resimde gördüğünüz şu çileklerin kaplayan küf tabakası gitsin diyeydi. yani zaten bozulmuştu.
0
🌸tabudeviren
(05.01.25)
Çilek çok çabuk bozulur, oda sıcaklığında daha da çabuk bozulur. Tezgahta bıraktığınız için bana normal geldi açıkçası zira dolapta da 2-3 gün dayanıyor en fazla.
0
fraise
(05.01.25)
cilek de domates gibi sogugu sevmez. bu sebeple tadi hemen buzdolabina girince kacar. ama disarida kalinca da cok hizli bozulur. yiyebileceginiz kadar alip o gün yemek daha iyi oluyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.01.25)
Çilekler böyledir hafif şekerle çalkalayıp muhafaza ederseniz bi tık daha ömrü uzar ya da dondurucuya
0
iwillsee
(05.01.25)
Buna bolizma deniyor. Ürünün hasat tan sonra da yaşamsal fonksiyonlarının(terleme ve solunum) devam etmesidir. Çilek topladıktan sonra önce ön soğutmaya, oradan da soğuk havaya giderse 4 ila 6 gün dayanır. Zaten size gelişi hasat tan sonra en az 3 gün alır. Normal yani...
0
strawberry first
(05.01.25)
Dolapta bir kaç gün dayansın isterseniz düz bir kaba havlu kağıt koyup çilekleri mümkün olduğunca tek sıra şeklinde dizin. Yani üst üste koymamaya çalışın. 1-2 gün daha idare eder.
0
strawberry first
(05.01.25)
@strawberry first +1
nick cevap uyumu, cildirmalik :D
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.01.25)
(14)

Belli yaşı geçmiş hiç evlenmemiş kişiler toplum baskısıyla nasıl başetti?

pembediken
Evlenmemiş insanlara karşı halen bir baskı,ezikleme, küçümseme gibi durumlar oluyor. Önceki kusaklardan hiç evlenmemiş insanlar bu baskıcı tiplere karşı nasıl posta koyup makul cevap verebilmiş eğer yapabildiyse? Her ortamda yada her insana "sana ne!" denmiyor.
Evlenmemiş insanlara karşı halen bir baskı,ezikleme, küçümseme gibi durumlar oluyor. Önceki kusaklardan hiç evlenmemiş insanlar bu baskıcı tiplere karşı nasıl posta koyup makul cevap verebilmiş eğer yapabildiyse? Her ortamda yada her insana "sana ne!" denmiyor.
0
pembediken
(05.01.25)
Can sağlığı, hayat dediğiniz zaman üstüne diyecek bir şey kalmıyor. Yine de uzatabiliyorsa valla hayat, kader, olacak, bitecek, halledeceğiz kelimelerini sıralı tam liste şeklinde söylüyorsun bitiyor.
0
Shepard
(05.01.25)
Bu tür toplumsal yapıların tersine gitmek belli bir otonomi ve ekonomik özgürlük istiyor. Geçimini başkasının verdiği harçlıktan sağlarken, başkasının evinde yaşarken o insanların baskılarına karşı gelmek zor.

Ama gerekli otonomi varsa ötesi daha kolay; insanlar "Neden evlenmiyorsun" dediklerinde onların anlayacağı dilden cevap verebiliyorsun. Mesela bunu soran örneğin dayının oğluysa gayet de "Sana ne" demek mümkünken bir gözü toprağa bakan ananense ve kalbini kırmak istemiyorsan "Kısmet anane" deyip geçiştiriyorsun.
0
salihdt
(05.01.25)
@tiredofwaiting evli olmamak benim için çok iyi. Ama eğitimli, diplomalı,okumuş, düzgün giyimli insanların küçümseyerek sen ne zaman evleneceksin demesi sinir bozucu. Bu örnekteki kişi aynı işyerinde eşinin benimle sohbet etmesinden rahatsız oldu bekarım diye. Hatta alttan alttan cinsellikle ilgili imalarda bulundu. Insanların ağzı torba değil maalesef.
0
🌸pembediken
(05.01.25)
öncelikle, evliyim.

bence toplumun "evlen" baskisindan ziyade cirkin kalpli insanlarla basetmek cok daha zor olmali.
insanlar hemen her seyi annelige, anne olmayan anlayamaza, evlilik sürdüremeyen insanlar sorunludura baglamasi asiri can yakiyor olmali. gecen gün internette bir yorum gördüm, adamin teki gelmis insanlara "üreyememisler yorum yapmasin" demis. midem bulandi yorumun igrencliginden. yüzyüze diyecek g*t onda yoktur ama günümüzde baski ve zorbalik da sosyal cevreyle kisitli kalmiyor artik, onlar da alan genisletti. bence karsi komsun makbule teyzenin "evlenmeyecek misin kizan?" lafini savusturabilirsin kalp kirici olmadan, bundan ziyade evlenip "üreyebildigi" icin kendini bir halt zannedenlerin densiz ve igrenc yorumlarindan koruyabilmek daha önemli. asil kirici olan onlar oluyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.01.25)
İki insan bir araya gelince, aralarında biraz da samimiyet varsa ve taraflardan birinin durumu normalin biraz dışındaysa, bu durum bir şekilde konu edilir.

Örnek, Mezuniyet gereğinden fazla uzadıysa, nişanlılık süresi uzadıysa, çocuk yapma işi herkesinkine nazaran geciktiyse, kilo almış başını gitmişse, okul bitmiş epeydir boşta geziliyorsa, zorunluluk olmadığı halde her gün sabahlara kadar çalışılıyorsa ya da sabahlara kadar içiliyorsa hatta saç ya da sakal gereğinden çok uzadıysa.

Bunlar ve dahi niceleri varsa arkadaşlar bunu konu eder, konuşulur. Bu laflar eğer size dokunuyorsa o durumda problemi kendinizde aramanız gerekir. Bu alınganlığı yapmaya gerek var mı diye düşünülmeli.

Ben bu konuda yaralıyım. Kimse acımı deşmesin düşüncesi değil mi bu? @ercü'nün verdiği örneklerde konuyla ilgili en ufak zorlama var mı mesela?

Bu arada ben de bekarım. Arkadaşların eşin dostun tamamı sık sık konu eder. Ama bu konu etmeler beni bugüne kadar hiç rahatsız etmedi. Normal akış dışında bir durum varsa konu edilir tabii. Konuşulur yani. Alınganlık etmek anormal. Hele ki alınıp karşı tarafa laf sokmaya kasmak falan, ne kadar tuhaf, ne çirkin.
0
Mirket
(05.01.25)
Her ortamda yada her insana "sana ne!" denmiyor.

özel konuları bu sekilde patavatsızca dile getirebilen insana her ortamda sana ne diyebilirim.
0
unabomber
(05.01.25)
bana kimse baskı maskı yapmadı. zaten arkadamdan deli falan diyorlar.
0
ya ben lan neyse
(05.01.25)
Cevaplar için teşekkürler. Konu biraz dağıldı. Belli yaşı geçmiş bekarların hikayelerini bekliyordum mesela kezban teyze Osman amca vardı hiç evlenmemiş bu sorulara böyle cevap verirlerdi gibi.

@Mirket başıma gelen olayda işyerinde kadının biri defalarca sordu. Yüz ifadesinden, konuşma tarzından, mimiklerinden küçük görmeye çalıştığını ve ezikledigini bir süre sonra farkettim. Ayıp değil mi? Bu durumda ben mı alıngan oluyorum?
0
🌸pembediken
(05.01.25)
kimseye sana ne, seni ilgilendirmez demem. şöyle savuştururum:

- görüştüğüm biri var, önümüzdeki aylarda güzel haberler gelebilir :)
- görüştüğüm biri vardı, olmadı, nasip.

hiç öyle "evlenmek bana göre değil çok banal yeaaa belediyeden izin mi alacağız" demem.

- evet ben de sizin gibiyim, evlilik düşünüyorum, oluyor/olmuyor.

gibisinden bir mesaj vermiş oluyorsun.
bi sakinleşme geliyor böyle konuşunca.
0
tabudeviren
(05.01.25)
Toplumun geneli bazı insanların evlenmek istemeyebileceklerini, bazı insanların çocuk sahibi olmak istemeyebileceklerini anlamıyor. Haliyle onların gözünde siz "Evlenmek isteyip de evlenememiş" ya da "Çocuk sahibi olmak istemiş ama olamamış" insanlar oluyorsunuz, bu da ister istemez birinci durum için ya acımaya ya da küçümsemeye gidiyor. Kaba tabiriyle "Evde kalmış" muamelesi görüyorsunuz işte...

Siz kendi kararlarınızdan memnun ve eminseniz bunu kafaya takmaya gerek yok, zira bu insanların sonu yok; ne her birine haddini bildirebilirsiniz, ne hadlerini bildirerek bunların sonunu getirebilirsiniz.
0
salihdt
(06.01.25)
salihdt+1

Kimseye bir açıklama yapmak zorunda değilsiniz, muhtemelen onlar zaten siz ne derseniz deyin kendi kafalarında kurduklarına inanacaklar.

Sana ne olmaz tabii de şey olabilir;
-Düşünmüyorum.
-Yo hiç düşünmedim.
-Bana göre bir hayat değil.
gibi cevaplar.

Dediğim gibi ne derseniz deyin onlar zaten kendileri aynı şeyi düşünmeye devam edecekler, takılmayın.
0
mutekebbir
(06.01.25)
Baş edemedik! DÜnyanın her yerinde var bu tipler.
0
Kahvedesu
(06.01.25)
Neyse ki sert bir mizacım olduğundan sanırım bu tür şeyler çok duymuyorum. Duyarsam da istemiyorum diye tekrar tekrar söylüyorum karşı taraf ne dese aynı cevap.
0
peki madem
(06.01.25)
@salihdt +1

Onun dışında her ortamda her insana sana ne diyorum aslında. Bir ezme olayı yok pek. Baskı çok. Baskıdan rahatsız olursam evliliklerde gördüklerime, onların evliliklerine ve çevremdeki boşanma oranına getirip laf ediyorum. Kendi evliliklerini sorgulayıp mutsuz olsunlar ondan sonra. O da olmazsa başka bir konudan siz yüklenin. Bir daha rahat rahat baskı yapamazlar. En azından baskı olsa da aynı oranda yapamadılar.
0
nawar
(06.01.25)
(12)

ilkokul arkadasi meselesi - abartiyor muyum?

chihirovekohaku
merhabalar, 12 yasimda bir yil sinif arkadasligi ettigim bir hemcinsim var. O yil birbirimizin evine gidip geldik, arkadaslik ettik ama o zaman cok büyük bir yakinlik dostluk hissetmiyordum. Sonra o baska bir okula gecti ve sehirde ayaküstü karsilasmalarimiz harici bir iletisimimiz olmadi.Birkac yil
merhabalar,

12 yasimda bir yil sinif arkadasligi ettigim bir hemcinsim var. O yil birbirimizin evine gidip geldik, arkadaslik ettik ama o zaman cok büyük bir yakinlik dostluk hissetmiyordum. Sonra o baska bir okula gecti ve sehirde ayaküstü karsilasmalarimiz harici bir iletisimimiz olmadi.

Birkac yilda bir yeni isimlerle sosyal medya hesaplari acip ekler beni. Bir noktada, hicbir samimiyet yakinlik ya da iletisimde kalma ihtiyaci hissetmedigimden yeni hesaplarindan arkadaslik istekleri gönderdiginde kabul etmemeye basladim. Paylastigi seyler de garip geliyordu, asiri fotosoplu fotograflar mesela... esmer kizcagiz, burunsuz koreli bembeyaz bir kiz gibi görünüyor fotosopu basinca. Göz rengine dek fotosop yapiyor, maviler yesiller. Rahatsiz edici gelmeye basladi. Birkac yildir da sesi solugu cikmiyordu.

Birkac ay önce bana 12 yasindayken birbirimiz icin yazdigimiz ani defteri sayfalarindan fotograflar göndermis. Tesekkür ettim, ne güzel oldu hatirlamak dedim fakat daha ötesinde de konusacak bir sey bulamadim. Hatta kendimi sorguladim, hal hatir bile sormadin chihiro, kizcagiz sana ani defterinden sayfa yollamis vs.

Bugün yine instagram üzerinden arkadaslik istegi yollamis. Kabul etmedim. Ardindan hem facebook'tan hem instagram'dan hem de eski whatsapp hesabim üzerinden, "Chihiro, ben X tanimadin mi beni?" diye mesaj yollamis.

Görüsmeyeli, iletisimimiz kalmayali 18 yil olmus. 20'lerimde tanistigim bir insan degil ki bir anim vs bir seyler kalmis olsun aklimda. Bu israrli iletisim cabasindan cok rahatsiz oldum ama öte yandan da ayip mi ediyorum acaba diye düsünmeden edemiyorum.

Abartiyor muyum?
0
chihirovekohaku
(05.01.25)
Hiç abartmıyorsun, weirdo bir tipe benziyor.
Ben olsam yokmuş gibi davranırdım.
0
Bruce
(05.01.25)
baya dümdüz ayip ediyorsun. icilen bir kahvenin 40 yillik hatri vardir diye bir sözümüz var.

kizcagiz da seni sosyal medyadan eklemis. borc para istememis, evinde kalayim mi dememis. sadece fotolarina bakacak. bu tripleriniz asiri komik.
0
sonsuz
(05.01.25)
Ayip etmek olarak goremedim. Eski arkadaslarla baglar kopabiliyor, hayatin gercegi, sizinki de kopmus. Karsi tarafin hayatinda bosluklar coktur, yoksa o da size sarmazdi bence.
0
mbond
(05.01.25)
Ben olsam eklerdim ya ne olacak ki. Çok önemli değil benim için eklemişim veya eklememişim ne farkeder.
0
kaptan maydanoz
(05.01.25)
Birak bi kenarda uslu uslu dursun zaten Eskisehir küçük bi yer, çevren olmus olur.
0
feastofthedamned
(05.01.25)
Ne ayıp ne de abartı olarak yorumladım.
Garip bir tip, zararsızsa kendi halinde bir tipse ben kabul eder gönderilerini sessize alırdım, benim de var öyle ayıp olmasın diye kabul ettiğim insanlar, bazen saçma sapan şeyler paylaşıyorlar görünce bile irrite oluyorum bu yüzden sessizde hepsi.

Ama kabul etmek zorunda mısın?
Bence değilsin ya iletişimde olmadığın görüşmediğin birini neden listende tutasın ki.
Bunda da haklısın, manyak gibi her hesabından istek yollaması saçma.
0
mutekebbir
(05.01.25)
Değişik biri ama kabul et yani nolacak dursun bir köşede kendi halinde
0
messina123
(05.01.25)
Bu ilkokul arkadaşınızın kişiliğini bilmediğim için yorum yapamam. Şu çok tuhaf geldi: hem Facebook hem insta hem WhatsApp tan mesaj göndermek nedir? Bu kadar mı işsiz bu insan.
0
pembediken
(05.01.25)
senin yaptığın da normal onunki de normal. sen daha normalsin.
0
deartheodosia
(05.01.25)
Bence ayıp etmişsin
0
basond
(05.01.25)
abartmıyorsunuz, ayıp da etmiyorsunuz. kaç paragraf yazacak kadar sizde keyifsiz hissiyatlar yaratan biriyle ilgili atacağınız adım bellidir. salın gitsin. ölü taklidi yapın. bir hukukunuz, yaşanmışlıklarınız, birbirinize yarenlik ettiğiniz süreçler vb. olsaydı başka olurdu elbette ama bu tür iletişimler gereksiz yük insan için.
0
Phoebe
(05.01.25)
coook sevdigim üniversite arkadasim bir adamla evlendi. adam da bildigin hirt.
bir gün beni ekledi fb'ta kabul ettim. aa sonra baktim beni silmis. iki ay sonra baska bir hesap acmis ondan ekledi, kabul ettim. sonra baktim o hesabi kapamis. sonra bir baska hesap falan derken baktim ki bu adam her 5-6 ayda bir hesap aciyor. artik eklemiyorum.
cünkü iki secenek var:
ya bir haltlar karistiriyor, hesaplari bu sebeple kapatiyor.
ya da sifresini hatirlayamayacak, unutmamak icin bir kenara not edemeyecek kadar gerizekali.

ben oyumu ikinciden yana kullaniyorum adami da tanidigim icin ama artik ayip mayip derse söylerim yani, her sene üc tane hesap acip kapiyorsun, oyun mu oynuyoruz, diye. sikildim yani böyle sacmaliklardan. insanin bir tane hesabi olur, kullanir iste. ne ki bu?

abartmiyorsun. sürekli kart borcundan telefon numarasi degistiren insan vibe'i veriyor bana bu davranislar. asiri gereksiz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.01.25)
(4)

Kayak ekipmanı nasıl alınır?

bobinhoo
Merhaba arkadaşlar, son zamanlarda kayak sporuna merak sardım. Kayağa gittiğim zaman ekipman kiralamam gerekiyor ama özellikle ayakkabıların rahat olmaması veya tam olmamaması konusunda şikayetçiyim.Kayakların kendisi olmasa da en azından kayak ayakkabısı almak istiyorum. Ankara'da oturuyorum, ayakk
Merhaba arkadaşlar, son zamanlarda kayak sporuna merak sardım. Kayağa gittiğim zaman ekipman kiralamam gerekiyor ama özellikle ayakkabıların rahat olmaması veya tam olmamaması konusunda şikayetçiyim.

Kayakların kendisi olmasa da en azından kayak ayakkabısı almak istiyorum. Ankara'da oturuyorum, ayakkabı satarken ne yaptığını bilen (internette gördüğüm kadarıyla ayakları özel olarak ölçüp vb uygun ürünü buluyorlar) bir yer arıyorum.

Var mı bildiğiniz bir yer? Ya da başka önerileriniz veya tavsiyeleriniz varsa onlara da açığım.

Not: Başlangıç seviye kayakçıyım, orta seviye olmaya çalışıyorum. toplamda 10 günlük falan bir kayak tecrübem var.
0
bobinhoo
(02.01.25)
decathlondan alabilirsin de özel ölçüm var mı bilmiyorum
0
jelly bear
(02.01.25)
@jelly bear

Evet decathlon'da satılıyor ama marka/model seçenekleri çok az, çoğu kendi ürünleri zaten.
0
🌸bobinhoo
(02.01.25)
ben olsam ikinci el alırım (ki zaten öyle yaptım), alıp 3-5 defa kullanıp yıllarca bi kenara koyan yüzlerce insan var.
0
ravenudon
(02.01.25)
ekipmana para vermek icin henüz tecrüben yok yani, 10 gün tecrübe bir sey degil. kayak ekipmanlari pahali. illa almak istiyorsan ikinci el al, deneyerek al.
decathlon'un kendi ürünleri de seni ilk 3-4 sene aslan gibi götürür bu arada.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.01.25)
(19)

İlkokul sorusu - Özel okul mu devlet okulu mu? İstanbul içi mi dışı mı?

bencileyin
Merhaba sevgili duyuru sakinleri,İstanbul Acıbadem'de yaşıyoruz.Kızımız seneye ilkokula başlayacak ve özel okulların fiyatları yavaş yavaş açıklanmaya başlandı.İsmen çok iyi anılan nitelikli okulların kontenjanları da büyük bir hızla tükenmeye başladı.Kızımız seneye Eylül'de ilkokula başlayacak olsa
Merhaba sevgili duyuru sakinleri,

İstanbul Acıbadem'de yaşıyoruz.
Kızımız seneye ilkokula başlayacak ve özel okulların fiyatları yavaş yavaş açıklanmaya başlandı.
İsmen çok iyi anılan nitelikli okulların kontenjanları da büyük bir hızla tükenmeye başladı.
Kızımız seneye Eylül'de ilkokula başlayacak olsa da bizim max 1 ay zamanımız kaldı gibi görünüyor okula karar vermek için.

Mahallemizdeki devlet okulunda ilkokul 1 müsamelerini gördüm. Temalara inanamadım! :(
Tıpkı hastane mantığında çil yavrusu gibi açılmış görece uygun fiyatlı özel okullara da baktım, bildiğiniz ticarethane olduklarından içime sindiremedim.
Nitelikli okullar ise yıllık ortalama 1Milyon ₺ civarı.

Bu rakamı zorlanarak da olsa bu sene versek, tüm eğitim hayatı boyunca nasıl sürdürülebilir kılarız hem düşündürücü hem de orta sınıf aileler için sahiden büyük rakamlar.

İstanbul zaten insan kusuyor, kiralar da uçmuşken acaba bu bahaneyle şehir mi değiştirsek...

size 3 tane sorum var. İçlerinden seçip beğendiğinizi cevaplarsanız çok sevinirim.

1) Zorlanarak da olsa ödemeye imkanınız olsaydı ilkokula başlayacak çocuğunuzu özel okula mı yollardınız yoksa devlet okuluna mı?

2) istanbulda çocukları yarış atı gibi görmeyen, sosyal ve duygusal gelişime de en az akademik gelişim kadar önem veren okul tavsiyeniz var mı? Yabancı dil eğitimi bizim için çok önemli bir ayağımız yurt dışında olduğı için bu arada.

3) İstanbul dışında siz ya da yakınlarınız tarafından denenmiş onaylanmış memnun kalınmış, bize şehir değiştirtecek bir okul tavsiyeniz var mı? Var ise bu sene fiyatı ne kadardı?

Çok teşekkürler.
0
bencileyin
(02.01.25)
Aslinda siz iyi bir devlet okulu bulsaniz sorun cozulecek gibi.

Terakki, istek ayari disindaki ozeller kimse alinmasin ama goygoy (esim onceden 1 milyonluk dediginiz okullarda ogretmenlik yapti ve cocugu devlete gonderiyoruz.)

Ingilizce egitimini ozel ders/cambly vs ile kendiniz organize edebilirsiniz. Hafta sonu da ilgisini ceken kaliteli bir kursa gonderirseniz tamamdir iste.
0
brkylmz
(02.01.25)
Yorumlarınızı okuyunca şunu eklemek istedim.
Bizim 1-2 yıl sonra Amerika'da çalışma ihtimalimiz var kesin olmamakla birlikte.
Yabancı dil o yüzden de önemli biraz.

Aile yapısı olarak laik, özgürlükçü, küçük yaş grubu çocuklara "Gazzeli kardeşlerimiz", "15 Temmuz" gibi temalarla müsamere yapmayı pedagojik açıdan uygun görmeyen bir yapıdayız.
Devlet okullarında öğretmen seçimi de kalkmış tamamen.
Bahsettiğiniz gibi ailelerden o dev ödenekleri alıp öğretmene cücük kadar para ödeyen yerlerin de farkındayım.

Ben Fide Okulları, Key Stone, Açı Okulları, Sezin vs. gibi okullardan bahsetmek istedim.
Hem kurumsal, hem çocuğu yarış atı görmeyen, hem de sosyal becerilerini de desteklemeyi ilke edinmiş.

Gerçekten çok ama çok üzgünüm bu saçma sapan durumlara.
0
🌸bencileyin
(02.01.25)
Devlet okullarinin bir cogu oyle gibi dursa da eski usul egitim yapan, gocmen ogrenci kaydi almayan cok okul var. (Arastirmaniz gerek cevrenizdeki okullari)

Amerikaya gitmeden illa da ingilizceyi super ogrenmesine gerek yok. Azcik temeli olsa yeterli. 1 sene icinde zaten bulbul gibi konusmaya baslar orda.
0
brkylmz
(02.01.25)
1.Tabii ki ozel okula yollarim. Ilkokulu devlette okuyanlar kabul etmez ama ciddi fark oluyor ileride yasitlar arasinda en basitinden yabanci dil konusunda.
2. Bilge kagan olabilir. Isik olabilir.

Yalniz sunu da yazmam lazim. Bu devirde konu isik lisesi bile olsa verilen paralara aciyorum. Illa da ozele gitsin bu devir icin pek de gecerli degil. En azindan artik, veli bu parayi nasil oderimi falan dusunuyorsa ozel okul isini iki kere dusunmeli. Eskiden boyle degildi bu isler. Normal maasli biri bile kisip cocuguna yatirim yapabiliyordu. Sorulara net girip sonra kafa karistirdim gibi oldu ama durum bu.
0
Kittie
(02.01.25)
Aa amerikayi yeni gordum. Bir iki sene icin iyi bir amerikali ogretmen de bulabilirsiniz ozel ders vermesi icin. Yani devlete karar verirseniz bunu yaparsiniz.
0
Kittie
(02.01.25)
Ben iki sene okul öncesi + 8 sene ilköğretim hayatımın tamamını Şişli Terakki'de okudum. Diyeceğim o ki saklı masraflara hazırlıklı olun.
Okul parası üstüne gelecek olan ek masraflar hiç öyle azımsanacak masraflar değil.

Spor kıyafeti, üniforma, öğle yemeği (Terakki'de ilköğretimde zorunlu), okul kitapları, katılacağı etkinlik ücretleri, servis ücreti, arkadaşının doğum günü şudur budur derken inanılmaz meblağlara çıkıyorsunuz. İyi ihtimalle okul ücretinin en az %20'si kadarını da sene içinde bu tip şeyler için vermek sizin için mümkün değilse baştan başka seçeneklere yönelin, boş yere bütçeyi yormayın. Benim okul kitaplarıma 2001 senesinde 400 dolar para ödediğimizi hatırlıyorum. O zamanlar sosyal medya da yoktu; gösterişin insanın gıdası olduğu şimdilerde her şeyin şişirilmiş fiyatlarla toksik hırslı bir sidik yarışına döndüğüne yemin edebilirim.

İstanbul Anadolu yakasında ben öğrenciyken iki devlet okulu oldukça övülürdü. Moda'da Nihat Işık ve Bağdat Caddesi'nde İlhami Ahmed Örnekal, ikisine de girmenin çok zor olduğunu biliyorum. Günümüzde nasıl araştırmak gerek ama bence gene iyi okullardır.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.01.25)
çocuğunuz abd’ye taşınırsanız dili sizden iyi öğrenir her koşulda, sıfır dille gitse dahi. yaşı çok küçük. yani ingilizceyi sırf bu nedenle istiyorsanız saçma.

1. beklemeden direkt taşının taşınacaksanız
2. karşılayabiliyorsanız özele verin. bunu düşünmezdim bile.

yanıtlarda gördüm kusura bakmasın yazan kişi ama istek? istek ticarethane okullarının başı ve kalite? asla.
0
deartheodosia
(02.01.25)
Özel okulların çoğunun kalitesi devlet okullarından kötü. Özel okulların öğretmenlere verdiği maaş çok düşük. Kimse birşey için uğraşmaz o paraya
0
wd40
(02.01.25)
iyi bir devlet okulu, + o paralari cocugun adina acilmis bir yatirim hesabina yatirsaniz o paralarla cocugunun emekliligi garantilenir. Okul icin bence gereksiz.
0
The_Lollok
(02.01.25)
Ben de Ilhami Ornekal demeye gelmistim, bir arkadasim benzer sebeplerle sehir degil ama semt degistirmeyi dusunuyordu bu okul icin, bahsi gecen paralara inanamiyorum, durum gercekten icler acisi, ben de Sisli Terakki mezunuyum, biraz gec dogsam bambaska bir hayatim olacakmis demek.

Iki sene sonra gidecekseniz ingilizce her turlu ogrenilir, ben olsam kafa yapima uygun bir devlet okulu fikrini degerlendirirdim.
0
(02.01.25)
Özel okulların çoğu, birinci sınıf öğrencilerinin büyük kısmını kendi anaokullarındaki öğrencilerden alıyor. Ailelerin çoğu, çocukları o okullara girebildin diye ilkokul öncesi bu anaokullarını tercih ediyorlar. Eğer özel okula gönderme ihtimaliniz varsa, hızlı bir şekilde belirleyip, boş kontenjan var mı diye görüşmeniz, yoksa da yedek sıraya yazdırmanız gerekir, geç kalmayın.
0
efx
(02.01.25)
devlet okulu + dil kursu + gerekli görürseniz hobi kursları.

özel okula vereceğiniz parayla çocuk zaten kendini her türlü geliştirir.
0
durbidakka
(02.01.25)
iki seneye amerikaya gidecekseniz çocuğu orta halli bi özel ilkokula verin. dil kursuna gönderin.

devlet okullarının tuvaletleri dahi temizlenmiyor, güvenlik hak getire... sırf güvenlik için özel okula gönderilir çocuk zaten. ama o yaştaki çocuğa motor takıp uçuramayacağına göre o kadar para vermeye gerek yok.
0
elorelia
(02.01.25)
Aynı ikilemde kaldık, evimizin çevresindeki ilkokullar kötüydü, hem kalabalık hem de istemediğimiz sosyo ekonomik ve kültürel farka sahip bir popülasyon vardı diyeyim kibarca.

Ya özel okula yollayıp hayat kalitemizi bir gömlek alta çekecektik ya da düzgün bir devlet okulu bulup yakınlarına taşınacaktık.

Biz daha büyük dubleks bir eve taşınıp hayat kalitemizi yükselttik, 2 sokak arkamızda da devlet okulu var, şansımıza öğretmenimiz de çok iyi çıktı. Çocuk kültür şoku yaşamadı, ilkokul için asgari ücret verilen tecrübesiz öğretmenlerin çalıştığı bir özel okula 1M gömmek mantıksız. Paranın hesabı yoksa yollarsın ama çoğu orta üst gelir grubu için büyük bir para.
0
kimlanbu
(02.01.25)
Acıbadem’de oturuyorsanız mahallenizdeki devlet okulu kitlesi güzeldir. Özel okul için ayıracağınız bütçeyi yurt dışında lise, üniversite eğitimi için biriktirebilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(02.01.25)
imkanınız varsa şehir değiştirin ve o okulların bir şubesine yollayın.
kira ve diğer yaşam masrafları düşer ama eğitim kalitesi aynı kalır.

zaten 2025'in ikinci yarısından sonra ekonomik rahatlama olması çok yüksek. üste kalan parayı da birikime dahil edersiniz.

büyük şehir dışında yaşamak eskisi gibi zor değil.
her şey ayağınıza gelmese bile ötenize geliyor.
0
mathilda.may
(02.01.25)
hemen hemen aynı durumdayız, kızım seneye 1. sınıfa başlayacak. şu an oturduğum ilçedeki en iyi kreşlerden birine gidiyor. ingilizceyi oldukça güzel öğrendi. 2. sınıfa başlayan kuzeni devlet okuluna gidiyor daha renkleri bilmiyor. devlet okulundan önce özel kreşe de gitmişti oysaki. demek istediğim iyi bir kreşin dahi bu denli farkı varken özel okulun da farkı olacaktır illaki.

fakat gel gör ki özel okul ücretleri tam bir muamma, şimdi 1 milyon dedikleri 3-5 yıl sonra kaç milyon olacak kim bilir? ayrıca okul ücretiyle bitmiyor ki, servisi, kırtasiye ücreti, cart curt bir türlü bitmez.

daha bugün bildirim geldi, fotoğraf çekeceklermiş kreşte, 2700 tl fotoğraf ücreti istiyorlar. zorunlu değil elbette, ama bütün arkadaşları yapıyorsa geri kalmasın diye sen de yapıyorsun elbette. hal böyle olunca özel okulda da benzer şeyler olacak sürekli.

biz araştırdık, oturduğumuz ilçede nispeten yakın olabilecek bir devlet okulu var. oldukça da iyi diyorlar, alternatifini de belirledik. adresimiz orada çıkmıyor ama belirli bir bağış karşılığında kabul ediyorlarmış sanırm, yakınlarda gidip görüşeceğiz.

ben oyumu iyi bir devlet okulundan yana kullanıyorum. ama bütçe olarak da elimizde kalacak ciddi bir miktar olacak. bunun da bir kısmını kızımın ilerideki eğitim masrafları için yatırım, bir kısmını da bugünlerde ek ingilzice dersi özel hoca gibi değerlendirebilirim.
0
emfuzi
(02.01.25)
bahsettiğiniz acıbadem'deki devlet okulu hangisi? ben de orada okuduğum için merak ettim.
0
dilhun
(02.01.25)
Mihriban Suat Bedük İlkokulu. @dilhun
0
🌸bencileyin
(03.01.25)
(5)

Hangi bornozu almalı? Kumaştan anlamıyorum.

filipis
Türkiyeden bir bornoz getirdim, bizimkiler almış. Çok kalitesiz çıktı iplikleri dökülüyor her zaman. Kaç kere yıkamama rağmen durmadı, rendelenmiş gibi inceldi. Sözde %100 cotondu.Şimdi yaşadığım ülkeden alacağım ama alacağım seçenekler aşağıdakilerden biri. Ve aynı problemi yaşar mıyım diyorum çünk
Türkiyeden bir bornoz getirdim, bizimkiler almış. Çok kalitesiz çıktı iplikleri dökülüyor her zaman. Kaç kere yıkamama rağmen durmadı, rendelenmiş gibi inceldi. Sözde %100 cotondu.

Şimdi yaşadığım ülkeden alacağım ama alacağım seçenekler aşağıdakilerden biri. Ve aynı problemi yaşar mıyım diyorum çünkü banyodan çıktığım anda her yere bornozun tüyleri dökülüyordu ev kedisi gibi. Kumaşlara bakarak anlayamıyorum o yüzden size sorayım dedim.

www.ikea.com
www.primark.com
0
filipis
(30.12.24)
bence ilk linkte terimler karismis. bathrobe diyor ama bildigin dressing gown yani sabahlik. hatta iki farkli yerde aciklamada da "you can enjoy long Sunday mornings in your comfy bathrobe" ve "a comfy fit for those long, lazy mornings at home" diye yazmis. basbayagi bornoz degil, sabahlik. zaten polar kumastan bornoz olmaz.


Ikinci link (primark) düz bornoz. cok kaliteli cikmayabilir. bir kere kumasin emiciligi kazanana kadar birkac ay kullanip 3-4 defa yiknamasi gerekebilir. süper kaliteli ürünler olmuyor bunlar.

Baska bir secenek varsa ona bak, yoksa ikinci linki al.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.12.24)
zalandoya da bak

www.zalando.ie
0
nahtoderfahrung
(30.12.24)
@nahtoder
Hocam 80-90 euro diyor. O kadar vermek istemiyorum açıkçası
0
🌸filipis
(30.12.24)
havlu işi sakat. ellemeden anlaşılmaz. bu ikisi de nem yutar gibi durmuyor.

ben sabahlık olarak şunu almıştım. çok iyi çıktı. görselden kumaş hakkında belki bir fikrin olabilir diye yolluyorum. tok duruyor kumaş. nem de alıyor. kolları ıslanıyor bazen oradan anladım.

www.trendyol.com
0
mathilda.may
(30.12.24)
Bambu lifinden yapılanlar var. Onlara bakabilirsin.
0
antihero
(31.12.24)
(16)

Favori mezeniz?

etna
Yarın akşama meze işi bana kaldı. Aklımda bir kaç şey var ama fikir almak için soruyorum, sizce en lezzetli meşe nedir?(Mangal yakılıp rakı içilecek)
Yarın akşama meze işi bana kaldı.
Aklımda bir kaç şey var ama fikir almak için soruyorum, sizce en lezzetli meşe nedir?
(Mangal yakılıp rakı içilecek)
0
etna
(30.12.24)
Humus ve yogurtlu bir meze vazgecilmezim.
0
brkylmz
(30.12.24)
atom, hem yoğurtlu hem acı, afiyet olsun.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(30.12.24)
girit ve mantar teretor
0
mikahakkinen
(30.12.24)
fesleğenli girit ezme, köpoğlu, ızgara istiridye mantarı, sıcak atom, muhammara, sultan ezmesi
0
jelly bear
(30.12.24)
satın alacaksanız surimi <3
0
antihistaminik
(30.12.24)
Cerkes tavugu
0
duster
(30.12.24)
Atom ve köpoğlu
0
abuzer
(30.12.24)
bence patlicanli mezelerin her yerde gideri var.

iki köz patlicani iki crb. kasigi tahin, iki dis sarimsak ile iyice ezip üstüne iki crb. kasigi kese yogurduyla karistirinca cok güzel oluyor. (mütebbel)

gene iki patlicani küp küp dograyip kizarttiktan sonra bol tuz ve kese yogurduyla karsitirinca, üstüne de domat sosu gezdirince sahane oluyor. (köpoglu)

bu kizartilan patlicanlari kapya biber icine doldurup firinda közleyince cok güzel oluyor :) (patlicanli köz kapya dolmasi)

kapya biber ve patlicani közleyip maydonoz, biber, domates falan karistirinca gene sahane oluyor. (manca)
patlican hem kolay bence, hem lezzetli. simdiye kadar yapani da yiyeni de üzdügünü pek görmedim.

hee ben en cok sarma severim. tarcinli üzüm sarmasi, levrek sarma, beyaz lahana sarmasi, pazi sarmasi... ufff. her türlü sarmayi tarafima atabilirsiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.12.24)
Girit ezme ve atom
0
kullanicadi
(30.12.24)
atom, girit ezme, ezme, ek olarak haydari de severim.
0
anti-kahraman
(30.12.24)
Patlicanli her sey, atom ve girit ezme. Afiyet olsun.
0
a perfect lie
(30.12.24)
tarif vereyim.

kuru domatesi az ıslatıp yumuşatıp zeytinyağında kavurun. üzerine de sarımsaklı/sız yoğurt ve tavada hafif yanmış terayağ. çok basit ve lezzetli.

benim en sevdiğim meze, ki ben rakı sofrasına oturmam, alkol almıyorum, körili lakerda. ağzım sulandı bu saatte.
0
mathilda.may
(30.12.24)
ben patlıcanlı atom, havuç tarator, kısır ve kabak mücveri yapıcam.
0
neira
(30.12.24)
Rus salatası, atom olsa sabaha kadar yerim
0
mirty
(30.12.24)
Rus salatası ve humus
0
pembediken
(30.12.24)
$ak$uka
0
cooperr
(31.12.24)
(6)

meme kanseri için genel cerrah önerisi verir misiniz? (İstanbul)

psmstc
SB Şimdiden çok teşekkürler
SB Şimdiden çok teşekkürler
0
psmstc
(30.12.24)
Amerikan Tıp Merkezi / Hastanesi Prof. Dr. Can Atalay.
0
auroraaurora
(30.12.24)
Eger randevu alabilirseniz Yusuf Bükey.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.12.24)
Çok geçmiş olsun. Haydarpaşa Numune Prof. Meryem Günay Gürleyik. Çok kıymetli bir hocadır.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(30.12.24)
İstanbul Onkoloji Hastanesi-Prof Taflan Salepçi. Geçmiş olsun.
0
liligum
(31.12.24)
Osman Cem Yılmaz. www.drcemyilmaz.com hem insan hem doktor olarak inanılmaz kaliteli, akademik ünvanı olmaması sizi yanıltmasın uluslararası akademilerle işbirlikleri olan ve eğitimler veren, son teknolojileri yakından bilen bir uzmandır. Geçmiş olsun.
0
engelbert humperdinck
(31.12.24)
youtu.be

Sebeplerle uğraşma, gerçeği gör.
0
anteelope_
(01.01.25)
(13)

Baby shower olayı

kondansator
eşim 7 aylık hamile, etrafında baby shower organize edecek arkadaşı yok. Şimdi bu olay bir mecburiyet mi? Yani canımı sıkar mı? Benim ofisten tanıdığı kızları, kendisini bir iki arkadaşı ve annesini çağırıp ben bir cafede bir şey ayarlasam mı diyorum ? Ne dersiniz
eşim 7 aylık hamile, etrafında baby shower organize edecek arkadaşı yok. Şimdi bu olay bir mecburiyet mi? Yani canımı sıkar mı? Benim ofisten tanıdığı kızları, kendisini bir iki arkadaşı ve annesini çağırıp ben bir cafede bir şey ayarlasam mı diyorum ? Ne dersiniz
0
kondansator
(30.12.24)
maddi bir ihtiyacın yoksa hiç girme. yakın bir bağ yoksa kimse bir bebeğin partisine gitmeye ve hediye almaya hevesli olmaz.
0
buenosdias
(30.12.24)
ben baby shower gibi seyleri asiri gereksiz, özenti ve cringe buluyorum ama bunun derdine esiniz icin düsmeniz asiri tatli bir davranis.
bence esinize bir sorun.
belki kendisi de istemiyordur. belki de bir yerde görmüs özenmistir. insan hamileyken karar degistirebiliyor, hem de cok hizli.
bir sorun, o ne derse ona göre yaparsiniz. heves edebilir yani kadin, ilk bebegiyse hele.
0
alice in potatoland
(30.12.24)
tr'de babyshower hediye icin mi yapiliyor, yok artik!
babyshowerda oyun oynaniyor, komik kiyafetler giyiliyor falan. hediye alinmaz. hediye partinin organizasyonu oluyor.
bir erkek olarak yapma derim, cok kadinlara hitap eden bir olay. ya da birlikte organize ederek yapin kadin erkek herkesin olacagi sekilde yapin.
0
sonsuz
(30.12.24)
mecburiyet değil. yeni yeni ithal adetlerden yalnızca biri.
0
m e b
(30.12.24)
@sonsuz, Yıllar önce ilk duyduğumda "bebek doğacak ya önceden lazım olan şeyler hediye ediliyor aileye yardımcı olunuyor" diye mantıklılaştırıyorlardı. Hatta ABD'de falan anne Amazon.com listesi yapıyormuş isteyen oradan sipariş verip alıyormuş.

eksisozluk.com
0
nhk ni youkosu
(30.12.24)
@nhk ni youkosu'nun dedigi olay dogru ama tam olarak söyle: aslen babyshower'in amaci anneye hediye almakti ama türkiye'de bebege hediye sekline evrildi.
sadece abd'de degil, baya baya türkiye'de de kadinlar liste yapip arkadaslarina dagitiyorlar, su markanin su hedesini istiyorum diye. Isteyen listeden bir sey secip aliyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.12.24)
eşinizin böyle bir beklentisi mi var? yoksa gereksiz. yani babyshover, gelin ertesi, kına gecesi, gelin alma bunlar artık çok gereksiz şeyler. tabii ki subjektif bir yorum. zaten eşinizin çevresinde yapacak birileri yoksa bir kaç insan bulup yapmak samimi olmaz.
0
mikahakkinen
(30.12.24)
baby shower denilen sey zaten hediye etrafinda kuruludur. cocugun veya annenin ihtiyaci olacak seyleri alip getirir diger kadinlar. sonra anne de bu hediyeleri tek tek acar eglenirler.

bizde komsularin patik hediye etmesinin bati versiyonu.
0
antikadimag
(30.12.24)
3-4 sene önce hayatımızda olmayan bir şey bu:) Must mı sorusunun cevabı.

Bizde zaten baby shower gibi adetler var fazlasıyla.

Gereksiz.

Ama tabii eşiniz hamile, hassasiyeti olur alınganlığı olur.

Ona göre siz karar verin.
0
anten
(30.12.24)
genellikle kadın tarafının kız arkadaşları ve ailesi etrafında şekillenir, eşinizin böyle bir isteği planı v.s. varsa yapar siz karışmayın sadece destek olun.
0
nuisance2
(30.12.24)
hayır ya. böyle bir şeyi organize edecek arkadaşı yoksa hediye açgözlüsü gibi algılanırsınız siz yaparsanız. isteyen zaten hediyesini alır.
0
elorelia
(30.12.24)
Hayır tabi ki bunun olayı annenin samimi arkadaşlarının süprizi yapması. Sizin iş arkadaşlarınız ne alaka yahu ne gerek var. Bizim de yaşadığımız yerde arkadaşım yoktu böyle bir şey yapmadık eksik de olmadı. İlla ki bebekten önce bir şey yapmak istiyorsanız “babymoon” yapın yani bebek doğmadan önce anne babanın 2 gece bir yerlere gidip güzel bir kaçamak yapması.
0
iwillsee
(30.12.24)
hediyesiymiş, arkadaşlarının dahil olmasıymış, zaten bilgim olmadığı için sizlerin fikirlerine ihtiyaç duydum. zahmet edip düşüncesini paylaşan herkese çok teşekkürler
0
🌸kondansator
(30.12.24)
(9)

Bebeklere menenjit aşısı yaptırmalı mıyız?

durbidakka
Merhaba 7 aylık ikiz bebeklerimiz var, bugün kontrole gittik, doktor menenjit aşılarına isterseniz bir ay sonra başlayım dedi, aşı takviminde yokmuş opsiyonel dedi. Doktor da mutlaka yaptırın demedi ama tavsiye ederim dedi.Eşim aşı karşıtı değil ama aşılara hiç sıcak bakmıyor, zaten bir sürü aşı yap
Merhaba 7 aylık ikiz bebeklerimiz var, bugün kontrole gittik, doktor menenjit aşılarına isterseniz bir ay sonra başlayım dedi, aşı takviminde yokmuş opsiyonel dedi. Doktor da mutlaka yaptırın demedi ama tavsiye ederim dedi.

Eşim aşı karşıtı değil ama aşılara hiç sıcak bakmıyor, zaten bir sürü aşı yapıldı bunu da yaptırmayalım diyor. Doktora aşılara başlarız dedim diye bana tavır aldı.

Bebeklere menenjit aşısı yaptırmalı mıyız yoksa çok da gerekli değil mi?
0
durbidakka
(27.12.24)
Gerekli değil. Doktor ağzıyla söylemiş. Bence yaptırmayın. Bu zamanda hâlâ güvenebilmenize çok şaşırıyorum.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
Üstteki şahıs sağlık konusunda ne diyorsa zıttını yapın.

Aşılar sağlık alanındaki en büyük buluştur. Menenjit riski az da olsa almaya gerek yok. Çocuğa aşı yaptırın, bunlar onlarca yıldır yaptırılan aşılar zaten şüphe duymaya gerek yok
0
nundu
(27.12.24)
@nundu denen şahsa, bebekler üzerinde aşı denemeleri yapıldığını, bunu ailelerin bilgisi ve izni olmadan yaptıklarını, böylece şu veya bu diye yansıtılan aşının içinde başka bir şey olmadığının garantisinin verilmediğini anlatın.

Siz de bu şartlar içinize siniyorsa elbette yaptırın aşıyı. Sonra sağa sola bağıra çağıra para yardımı kampanyaları falan açmayın yalnız.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
uzman doktorum kendi çocuğuma yaptırıyorum. nundu+1
0
unalub
(27.12.24)
bizim doktorumuz da belli bir menenjit türüne karşı olan menenjit aşısını tavsiye etmişti. bu menenjit türüne yakalanma ihtimalini sorduğumda uçak kazasında ölme riski kadar demişti. biz eşimle bu riski yüksek bulup yaptırdık. sonuçta yakalanma şansı vardı ve 11 milyonda 1 > 0. o yüzden biz yaptırdık. içimiz rahat. riskleri düşünerek ve artılarını eksilerini yan etkilerini vs yi tartışarak bir sonuca varın.
0
harmanim
(27.12.24)
yaptirma diyenlerin asinin faydasini yanlislayacak bilimsel calismalari yoksa seslerini kesebilirler.

asi ya da herhangi bir modern tedavi yontemi konusunda karsitlik yapan, bulasici hastaliklarin artmasina, insanlarin gerekli tedavilerden mahrum kalmasina katkida bulunan kisilere yasal islem uygulanmiyor mu bu memlekette?

kolun kirilinca kosa kosa gidersin. bir seye kendi basina care bulamayinca kedi gibi oluyor bu tipler nedense. o zaman doktorlarin kendi uzerinde deney yaptigi dusuncesi falan kalmiyor. o zaman da igne yapiyorlar, biliyor musun icinde ne oldugunu?
0
bohr atom modeli
(27.12.24)
"Eşim aşı karşıtı değil ama aşılara hiç sıcak bakmıyor"
Nasil oluyor tam olarak bu? Asilar zorunlu tutulmasa esiniz atv karsisinda fasulye kirarken bilim yapanlarin instagram postlarina inanip asi yaptirtmayacak iste. Asi karsitligi tam olarak bu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.12.24)
eşimin kuzeni menenjitten tam 1 günde ufak çocuğunu kaybetti. biz de kendi evladımıza hemen yaptırdık. o riske girmektense aşı yaptırmak daha mantıklı.
0
bigcaptain
(27.12.24)
Allah analı babalı büyütsün.

Biz de ikiz bebeklerimize yaptırdık.

4. Doz kaldı sadece.

Tavsiye ederim.

Çocuklar riske atılacak bir konu değil.

Para ihtimal şu bu düşünülemez.

Aşılar insanı öldürüyor deney yapılıyor komplosunu şöyle çürütürüm. Ee öldürseler kime yapacaklar. Geç bilimi milimi. Onla ilgili argüman kurmam bile anlamayana.

Riske alınmaz.
0
help im alive
(28.12.24)
(24)

Sizde -de leri - da lari ayrı ya da bitişik yapmayanlara takılıyor musunuz

sonhakan
Adam bir sayfa yazı yazmış Biri de altına şurada de ayrı olacak. Diye Yorum yapıyor. Yazıda sosyal mecrada... Ya konuyu anlayabiliyorsan geç git. Ne takıliyon de ye da ya. Var böyle çok fazla buna takıntılı olan. Ben de bu takintililara takıntılıyım. Olay sosyal mecrada geçiyor Artık millet emojiler
Adam bir sayfa yazı yazmış Biri de altına şurada de ayrı olacak. Diye Yorum yapıyor. Yazıda sosyal mecrada... Ya konuyu anlayabiliyorsan geç git. Ne takıliyon de ye da ya. Var böyle çok fazla buna takıntılı olan. Ben de bu takintililara takıntılıyım. Olay sosyal mecrada geçiyor Artık millet emojilerle anlaşılıyor de ve da ya takmak nedir. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Nit: Dikkat -de ve -da ayırma hatası çikabilir
0
sonhakan
(27.12.24)
takılıyorum ama yorum yapmıyorum.
0
inheritance
(27.12.24)
de lere hiç mi hiç takılmıyorum ama miğde böğrek falan diyenlere tiltim. "ya da" yı bitişik "veya" yı ayrı yazanlara uyuz olmak içinde hayat çok kısa.
0
eja
(27.12.24)
Abi merhaba, o takıntılı olduğun insan tipi benim, bitişik yazanlara ayar oluyorum, çoğunlukla düzeltiyorum, kurumsal hesap flnsa zerre ciddiye almıyorum sattığı ürünü, verdiği servisi. Bunu yapan CEO gördü bu gözler, gerçi CEO dediğim hayvan gibi zengin patron işte.

Mantığım şu, bu ayrı ya da bitişik yazılma olayı ilkokulda verilen çok temel bir eğitim. yani nasıl diyeyim 4 işlem gibi bi' şey yani. Bir insan bunu düzgün yapamıyorsa sıkıntı var, sıkıntı büyük.

Eyyorlamam bu kadar hocam, amacım tartışmak değil, kendi açımdan olayı izah etmek.
0
kumandanim
(27.12.24)
Çok takılıyorum öyle böyle değil. Ayrı yazılması gereken yerde bitişik yazan birisini ciddiye alamıyorum.

dahianlamindaki.de
0
kullanicadi
(27.12.24)
Temel eğitimi almış herkes de/da/ki nerede nasıl yazılmalı gerekir bilmeli. Üst düzey beceri, zeka gerektiren bir durum değil. Takılıyorum, bu hataları yapan kişileri ciddiye de alamıyorum. Yorum yazmam. Sadece emojilerle anlaşmak da mağara resimlerini çağrıştırıyor.
0
asteriks
(27.12.24)
Çok takmıyorum eğer ciddi bir yazı değilse
0
wd40
(27.12.24)
Evet, takıyorum. Bunu beceremelen yazı yazmaya kalkmasın. Akademisyan olmak için türkçe baraj şartı getirilsin, 90 alamayan akademik kadronun rüyasını bile göremesin
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.12.24)
öncelikle "yazı DA sosyal mecrada" olacak... şaka şaka:D

bahsettiğin tip kısmen benim, lakin düzeltmem ama bu şekilde yazanı ciddiye almam. bu konuda @kumandanim ile %200 aynı fikirdeyim. yani bu kadar basit bir şeyi bile öğrenemediyse zekasında bir problem vardır ya da bildiği halde düzgün yazmaya gerek görmüyorsa ciddiyetsiz ve özensiz biridir, ikisiyle işim olmaz.
bonus olarak herkeZ ve şarZ yazanlar hakkında da iki çift lafım var ama soruda geçmediği için başka zamana saklıyorum.

@kullanicadi, 10'da 10 doğru ve üstüne 72 saniye arttırdım ^_^
0
halanne
(27.12.24)
türkçe en hassas olduğum konu. burada sözlük'ten gelen bir kültür sebebiyle, bilgisayardan giriş yapmışken küçük harflerle yazıyorum.

onun haricinde her yerde (kişisel yazışmalarım, iş yazışmalarım da dahil buna) tüm imla kurallarına dikkat ederek yazar, dilimizi katleden her türlü yapı/kelime seçiminden kaçınır ve kullananları kendi çapımda, karşımdakiyle olan ilişkime ya da iletişim sebebine göre içimden ya da dışımdan eleştiririm, ayıplarım.

karşımdakinin silahı olmasa da aşağıdaki gibi "harika" şekilde yazarak beni öldürebilir:

-keşke bende gelseydimde size katılsaydım (kötü)
-senin anahtarlığın ben de, benim anahtarım sen de kalmış (daha da kötü)
-bizimle çalışmak istermisiniz?
-bişi diycem
-download/check/change/konfirme etmek
-post/story atmak
-çok da big deal değil abi
-bunu çalıştıracak bir app/aplikasyon/application var mı?
-günün sonunda (beyefendi/hanımefendi, "at the end of the day"in doğrudan kelimesi kelimesine çevrilerek bir garabete dönüştürülmesinden bihaber)
-miğde, mebla (yerini bir türlü bulamamış, tutunamamış bir ğ harfi görünce üzülüyorum)
-yanlız/yalnış

bu liste uzayıp gidiyor ama anlamadığım şey şu; e-posta ortamından tutun telefona kadar hepsi ama hepsi de kullanılan dilin otomatik düzeltmesini yapıyor, doğrusunu öneriyor ve sen hala onu takmıyorsun. mesela şu cevabı yazana kadar chrome örnek olarak verdiğim cümlelerde veya kelimelerde ne kadar yanlış yaptıysam hepsini de kırmızıyla çizmiş, bana diyor ki "bak, bu kelimelerde bir yanlışlık var, düzelt istersen :)" bu kadar uyarıya, göstergeye rağmen yanlış yapmak bilinçli bir umursamazlıktan başka bir şey değil.
0
m e b
(27.12.24)
Keşke herkes takılsa. De/da'lar, ki'ler, kelimelerin doğru yazılışı, doğru imlâlar derken hoş göre göre bugün artık düzgün cümle kurup kurmadığıyla ilgilenmeyen yığınlar var. Resmen yığın, evet.

Kendi kurguladığı cümleden çıkan anlamı önemsemiyor, diyor ki "anlaşılıyor işte o şekilde anla" ne güzel dünya... Sen anlaşılmak için çabalama ama ben seni senin istediğin anlamda anlamak zorundayım...

Bütün bunlar hep yapılan dil hatalarını önemsememekten, hatalı öğretimi denetlememekten, bir anadil hassasiyet ve saygı çerçevesi oluşturmamaktan kaynaklanıyor. Dünyanın en güçlü ülkesi olabilecekken başkalarının kelimelerini 100'er 100'er kabul ediyoruz, halbuki birileri kendi diline çok itina ve itibar ediyor, bu konuda faşizm noktasındalar filan.

Biz ikaz edince oovvv sen kimsin edebiyat yapmıyoruz resmî yazışma yapmıyoruz tepkileri. Zihinlerimiz, soyut kimliğimiz elimizden alınıyor ve biz sırf önemsemeyişimizden öğrenmeyi reddederek bu olanları seyrediyoruz sadece.

Evet kızıyorum, gördüğüm yerde de musallat oluyorum. Bir yığın yorum geliyor bazen dalaşıyorum bazen kıçıma bile saymıyorum. Ben ne yapayım başka? Ne yapayım?? Oturup ders verecek halim yok.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
O kişiyi ciddiye almıyorum ama tepki göstermem.
0
gabe h coud
(27.12.24)
Evet hoşlanmam ama Grammer Nazi de olmam, hatta hayattaki tek başarısı -de'yi -da'yı doğru kullanmak olduğu için buna takılıp tepki gösteren insanlar daha beter ruh hastası, ezik ve toksik gibi geliyor bana, o nedenle hatalı kullanan insanlar o kadar da rahatsız edici hissettirmiyor.
0
Bir ben var benden şurada
(27.12.24)
Diğer taraf takılmış ki yazım hatası yapmış. Ben takılmam, fakat takabilirim. O da ciddiye alırsam.
0
osssy
(27.12.24)
gidip de uyarmam ya da cevap olarak yazmam ancak fark ederim ve bunu ayrı yazmayanın diğer pek çok konuda nasıl bir tutumu olduğuyla ilgili aklımda az çok bir fikir oluşturur.
0
chaos moleculaire
(27.12.24)
Çok önemserim, yazım hataları benim için önemlidir. Ama paylaşımın altına da yazmam burada bu olacaktı diye. Mesajlaşırken de uyarmam karşımdakini ama gözümden düşer.
0
mutekebbir
(27.12.24)
Eğitim sistemimiz kötü. Arkadaşlarım dışında pek de takılıp laf etmiyorum ama ciddi alamıyorum. Bir de bunun "bağlaç olan de" hakkında konuşurken "-de" diyenleri var. "Ayrı yazılan de" muhabbetindeki gibi kısmi öğrenmiş kişiler bu ikisi. İnsanların dilini konuşabilmesi önemli.

Hatalar yapılabilir fakat "sosyal medyada yazıyorum ya. hızlı yazıyorum ya" vs. gibi şeylerin arkasına sığınıp bağlaç ve isim hal eki arasındaki ayrımı beceremediğini ya da öğrenemediğini gizlemeye çalışan köylü kurnazlarına ayar oluyorum. Bilmiyorum de işte. Çıksın ağzından şu kelime. Şansa bak sosyal medyada yazarken ya da hızlı yazarken hata yapılan yer %90 "de" ve "ki" bağlaçları ama "ve" bağlacı değil. Bak sen şu işe. Hızlı yazım sırasında dikkat etmediği için her cümlesinde "ve" bağlacını yapıştıranı görmedim. Demek ki kıvırmamak lazım. Ben kıvırma konusundan rahatsızım.
0
nawar
(27.12.24)
Bu kadar takıntılı olacağını hiç tahmin etmezdim. Takıntı diyorum zira yazinin içeriğini bırakıp de da ayrımını daha çok önemsemek bir tür takıntı olmalı. Evet bir hatadır olmasa iyidir . Ama defterden silerim zekasından şüphe duyarım deyince de ben yazıyı anlayamamış buna takıyor derim Zira ben bir yazıyı okurken anlam kayması yaşamadığım sürece ( ki bu yazının akışı ile alakalı aynı zamanda) doğru mu kullanılmış yanlış mı kullanılmış farketetmem bile. Bunun için yazıyı bu gözle tekrar okumam gerek. Tekrar ediyorum evet de ve da ayırımini doğru yapmak gerek ama bunu yazının bütününü yok sayarım demek hani Einstein nin formüllerini tahta da gösterip abi paydalari eşitledi mi diyen adama benzetiyorum. Bence asıl cahillik burada
0
🌸sonhakan
(27.12.24)
hem de nasıl!!!
yorum yapmıyorum.

bu takıntımın altında KONFİÇYÜS (editledim) "bir ulusu yok etmek istiyorsan önce dilini bozacaksın" cümlesi geliyor., sonrasında da her sabah içtiğim ant, Atatürk'e verdiğim yemin.

sen bu ülkenin vatandaşı olarak bu ülkenin dilini doğru kullanamıyorsan bir sorun var demektir.
özellikle de öğretmenlerin bunu yapıyor olması daha da üzücü.

ayrıca ben anlamıyorum ilk okuduğumda ne demek istendiğini. birkaç kere okumak zorunda kalınca da okumuyorum.

hemen sosyal sınıflandırma yapıyorum ve yanılmıyorum maalesef. "iyi bir eğitim, öğretim hayatı olmamış" diyorum.

sevgili seçerken de bu kriteri kullanıyorum. arkadaşlıklarımı ve tanışıklıklarımı bile buna göre düzenliyorum. Basit iki üç kuralı günlük hayatına uyarlayamayan insanın kendine ve vatanına katkısı ne kadar olabilir?

o kadar basit ki bir de bu kurallar.

"ya da" ayrı yazamıyorsan veya kullan.
her şey ayrı yazılır.
de ve da'yı ayırmak için de,
"bu bende var"
"bende de var" otur düşün ve kaliteni yükselt.

o kadar abartanlar var ki ciğerim dağlanıyor.

yapmayın kuzum. 1980'ler trt arşivlerinde köylü çocuklarla yapılan röportajları seyretseniz kalite ile ne demek istediğimi anlarsınız belki.

çok üzücü maalesef. çok takılıyorum. esefle de kınıyorum.
0
mathilda.may
(27.12.24)
Bu konu en az 15 sene okulda öğretilmiş. Hala anlamamışsa öyle adamın ben amına koyim. Ne mesleki bilgisine, ne de yaptığı işe güvenirim. Basit bir kuralı öğrenemeyen adam üniversitede dinlediği dersi mi öğrenecek? Yazarken dikkat etmeyen adam, yaptığı işte mi dikkatli olacak?
0
nickini vermek istemeyen uye
(27.12.24)
Takiyorum ama -de ekinden ziyade -misin soru ekini ayri yazamayanlara daha cok takiyorum cünkü bu ek özelinde bir istisna da yok. Direkt zeka testi yemin ederim. -misin gördügün yerde ayri yazacaksin iste.
Bir de nokta diye bir mefhum var. Asiri güzel bir sey. Onu koyuyorsun cümlen bitiyor.
Olayin sosyal medyada gecmesinin bir alakasi yok. Günümüyde artik yazili, görsel ve isitsel her sey sosyal medya üzerinden gerceklesiyor. Müzeler, arsivler, bilimsel kaynaklar dijitallesiyor. Sosyal medya ya da internet ortami olmasi bir bahane degil.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.12.24)
eğer başkasının yazdığı şeyin imlasını eleştiren biriyse cevap veririm ama onun dışında evet takılıyorum ama bir şey demiyorum, Allah'ından bulsun :)
0
matilda
(27.12.24)
Günlük hayatta imla kurallarına (bir iki bilinçli istisna hariç) uyarak yazı yazarım. İstisnalarım da ağabey/bayağı yerine abi/baya yazmak gibi ufak aykırılıklar :d Mobilde yazarken bile typo yaptığımı fark edersem mesajı atmadan düzeltip öyle atarım. Bunu dil kutsaliyetinden yapmıyorum, dili korumak, onu kutsal olarak görmek, gereksiz anlamlar yüklemek bana çok mantıklı ve anlamlı gelmiyor sadece kendime ve karşımdakine saygımdan hoşuma gidiyor bu kurallara uymak.

Ha ama mesela @m e b'in verdiği örneklerden bazılarını yaparım. Türkçe cümlenin içine yeri geldiğinde İngilizce kelime katarım, post atmak gibi modern tamlamaları kullanırım. Bunların dile zarar verdiğini düşünmüyorum. Okt*y Sin*noğluculuk oynamaya gerek yok. Dilimizi koruyalım gibi ne anlama geldiği zerre belli olmayan tabirlerle dövünmek de gereksiz. Dil canlı organizma olarak kendi yolunu bulur zaten, korumak onu zaman içinde dondurmak olmamalı.

Soruya asıl cevap; bağlaç/edatları yanlış kullanan, çok bariz yazım hataları yapan kişiler görünce kişinin pozisyonuna da bağlı şekilde belli bir miktar sinir oluyorum ama yüzüne vurmam, ad hominem yapmaya gerek yok.
0
nundu
(27.12.24)
takiliyorum, bu kadar basit bir kurali hala ogrenemeyen de gitsin dumanla haberlessin. konuyu da anlamiyorum ayrica.
0
bay b
(27.12.24)
@ sonhakan;

" Zira ben bir yazıyı okurken anlam kayması yaşamadığım sürece ( ki bu yazının akışı ile alakalı aynı zamanda) doğru mu kullanılmış yanlış mı kullanılmış farketetmem bile. Bunun için yazıyı bu gözle tekrar okumam gerek. "

fark burda hocam, ben ilk okuduğumda hiç çaba sarfetmeden bu işte bi terslik var diyorum yanlış yazılmışsa yani direkt olarak gözüme çarpıyor hata.

Siz bunu normal şekilde okurken farketmiyorsunuz, ben normal şekilde okurken hiç çaba sarfetmeden gözüme çarpıyor, samimiyetle söylüyorum, şekil olsun diye değil.
0
kumandanim
(27.12.24)
(24)

balığın kuyruğunu yiyor musunuz?

gilbeys
Geçen gün bir kızla tanıştım, balık yemeye gittik. İstavrit yiyoruz. Ben kuyruklarını ayırınca, "Kuyruklarını yemiyor musun?" diye sordu. İçimden, "Nasıl yani? Zaten kimse yemiyor ki," diye geçirsem de, diyemedim. Sadece ben sevmiyorum diyebildim :)bu arada kız hepsini yedi :)bunun kuyruklarını yeni
Geçen gün bir kızla tanıştım, balık yemeye gittik. İstavrit yiyoruz. Ben kuyruklarını ayırınca, "Kuyruklarını yemiyor musun?" diye sordu. İçimden, "Nasıl yani? Zaten kimse yemiyor ki," diye geçirsem de, diyemedim. Sadece ben sevmiyorum diyebildim :)

bu arada kız hepsini yedi :)

bunun kuyruklarını yeniyor muydu ya :)
0
gilbeys
(16.12.24)
ben yiyorum çıtır çıtır oluyor :p
0
false pretension
(16.12.24)
ben de yiyemiyorum ama baligin beyni falan da yenir yani, yiyorlar.
balikci bir arkadasimizmis.
0
sonsuz
(16.12.24)
istavritte kuyruk kafa vs ayiracak bisey yok.
komple gomeceksin..
0
cooperr
(16.12.24)
Ozellikle yerim cok keyifli
0
Zetnikov
(16.12.24)
Kuyruk ve kafayı yemem
0
ananiyimioguz
(16.12.24)
karadenizli olabilir. bazıları yer tercih meselesi.
0
jelly bear
(16.12.24)
Çocukken yerdik kraker niyetine. Hata yapmışız :)

Bana mı öyle geliyor biliyorum ama balıkta yüzgeç ve kuyruk gibi piştikten sonra sertleşen kısımlarda çok fazla tuz oluyor
0
diyecevaplandı
(16.12.24)
Sadece hamsi, o da iyi kizarmissa. Onun disinda yemem
0
mor oje
(16.12.24)
genelde yemem. hamsiyi komple yediğim olmuştur. kılçığıyla :)
0
gabe h coud
(16.12.24)
bayılırım ve niye yenmediğini düşündün ki bu nasıl bir önyargı. çabuk dene :D
0
neira
(16.12.24)
ooo duyurunun değişikleri damlamış eksik kalmayayım :D kafasını yemem ama yanaklarını yerim… kuyruğunu ucundan çıtırdatırım ama hepsini yemem…
0
theseachange
(16.12.24)
Hamsi ve çok büyük olmayan sardalyalar bizim evde toptan yenir ayıklanmadan kılçık falan ne varsa ama hamsinin kuyrukları yemeyiz genelde. Ha yense de bi şey olmaz ama tuzlu oluyor bence de
0
nundu
(16.12.24)
evet. neden yemeyeyim? citir citir cogzel.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.12.24)
balığına göre yenir. çıtır çıtır güzel olur.
0
co2s2
(17.12.24)
canım balık çekti beaa (avrupa yakası şahika beaa'sı olarak okunur)
normalde yemem ama çok övmüşler ilk fırsatta denicem
0
titanyum22
(17.12.24)
Küçük balıkların kuyruğunu yerim ama büyükler no
0
kullanicadi
(17.12.24)
Babam yer. Etrafımda yiyen çok kişi gördüm.

Ben de çocukken yerdim ama şimdi balıgin tadını çok sevmeme rağmen kafasını ve kuyruğunu kesip öyle vermelerini rica ediyorum balıkçılardan. Asla yiyemiyorum balık formunda.

Küçük balık da yemem zaten.
0
fraise
(17.12.24)
Balık var, balık var. İstavrit, hamsi gibi balıklarda hiç ayırmam. Ama çipuranın da kuyruğunu yemem :D
0
akhenaten
(17.12.24)
İğrenç ama malsf bazı midesizler hamsiyi istavriti tekte gömüyo :(
0
abuzer
(17.12.24)
Bizzat başıma gelen olaydır. Bazıları yiyor diye ben de bir defa balığın kuyruğunu yemiştim. Sonra boğazımda bir batma hissi oldu. Ekmek yedim, onu yedim, bunu yedim derken, geçmedi. yutkunduğum zaman batma hissini hâlâ hissediyordum. Aradan iki gün geçti, baktım olacak gibi değil, hastanenin yolunu tuttum. Kulak burun boğaz hekimi kamera soktu boğazıma, evet ufacık bir şey var dedi. Gel gelelim onu oradan alana kadar ne eziyet çektim. Boğazıma soktuğu ince uzun aletle defalarca almaya çalıştı, ama ben sürekli kusacak gibi olduğum için her seferinde izin vermedim. En son kalsın dedim ben bununla yaşamayı kabul ediyorum. Bu defa doktor inat etti, alacağız bir şekilde, bırakmam seni dedi. Hemşire kafamı tutuyor, doktor bir eliyle dilimi tutuyor, diğer eliyle o aleti boğazıma sokuyor, ekrandan bakarak kılçığı tutmaya çalışıyor, trajikomik sahneler, derken son defa deneyelim dedi ve o son defada almayı başardı.

Uzun lafın kısası, başınıza bu gibi bir şey gelmemesi için, kuyruk vs yemeyin.

Edit: çipura
0
el conquerador
(17.12.24)
Çocukken yerdim, hatta en hoşuma giden yeriydi. şimdi hamsinin bile üşenmeden kılçığını tek tek ayıklarım.
0
kimlanbu
(17.12.24)
Ben de balığın kafasını ve kuyruğunu yiyemem ama babam denizden ne çıksa yiyen bir kişi olarak her yerini yiyor mesela. O nedenle balığın kuyruğu yenmez diyemem.
0
peki madem
(17.12.24)
Güzel kızartılmışsa yenir mhmm!
0
SiyamkedisiZorro
(17.12.24)
hamsi tavayı komple kuyruğuyla kılçığıyla yerim.

tavada kızartılmış diğer küçük balıkların orta kılçığını çıkarıp yerim. orta kılçığı çıkarırken kuyruk da ayrılıra alıp özellikle yemem, ama kuyruk etli tarafta kalmışsa da ayırmam yerim.

büyük balıkların kuyruğu yenecek gibi olmuyor.
0
kibritsuyu
(17.12.24)
(42)

Sisli havada dörtlüleri yakmak

birmilyonunvarmi
Mantıklı mı?
Mantıklı mı?
0
birmilyonunvarmi
(12.12.24)
Gorulmeyeceginizi dusundugunuz, diger suruculeri potansiyel bir tehlike sebebiy uyarmaniz gereken her anda 4 luleri yakmak mantikli. Cok yogun yagmur, sis, ani yavaslama bunlar hep sebep olabilir. Amac sizin gormeniz degil gorulmeniz.
0
wallcan
(12.12.24)
evet tabiki, arkadan gelen araba beni görsün isterim
0
benaslinda
(12.12.24)
Sisli havada seyir halindeyken dörtlüleri açarsan kimse senin "diğer araçlar beni görsün diye açtım" dediğini düşünmez yolda bir kaza vs bir şeyler olduğunu düşünür, havada sis varsa sis farı açılır dörtlüler dörtlülerin açılması dışında kullanılıyorsa trafikte kargaşaya neden olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
ben çok sis varsa 4lü yakarım. görünür olmak lazım.
0
mikahakkinen
(12.12.24)
Kaleciye ilk -1 imizi verelim ;) her arabada sis farı yok. Dörtlü yakmak mantıklı ve kullanılan da bir yöntem. Sisli havada dortlunun amacının "fark edilmek" olduğunu herkessss bilir ;)))

Edit: tx'lerde fln her arabada var mı, bilmiyodum? Sadece arkadan gelen değil karşıdan gelen için de işlevsel.
0
abuzer
(12.12.24)
O dörtlülere boşuna "hazard lights" demiyor adamlar. Boşuna turuncu değil o renkler. Bunlar sis için değil ama sis için de kullanımında sorun yok. Dörtlüler "istediğim yere park ederim" ışıkları değil, arıza, tehlike ve uyarı bildirim ışıkları.

Özellikle Bolu'da inen sislerde görünürlüğü arttırmak için kullanılabilir. Sis farı sizi muazzam bir farkla görünür kılmaz, dörtlüleri yakmak da görüşünüzü ciddi bir oranda iyileştirmez. Kullanımında bir sorun yok. Özellikle araçlar sis sebebi ile yavaşladığında takip mesafesi için de uyarmış olursun.
0
nawar
(12.12.24)
Abuzer arka sis farı fabrika çıkışlı zorunlu bir donanım, olmaması mümkün değil, seni görmesini istediğin sürücü de arkadan gelen sürücü zaten, -1'i geri almanı rica edeceğim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
sisli havada dörtlüleri yakanları gördüğümde: "a aa niye herkes dörtlüleri yakmış? galiba herkesin aracı aynı anda arıza yapmış." diye düşünürüm.

amacı bu olmasa bile "sis var dikkatli ol" anlamına geldiğini asla düşünemem. kapasitem bu kadar.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(12.12.24)
Sisli havada dörtlüleri yakmak bir kural değildir.
Kişinin kendini koruma yöntemidir.

Sisli havada ben yavaş giderim fakat arkamdan hızlı gelen araç benim yavaş gittiğimi ancak yaklaşınca anlayabilir. eğer dörtlüler yanıyorsa arkadan gelen araç benim yavaş gittiğimi anlar ve önceden tepki verir.

Sisli havadan dörtlü açmakta bence fayda var.
0
durbidakka
(12.12.24)
ya normalde yakılmaması lazım sis farlarının yakılması lazım ama dörtlü olunca yanıp sönünce insanlar daha dikkatli türkiye'de.
o yüzden yakmakta fayda var.
yanıp sönünce dikkat çekiyor.
0
OgutucuRecep
(12.12.24)
@kaleci

belirli bir hızda seyrederken öndeki trafik aniden tıkanınca, frene basarken aynı anda dörtlüleri de yakıyorum, arkadan gelen kişinin dikkatini daha fazla çekebilmek için. arabada standart ve zorunlu donanım olarak sağda, solda ve ortada stop lambası var, frene basınca otomatik yanıyor. onu da kullanıyorum. ama onlar frene dokunduğun anda yanıyor. ben arkadakine "ileride trafik duruyor, stop lambalarım pedala dokunduğum için değil, aniden durduğum için yanıyor, önüne bak dikkat et" demek istiyorum ve dörtlüleri yakıyorum. hatta bazı araçlarda bunu özelliğe eklemişler, sert frende kendi kendine yanıyor.

yani standart donanımı kullanma demiyoruz, onu da kullan, ama dikkat çekmek istiyorsan dörtlüyü de yak ne zararı var ki? arıza yapıp kenara çekmiş zannederlerse etsinler. zaten amaç bana dikkat etmesini sağlamak değil mi? ha sisten dolayı yakmış olayım, ha arızadan dolayı, ne fark eder? arıza yapmış zannediyorsa da yanımdan dikkatlice geçmek isteyecek, benim de yürüdüğümü fark edince gerizekalı değilse anlayacak haa sisten dolayı yakmış diye. dikkat çektiysem gerisi teferruat.
0
kibritsuyu
(12.12.24)
sisli havada sis lambası yakılır. dörtlünün olayla bir alakası yok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.12.24)
buna mantikli diyenler herhalde trafik kurallarini ve arac donanimlarini yetersiz buluyor. araclarda arka sis farklari zorunlu guvenlik donanimi olarak bulunur. sis farinin gorunumu diger farlardan farkli olarak daha belirgindir. bunun nedeni isigi daha alcaktan ve genis yaymasidir. trafikte hangi donanimin hangi durumda kullanilacagi acik ve net sekilde belirlenmistir. bence bunun nedenleri oldukca basit.

1 - 4lu flasor yani ikaz lambalari herhangi bir sebeble trafikte durmaniz gerektiginde ya da ani yavaslamalarda kullanilir. ariza, kaza vb bir durum yoksa 4lu kullanimi gereksizdir.
2 - Siz 4lu yaktiginiz icin arkanizdaki arac aniden trafigin duracagini, kaza oldugunu vs dusunebilir panik manevrasi yapabilir ve kazaya sebeb olabilirsiniz.
3 - Gereksiz 4lu kullanarak yon belirsizligine neden olur serit degisikligi yaparken kullanicilari zor durumda birabilirsiniz.

gereksiz sekilde 4lu kullananlar, sis olmayan havada sis fari acanlar ve sag seridi bosken sol seritten gidenler ayni kisiler gibi geliyor bana.
0
tahtakafa
(12.12.24)
hem sis var hem de trafik yavaş hatta dur kalk şeklinde ilerliyorsa dörtlü yakarım. arka sis farları yeteri kadar görünür olmuyor.

sadece sis var ve trafik cayır cayır akıyorsa dörtlü yakmam.
0
scudman1
(12.12.24)
Kibritsuyu, abi siz sis lambasının yeterli gelmediğini düşünüp gereksiz stres yaptığınız için böyle bir kaygı hissediyorsunuz anlayabiliyorum ama sisli havada sis lambaları gayet yeterli bir uyarı sağlıyor, daha çok dikkat etsinler deyip dörtlüleri açmanın bir anlamı var mı bilemiyorum, bence yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
Mantikli degil, oyle bir kuralda yok zaten, herkes birbirinden gorup yapiyor, kullanim amaci disinda. Sis olmasi bir acil durum degil arkadaslar, araciniz hala seyir halinde, yalnizca daha dikkatli surmesi gerekiyor herkesin. Ulkede hicbir sey tam olmadigindan, surus egitimi de verilmedigi icin dogru duzgun bilmiyor kimse, kulaktan dolma bilgiler dogruymus gibi savunuluyor ne yazik ki.
0
bosver nicki
(12.12.24)
ben yakarım bana göre mantıklı
0
gilbeys
(12.12.24)
bir zararı yok. arkanızdaki kişi sis dolayısıyla dörtlüleri yaktığınızı, aynı ortamda seyrettiği için anlar. ekstra görülebilir olmak da böyle bir ortamda avantajdır.
0
zgrydn
(12.12.24)
hatali hareket, 4luler durulmamasi gereken bir yerde durman gerekirse yakilir.
mesela onunde kaza vardir, anayolda trafik tikanmistir millet arkadan basmis geliyordur yakarsin.
Hareket halinde iken dortluleri yakmak hatali.
Zaten eger olmasi gereken bu olsaydi araclar arka sis lambalari olmazdi.
Yogun sis var ise on arka sisleri acip, kontrollu sekilde yoluna devam edeceksin.
0
cooperr
(12.12.24)
dortlu lambalar kulturel bir muamma.

TR de "istedig9m yerde dururum" anlamina gelir eger araba park halindeyse.

Birlesik Kralligin irlanda taraflarinda eger diger arabaya onunuze gecsin diye yol vermisseniz, ondeki araba tarafindan size tesekkur etmek icin yakilir.,, uc kere click click click.
0
parcxerox
(12.12.24)
Her sisli havada kullanmam ama ekstrem seviyedeyse kullanirim. Cunku o durumda da ozellikle akici yollarda hiz beklenmedik sekilde yavaslayabiliyor. Sis falan umursamayip cilginca arkadan gelenler de olabiliyor. Mantikli bir tedbir bence. Ayni durum yagmurda da gecerli, genelde Sakarya civarlarinda denk geldim hep, normal siddetli yagmurdan bahsetmiyorum, butun otoban 70'e falan dusuyor o derece bir yagmur.
0
mbond
(12.12.24)
Sisli havada dörtlülüler yakılır. Dörtlünün olayı zaten dikkatli ol demektir. Aşırı sis varsa her an fren yapabilir, yoldan çıkabilir, sorun yaşayabilirsin. Arkadan gelen kişinin bunu bilmesinde fayda var.
Ayrıca gayet de faydalı.

Yakmak kural mıdır bilmiyorum ancak kuraldışı değil. Gayet tabii bir durum. Hatta kural değilse bile racon budur diyebiliriz
0
biseysorcaktim
(12.12.24)
dörtlüler yakılır. Sis farı yakılır diyenler sadece kendi görmek istediklerinin derdindeler. Millet beni görsün, dikkat etsin anlamında yakılır dörtlüler
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(13.12.24)
Benim arabamda sis farı yok. Dörtlüyü yakıyorum. Bunun da nesine itiraz ediliyor anlamadım. "Şu ya da bu nedenle sıkıntı var, dikkat edin" demiş oluyoruz.
0
firez
(13.12.24)
Dün istanbul İzmir arası gidip geldim ve yollarda baya sis vardı, görüş mesafesi düşüktü ve ben dahil etrafımdaki dötlüleri yakan araclarla uyum içinde ilerledik. Direk anlaşılır kılıyor ışıkların yanıp sönmesi çevredeki araçları.
Bir de yakmayanlar vardı, onlar biraz güven vermiyordu falan.

Bana göre son derece faydalı ve yapılması gereken bir birşey.
0
va
(13.12.24)
yorumları okuyunca bu kadar insanın yanlışı savunması karşısında hayrete düştüm. "dörtlüler tehlikeli durumlar için uyarı amacıyla yakılır siste görüş mesafesinin düşmesi de tehlikeli bir durumdur ne var bunda" gibi bir mantık yürütülmüş de tam da bu duruma özel spesifik olarak üretilip arabalara konulmuş bir donanım olan sis farı varken onu kullanmak teoride de pratikte de doğru ve mantıklı olanken bunu reddetmek çok ilginç. dörtlüler açıkken sinyal vermek sıkıntı bir kere. bir de sis dışında bir uyarı amacıyla yakan da olabilir o sebeple karmaşa oluşabilir. belki adamın arabası arızalandı duruyor yolun ortasında sen de sisten dolayı yakıyor diye başta önemsemedin durduğunu geç fark ettin ani kırıp yan şeritteki araca çarptın falan kafadan bir gereksiz kaza senaryosu size. bence sis farı çok gereken bir şey olmadığı için insanlar bilmiyor ya da unutuyor o yüzden dörtlü yakıyorlar bile bile yanlışı yaptığını sanmıyorum kimsenin.
0
semaforo de medianoche
(13.12.24)
sis farı yeterli diyen arkadaşlar aynı zamanda, dörtlüler ani yavaşlamalarda yakılır yazmış.

frene basınca birkaç milisaniye içinde yanan ve standart donanımda tam üç tane birden bulunan stop lambaları yetersiz mi? demek ki standart donanımın yetersiz olduğunu düşünüyor ve dörtlü yakma ihtiyacı hissediyorsunuz. yani ben sis varken sis lambasının yetersiz olduğunu düşünüp dörtlü yakınca stres yapmış oluyorum, ama aniden tıkanan trafikte frene basınca anında yanan stop lambasının yetersiz olduğunu düşünüp elle dörtlü yakınca siz stres olmamış mı oluyorsunuz?

neticede neymiş? arabanın standart donanımının yetersiz olduğunu düşünerek kendini ve trafiği güvene almak istediğin her durumda yakabilirmişsin.

ayrıca dörtlüyü yakınca "galiba önümde ani fren yapıyorlar" diye panik yapıp kaza yapacak kadar acemi sürücü, sis farını da stop lambası zanneder, fren yapıyorlar diyip kaza yapar. o denli acemiden bu da beklenir.
0
kibritsuyu
(13.12.24)
Abi bu araçların mühendisleri ar-ge çalışanları her türlü hava koşulu için sayısız defa test ediyorlar bu araçları o yetmiyor bağımsız kuruluşlar ayrıca test edip en güvenli şekilde trafiğe çıkmaları için okey veriyorlar, siz bu araçların sdandart donanımının tüm bunlara rağmen yetmeyeceğini kendinizi de sisli havada Sevimli Hayalet Casper gibi görünmez olduğunuzu düşünüp illa dörtlüleri de yakacam kardeşim bana ne diyorsanız ekstra olarak dörtlüleri de açın tabii ne olacak usta sürücü böyle yapmalı :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.12.24)
bak mesela o arge çalışmasnı yapan mühendisler, ani bir frenleme durumunda dörtlülerin de otomatik yanmasını sisteme eklediler. ani frende stop lambalarıyla birlikte dörtlüler de yanıyor.

yarın bir gün sis yoğunluğunu ölçen bir sensör koyup, fazla siste dörtlüleri otomatik yakmayacaklarının bir garantisi yok. bunlar hep arge. iki gün sonra bunu da görürsek utanacak mıyız? olmaz diyebilir misiniz? 5-10 yıl önce frene ani basınca dörtlüler de yanacak desen ona da gülerlerdi. hatta chery'lerde arkaya da sensör koymuşlar, belirli bir hız üstüne arkadaki araç fazla yaklaşırsa da dörtlü yanıyor gelmee gelmeee diye. trafikte oyuncak etmişler, dibine girip girip yaktırıp eğleniyorlar.

hepsinde amaç aynı, fark edilmeyi arttırmak. sis farı yeter diyorsan yakma, tedirgin hissediyor, yetmez daha çok dikkat çekeyim diyorsan yak. bu tamamen kullanıcı tercihi artık. yakılır diye bir kural da yok, yakılmaz diye bir kural da yok.

yok kenara çekmiş zanneder, yok ani fren yapıyor zannedip panikler kaza yapar falan bunlar komik bahaneler. azıcık trafiği okusun, zannetmesin.
0
kibritsuyu
(13.12.24)
Yoğun siste açılır dörtlüler hocam. Teamül böyle. Yanlış bir şey de değil. Görünürlüğü her türlü arttırmak lazım öyle durumlarda. Arabada çakar (turuncu), hatta pavyon ışıkları olsa onlar dahi açılır.

Şehir içi dip dibe dur kalk trafikte yahut az/normal siste açılmaz.
0
yadigar
(14.12.24)
"ani frende stop lambalarıyla birlikte dörtlüler de yanıyor" kaza aninda dortluler yanabiliyor, dogru. ama ani frende yanan dortlu gormedim, hatta bu buyuk ihtimal eli yuzu duzgun ulkelerde yasal bile degildir.

4luler yogun siste gorunurlugunuzu falan arttirmaz, cunku sinyallerin icinde dandik bir tane led yada ampul var.

araclarda on sis farlari opsiyonel olabilir, ama arka sisler opsiyonel degil. arka sisler acin, gecin aracin arkasina, sislere bakmakta zorlanirsiniz, cunku oldukca kuvvetlidir. sinyaller ile arasinda kuvvet olarak ciddi fark var.

ezcumle, yogun siste 4lu yakmak kurallardan ve teknikten bir haber ortadogu insani hareketi, uzgunum ama boyle.
0
cooperr
(15.12.24)
Ortadoğu: ben nalaka

Hep otobanda sürüyorsunuz glb.. tek şeritli ucurumlu dağ yolunda yoğun sise yakalanmamis kimse

ve madem standart donanim olan arka sisler yeterli, ön sis opsiyonu neden var? Tüm mühendisler ortadogulu mu diyosun

Dörtlü yakıldı diye eli ayağına dolasip kaza yapacak kisi zaten net araba kullanamiyordur +7 yoğun siste kaza yapmama ihtimali yok, bari kendimizi kurtaralim
0
abuzer
(15.12.24)
yağmur sis görüş mesafesi düştüğünde dörtlüleri yakarım. çok faydalı
0
duyurukullanıcısı
(15.12.24)
"Sisli havada dortlunun amacının "fark edilmek" olduğunu herkessss bilir" diyen arkadas, aynen dedigin gibi on sis farklarinin senin farkedilmede pek etkisi yok, onemli olan arkadan gelen birinin sana gommemesi.

O yuzden onler opsiyonel ki bazi modern araclarda opsiyonal bile degil artik. Arkalar ise bildigim kadariyla her aracta var, yanlisim varsa buyrun duzeltin. Mesela bendeki 2021 model f segment SUV aracta on sis farlari opsiyonel olarak bile yok, arkalar standart.

tekrar ediyorum, yogun siste 4luler sizin normal stop lambalariniz kadar bile gozukmuyor olabilir cunku yaktiginiz lambanin kuvveti belli, o yuzden pek ise yaramayan bir aktivite. 4lu yerine bir zahmet sislerinizi yakin, devam edin.

ortada tartisacak bisey yok aslinda, insan hayret ediyor :D
0
cooperr
(16.12.24)
ne bulursam yakarım, ara ara da korna çalarım. yolda uyuyan eden çok. çarpacaklarına sinir olsunlar.
0
titanyum22
(16.12.24)
Arkadaşlar ar-ge ve mühendislik böyle çalışmaz. Yani sen su altında da sorunsuz bir şekilde hayat kurtaracak bir sistemi ya da önünün belli olmadığı kadar sisli yollarda da görüşü sorunsuz bir şekilde sağlayacak far üretebilirsin. işin bu kısmında sorun yok. Yalnız mühendislik burada bitmiyor. Basit tabir ile attığın taşın ürküttüğün kuşa değmesi lazım. Yılda iki kere denk geleceğin yoğunluktaki sis için hiçbir firma standart donanıma bu kadar maliyetli yatırım yapmaz. Görülme sis yoğunluğunun görüş azaltma oranına bakarak görülme sıklığı yüksek olan sis için önlem standart üretilir. Örneğin arazi araçlarındaki sis farları ve standart bir şehir içi aracındakiler de aynı değil. Neden? Çünkü en başta ihtiyaç sıklığı sebepli olan arz-talep konusuna geri dönüyoruz.

"bunlar hep arge. iki gün sonra bunu da görürsek utanacak mıyız? olmaz diyebilir misiniz?" @kibritsuyu ve gelişim süreci tespiti doğru. Yan aynalar, silecekler, emniyet kemerleri, hava yastıkları vs. hep ihtiyaca bağlı olarak kullanıma göre artan konular.

Ayrıca yoğun siste dörtlüleri yakıp yavaşlayan aracın makas atarak gitme ihtimali sebebiyle trafikte kaos yaratması, öndeki aracın fren lambası yanmadığı halde dörtlüleri gördüğü için başka şeride aniden direksiyonu kırması gibi şeylerin parçası olacak kişiler trafiğe çıkmasın zaten +1500 Dandik ledleri yüzünden görünürlüğü arttırmadığı halde mucizevi bir şekilde şerit değiştirirken sizi görünür kılacak olan sinyal lambaları gibi fikirleriniz de şahaneymiş. Bu konu neden bu kadar uzadı diye merak ettim, gereksiz Ekşi Duyuru gerginliği yaşanmış :)
0
nawar
(16.12.24)
tartisma gereksiz yere uzuyor cunku ortalama duyuru kullanicisinin tartisma dusturu adhominem. ornek:

- sinyaller siste gorunurlugu arttirir.
- arttirmaz cunku sisler yeterli kuvvete sahip degil.
- Dandik ledleri yüzünden görünürlüğü arttırmadığı halde mucizevi bir şekilde şerit değiştirirken sizi görünür kılacak olan sinyal lambaları...
- peki yogun sis?
- onu salla, benim amacim bir sekilde sana cift dalmak.
- peki.
0
cooperr
(16.12.24)
Olsun acelemiz yok @cooper. Şunu da tekrar cevaplayabilir misin? Önemli olan tek şeyin arkadan gelenin bana gommemesi olduğu fikrine tam olarak nasıl ulastin? Karşıdan gelen istediği gibi geçirsin, rahat mı olayım?

Bı de senin dışında herkesin dün ehliyet alıp bugün ilk kez sise yakalandigi fikri var tabii... Kimse yoğun siste karşıdan ya da önünde giden kisinin dortlulerini görmedi, fark edilirligi arttirdigini deneyimlemedi, o nedenle senin "hayır arttirmaz" tespitin/teorin kesinlige sahip.

Amacı çift dalmak olan da ortadoguya: ben nalaka'yi ilk dedirtendir
0
abuzer
(17.12.24)
ben de bu konu niye bu kadar uzadı onu anlamadım.

kimse sis lambası gereksiz, onun yerine dörtlü yakayım daha iyi demiyor ki. yahu çok basit. siste görünürlüğümü arttıracak ne kadar özellik varsa açıyorum, çünkü neden olmasın? arka sisi de açarım, ön sisi de açarım, dörtlüyü de yakarım, beşlisi altılısı olsa onu da yakarım, modifiye şahin gibi yere mor ışık veren renkli ledlerim varsa onu da açarım, japon keranesi gibi, ankara pavyonu gibi şıkır şıkır gezerim, yeter ki etrafımda daha fark edilir olayım. onu açan toptur bunu açan ortadoğuludur falan. dandik ledliyse gözükmüyorsa da fazladan boşu boşuna yansın amk elektrik mi yazıyor? sis farı gibi sabit yanmıyor, dandik de olsa sis farı gibi sabit değil yanıp söndüğü için dikkat çekiyor işte bunun nesini tartışıyoruz anlamadım ki?

dörtlüyü yanlış anlayıp kaza yapacak angut da trafiğe çıkmasın bir zahmet. azıcık önündeki trafiği okumayı öğrensin öyle gelsin. ben salağın teki yanlış anlar da ani fren yapıp kayar, tam kayarken de fren yerine gaza basıp uçurumdan düşer falan diye niye kullanmamazlık edip görünürlüğümü düşüreyim?
0
kibritsuyu
(17.12.24)
kibritsuyu +1.
0
unalub
(17.12.24)
@abuzer

karsidan gelen farlar ve sis yuzunden zaten 4luleri pek goremeyecek.

bircok aracta artik farlar oldukca kuvvetli, sis olmadigi zamanlarda bile sinyaller karsidan gorunmedigi icin sinyal verdiginizde o taraftaki far ya kapaniyor ya da kisiliyor.

ortadogulu olayindan benim kastim da zaten "ben ne varsa kerhane gibi yakayim, maksat gorunur olmak" mantigi, sagolsun kibritsuyu arkadas da bu tezi hemen dogrulamis...

isik, yanar doner seyleri seven bir milletiz, yapcak bisey yok.
0
cooperr
(17.12.24)
@cooper, ARTİK farlar kuvvetliyse ve dortlumun gorulmesini engelliyorsa 2025 volvomda ona uygun davranırım.

Bir de "goremeyecek" diye future konusmamiza gerek yok, onu diyorum. Hepimiz en az bir kez yoğun siste sürmüşüz belli ki. Ozellikle ben Max 2 günde 1, sisli tek seritli dağ yollarında sürüyorum. Ve yoğun siste dortlulerin faydasini sık sık deneyimliyorum. Teori uretmemize gerek kalmadı bak ilk ağızdan söylüyorum. Zaten yol kenarı uyarı ışıkları bile yanip sönen cinsten. Yoksa dümdüz ışığı koyar gecerlerdi di mi :)

Evet herkes fikrine daha da sıkı sıkıya bağlandığına göre duyuru gorevini tamamladi sanırım ;)
0
abuzer
(18.12.24)
(3)

ikametgahi turkiye'ye tasimak

baldur2
ikametgahi turkiye'ye tasisam ne gibi arti ve eksilerle karsilasirim. aslinda turkiye'de yasamayacagim ama boyle bir sey yapsam suc mu? ya da gss primi borcu mu yazar? amacim ihtiyac kredisi alabilmek.
ikametgahi turkiye'ye tasisam ne gibi arti ve eksilerle karsilasirim. aslinda turkiye'de yasamayacagim ama boyle bir sey yapsam suc mu? ya da gss primi borcu mu yazar? amacim ihtiyac kredisi alabilmek.
0
baldur2
(12.12.24)
Aklıma gelen risk şu

Sana icra tebliği gelse haklı olsan itiraz etmen gerekir belli süre içinde, evde yoksa muhtara bırakınca tebliğ sayılıyor

Adres yurt dışı ise oraya göndermeleri gerekebilir
0
fistikthecat
(12.12.24)
gss borcu çıkacak. emniyetten gümrük giriş çıkış dökümünü alıp sgk ya ibraz edilip tr de olmadığın tarihleri ispatladığında borcunu manuel olarak silecekler.
0
sttc
(13.12.24)
artisi: yerelsecimde turkiye'de olursan oy verebilirsin.

eksis:
gss borcu +1
yasadigin ulkede vatandaslik basvurunda sorun cikabilir bir ihtimal.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.12.24)
(3)

Su arıtma cihazı kullan var mı ?

denizmaniaherif
Merhaba. Yeni bir eve geçiyorum evdeki makinalar bozulmasın ve duşta daha yumuşak su aksın diye ( içme suyu ile ilgili damacana devam ) almak istiyorum. Antalya çok kireçli bir suya sahip.. var mıdır kullanan ? önereceğiniz.. bir de eve gelen hatta taktırmak istiyorum tezgah altı değil de.. filtre b
Merhaba. Yeni bir eve geçiyorum evdeki makinalar bozulmasın ve duşta daha yumuşak su aksın diye ( içme suyu ile ilgili damacana devam ) almak istiyorum.

Antalya çok kireçli bir suya sahip.. var mıdır kullanan ? önereceğiniz..

bir de eve gelen hatta taktırmak istiyorum tezgah altı değil de.. filtre bakımı ve ücretleri sizce taktırdığınıza değecek bir performans gösterdi mi ?
0
denizmaniaherif
(12.12.24)
Ben ihlas aura almıştım memnunum. Lezzeti servisi iyi
0
damladamla
(12.12.24)
www.bmssuaritma.com (türkiye sayf.)

biz bunu kullanıyoruz yaklaşık 25 senedir. Çok memnunuz.
bu arada İhlas kullananlara tavsiyem, bir su test kiti alıp arıttıklarını iddia ettikleri suyu test etmeleri :)

eve gelen sistem için önerim yok çünkü biz türkiye'de değiliz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.12.24)
Hocam bu sistemlerin, arıttıklarının 4-5 katı atık suyu oluşuyor. Yani su sarfiyatınız 3-4 ket artar diye biliyorum. Bu yönünü de araştırın bence. Bir de manyetik kireç önleme sistemleri vardı, adını duymuştum yıllar önce
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(13.12.24)
(12)

Gebelikte şeker yüklemesi

rayde
Yaptırdınız mı?Benim ailede şeker hastalığı var. Bu sebeple 17. haftadan beri ölçüm yaparak takip ettim başlarda iyiydi, sonra sapıtmaya başladı yavaştan. Açlık şekerlerim 90 altında hep düşük. Ama tuhaf olan bi tabak künefe yesem tokluk 120, bir tane elma yesem 140 çıkabiliyor. Et, balık, tavuk, ta
Yaptırdınız mı?
Benim ailede şeker hastalığı var. Bu sebeple 17. haftadan beri ölçüm yaparak takip ettim başlarda iyiydi, sonra sapıtmaya başladı yavaştan. Açlık şekerlerim 90 altında hep düşük. Ama tuhaf olan bi tabak künefe yesem tokluk 120, bir tane elma yesem 140 çıkabiliyor. Et, balık, tavuk, tam buğday makarnası vs ve sebze ağırlıklı beslenirsem de sorun olmuyor 120 yi geçmiyor.

Şeker yüklemesini yaptırmayıp diyetle takip etmekten yanaydım ama doktoruma gittiğimde kesin yaptır diyecek. 1. saat tokluk 140 çok mu mesela :/
0
rayde
(11.12.24)
Evet, kızacak doktorlar olabilir çünkü oturup akşam yemeğinden sonra iki tabak künefe yiyen teyzeler, "Şeker yüklemek şeker hastası yapıyormuş" diye desteksiz bir şekilde atıyor.

Peki, şeker yüklemesi yapıldığında fetüse ne olacağını düşünüyorsunuz? Günümüzde gebeler gerektiğinde röntgen, hatta MRI çektirebiliyor, dahi ameliyat olabiliyorlar. Birkaç saatlik şeker yüklemesi ne gibi bir etkide bulunabilir?

Gidin testinizi olun.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.12.24)
Binlerce kadın doğum doktorundan daha fazla tıp eğitimi almadigimiza göre onlara guvenmemiz gerekmez mi? Ben şimdi gittiğim halk egitim kursu arasinda girdiğim bu sitede sana "yaptırma bence" desem daha güvenilir mi bulacaksın.

Bazı istisna ve şarlatan doktorlar dışında sakın yaptirmayin diyen doktor yok. Risk faktörlerini ve kişisel durumu da dikkate alarak duruma göre öneriyorlar. Yaptirmayarak alınan risk de yaptırırken alınan riskten çok fazla.

İçinizin rahat etmesi için 1-2 farklı doktordan öneri alıp, doktorun yönlendirmesine göre hareket edin.
0
abuzer
(11.12.24)
canan karataycı değilim, ama şeker yüklemesi sonunda da zaten ya diyete ya insüline yönlendiriyorlar.
tek amacım yükleme yaptırsam bile diyetle devam edebilir miyim edemez miyim onu anlamak. her akşam oturup künefe gömmüyorum deneme amaçlı yedim :) zaten diyetisyen desteği alıyorum.

her kafadan farklı ses çıkıyor, yaptırmaya gerek yok diyen doktor akrabam da var benim.
kararsız kaldığım için başına gelen kişilerden fikir almaya çalışıyorum.
0
🌸rayde
(11.12.24)
doktorum. ailede seker hastaligi varken seker testi yaptirtmamayi düsünmek cok mantikli bir karar degil. gebelikte ya da sonrasinda. söylendigi gibi, gebelikte daha sikintili durumlar yasayan insanlar saglikla bebek dünyaya getiriyorlar. sizin ilk gebelik belli ki ama bu kadar kücük bir sey icin caninizi siktiginiza degmez. Seker yüklemesinin fetüse bir zarari yok.
0
alice in potatoland
(11.12.24)
Biz yaptirmadik, bir zararini gormedim. Yaptirmalisiniz diyen de olmadi zaten.
0
mbond
(11.12.24)
Bence bu konu üzerinde uzlaşmaya varıldı ve yaptırılması öneriliyor. Normaller bile yaptırırken sizin gibi ailede vs. olanların yaptırmaması riskli gibi geldi biraz. Tabii karar sizin, umarım sağlıcakla kucağınıza alırsınız.
0
eisberg
(11.12.24)
şeker yüklemesinde sadece şekere değil, inisüline de bakılıyor, bu önemli, eğer sorun varsa ne kadar sorun olduğu da tespit edilebiliyor (basit bir diyete de ihtiyacınız olaiblir, ilaç veya inisülin kullanımı da verilebilir) bunların tedavi edilmemesi erken doğuma ve bebeğin sorunlu olmasına sebep olabilir. gidin kontrolü yaptırın.
0
ravenudon
(11.12.24)
eksisozluk.com
Arkadaslar, verdiginiz su entry'deki gibi bir tip, böyle bir bilim yok. Entry'i yazan kisinin bilimle en cok yakinlastigi nokta galiba lisede biyoloji dersiymis.
Her hasta farklidir. Hastanin ailevi gecmisi, yasi, bilinen hastaliklari, kullandigi ilaclar, kan degeri sonuclari doktorlarin tedavi kararini etkiler.

Bir hastam gelir, tiroit sonucuna bakar Euthyrox veririm. Bir digeri gelir, tiroit sonucuna bakarak Euthyrox'u Tiromel ile desteklerim. Ee simdi ikinci hasta bana neden Tiromel vermediler diye otursun tiroit testinden mi kacinsin?
Sacmalamayin gözünüzü seveyim.
0
alice in potatoland
(11.12.24)
doktor alice ablacım Allah sana kolaylık versin vallahi işiniz çok zor

hamilelikle alakam yok, olmayacak da. ama doktorun lafından çıkarsan tutunacak dalın kalmaz konu sahibi bacım
0
titanyum22
(11.12.24)
Ya ek takviye bir ilaç kullanmanız gerekiyorsa ve siz kafanıza göre iş yapıp bebeğe zarar veriyorsanız? O açından düşünmek gerek. Şeker yüklemesi kaç yıldır olan bir şey. Kardeşim 27 yaşında, ona hamileyken anneme de yapılmıştı.

Bilim tek tük örnekler, istisnalar üzerinden ilerlemez. Veri setleri üzerinden ilerler. Veri setleri de bize şeker yüklemesinin zararlı olmadığını söylüyor.
0
inawen
(12.12.24)
"ama şeker yüklemesi sonunda da zaten ya diyete ya insüline yönlendiriyorlar.
tek amacım yükleme yaptırsam bile diyetle devam edebilir miyim edemez miyim onu anlamak"

doktorun ve bu testin de amacı onu anlamak zaten. fal bakarak anlaşılmıyor bu, içinde bulunduğumuz devirde test yaparak anlaşılıyor. değerleriniz normal çıkarsa diyete de insüline de yönlendirmiyor, hiç sıkıntı yok, istediğini ye diyip yolluyor.

açlık şekerine baktıktan sonra yarım bardak suda belirli ölçüdeki glikozu eritip içiriyorlar. 1 saatin sonunda tekrar ölçüyorlar, 2 saat geçince tekrar ölçüyorlar.

şeker olması gerektiğinden fazla mı yükselmiş, az mı yükselmiş, 2 saat dolunca olması gerekenden az mı düşmüş fazla mı düşmüş bakıyorlar.

her şey normalde geçmiş olsun, çıkıp gidiyorsunuz.
çok yükselmiş hiç düşmemişse insülin veya başka tedavi veriyorlar.
düşmüş ama tam da isenildiği gibi değilse diyet verip yolluyorlar.

"1. saat tokluk 140 çok mu mesela"

bir şey diyemeyiz. ne yediğinize bağlı. şeker yüklemesinde ölçülü bir şekilde glikoz veriyorlar, ne zaman ne kadar yükselmesi, ne zaman ne kadar düşmesi gerektiği belli.
0
kibritsuyu
(12.12.24)
fal bakmıyorum zaten her gün düzenli açlık, 1. saat tokluk 2. saat tokluk ölçüyorum 17. haftadan beri. doktorum da şimdilik ölç sonuçları bir görelim demişti. ölçümlerim normal gitseydi yüklemeye gerek duymayacaktım fakat 140ları görünce bir endişelendim.
0
🌸rayde
(12.12.24)
(8)

Sakil kelimesini kullanmaya çalışan insanlar hakkında

benim icin hic boyle suslenmemistin
Görüşleriniz nedir?
Görüşleriniz nedir?
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(04.12.24)
olur. her türlü olur.
0
sonsuz
(04.12.24)
Hiç denk gelmedim. Eğreti, çirkin, kaba anlamında kullanılıyormuş sanırım anlamına baktığımda. Ben doğrudan bu saydığım sözcükleri kullanıyorum. Bazen hukukçular falan buna benzer kelimeler kullanabiliyor alışkanlıktan.

Benim kafamda bu tür sözcükleri kullanan insanların birbirine zıt iki görünümü var. Biri yeşilçam'daki kibar kadın profili; diğeri elleri hep biraz terli, hafif göbekli, badem bıyıklı muhafazakar patron. Ortası yok :D
0
akhenaten
(04.12.24)
Sakil telaffuzu namümkün bir kelime olduğu için kullanıcıları şöyle görünüyor:
www.sosyalciniz.net
0
🌸benim icin hic boyle suslenmemistin
(05.12.24)
"saakil" şeklinde kullananlar çok iticiler. Bilmediklerini düşünğnce yumuşuyorum ama öğrenmeyi çok büyük çoğunlukla reddedeceklerini düşündükçe huysuzluğum artıyor.

"Sakıyl"

A kısa okunur, y ise ı'nın etkisinden kurtulmak ve i'ye dönüşmesi için kullanılır ama aslında "sakîl" şeklinde yazılır ve k harfi kalın, i harfine de uyum sağlamak zorundadır, l harfi de incelir.

Telaffuzu nâmümkün değildir, sadece küçüklükten beri bol bol rastgelinmediği için âşinâ olunmadı, öğrenilmedi. Kelimeleri terk etmenin sonuçları.

Kelimeyi bilip de doğru kullanana denk gelirsem değeri gözümde anında üçe beşe katlanıyor. Daha bir dikkat ediyorum, saygı duyuyorum ona.
0
muhayyer divan
(05.12.24)
Soruyu soran vatandaş da kullananlar güruhuna dahil ise, onları hiç sevmiyorum çok ayıp ediyorlar.
0
10551037
(05.12.24)
Benim çocukluğumda memlekette aptalla eşanlamlı kullanılıyordu. “Sakil durmak”taki kullanımını duyunca çok şaşırmıştım.
0
auroraaurora
(05.12.24)
15 senedir kullanirim. "sefil sakil" sevdigim bir tamlamadir, siklikla entry'lerimde de yazarim. egreti, cirkin, kaba gibi bir anlami yok benim zihnimde. direkt "aptal" ve "mal" anlami tasiyor. mesela 2020'den bir entry'm: eksisozluk.com
cok normal bir kelime benim icin, duyurusu acilacak kadar garipsendigini görünce sasirdim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.12.24)
özel bi düşüncem yok. nötr.
kelime dağarcığı geniş diye düşünürdüm sanırım.

ben anlamını yanlış biliyormuşum, telaffuzunu da yanlış biliyormuşum.
"sakil durmak" olarak kullanmışımdır belki cümle içinde gelişine, ama özel bi çabam olmadı hiç.
0
biseysorcaktim
(05.12.24)
(6)

Bu Columbia ve The Nort Face montları neden bu kadar popüler? Olayı ne?

komando kani var bende
Lcw'den giyinen bir erkek olarak konuşayım :D Bu 2 mont neden bu kadar tutuluyor? Dayanıklı mı, Sıcak mı tutuyor? yoksa Iphone gibi statü yükseltmek için mi?
Lcw'den giyinen bir erkek olarak konuşayım :D Bu 2 mont neden bu kadar tutuluyor? Dayanıklı mı, Sıcak mı tutuyor? yoksa Iphone gibi statü yükseltmek için mi?
0
komando kani var bende
(27.11.24)
Dayanıklı ve sıcak tuttuğu kesin ama muadilleri daha ucuz ve daha az popüler ülkemizde klasik pahalıysa güzeldir algısı iphonede olduğu gibi bir statü unsuru gibi görülüyor
0
olaylar olaylar
(27.11.24)
popüler olmalarinin sebebi statü yükseltmek. 80-90'larda da vardi TNF montlar, sadece cok zenginler giyerdi. Bugün giyenlere gidip sorarsan hemen hepsi son 7-8 senede duymustur adini markanin.
Sicak kalmanin yolu layeringdir. Hem sicak hem hafif kalmanin yolu ise layering + kaz tüyüdür. Iyi ve hafif bir kaz tüyü mont + altindan giyeceginiz polar bir katman, bu iki markanin bircok ürününün verdigi konfordan ve isidan daha iyi performans saglar.
Mesela Decathlon'un Forclaz marka adiyla 100 dolara sattigi bir ördek tüyü montu var. Ördek tüyü kaz tüyü kadar olmasa da gayet sicak tutan bir materyal. Giy altindan bir polar o montun, mis gibisin. Üstelik öyle bulky de gözükmezsin. Ama iste Forclaz giyiyor oluyorsun :) Digeri üsütse de TNF marka oluyor.
Yani sicak tutuyor diyen kisi nasil sicak kalmasi gerektigini biliyorsa yalan söylüyordur isi önemli diye. Bilmiyorsa zaten cözümü yanlis yerlerde ariyordur.

Kaz tüyü olduktan sonra marka önemli degi. Ister Canada Goose olsun, ister TNF, ister Forclaz. Önemli olan fill power. Yani üründe kullanilan tüy gramaji.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.11.24)
Skechers ayakkabi alakasiz bir sekilde neden Turkiye'de populer olduysa ayni sebepten.
0
hot potato
(27.11.24)
bana 14 sene önce amerikadan TNF montu gelmişti. O zaman TNF henüz tr pazarına girmemişti. o montu halen kullanıyorum. Çok sıcak tutuyor ve bi o kadar sağlam.
0
false pretension
(27.11.24)
azalan marjinal fayda var burada.

iPhone örneğinden devam edelim. ucuz bir cihazla da telefon edebiliyorsunuz, WhatsApp olsun, instagram olsun bir dolu app'i kullanabiliyorsunuz, iyi kötü foto video çekiyorsunuz, pili sizi bir gün idare ediyor. 15bin liraya yapacağınız şeyin %75'ini hallediyorsunuz. sonra 15bin lira daha verip Samsung'un güzel bir modelini alıyorsunuz. (s24 fe çıkmış, 30bin lira. muazzam bir telefon) bu telefonla çok çok güzel foto video çekiyorsunuz, ekran daha güzel, pili daha uzun gidiyor, cihaz daha hızlı. 30bin liraya %85'e çıktınız. biraz daha iyi olması için 30bin lira daha verip s24 ultra alıyorsunuz. %95'e çıkıyorsunuz. bu işin son noktasında ise, iPhone 16 pro max var. 110bin lira. yani %5 daha iyi bir telefon almak için, 50bin lira daha vermeniz gerekiyor ve %5'in de ne kadarı gerçekten telefonun kalitesine veriliyor, ne kadarı statüye prestije veriliyor? tartışılır.

yani ilk %75 için 15bin, sonraki %10 için 15bin, sonraki %10 için 30 bin, en sondaki %5 için 50 bin vermiş oldunuz.

montlarda da durum böyle. günlük kullanım için, karşılaşacağımız durumların çok büyük bir kısmı için decathlon'daki montlar yetiyor. decathlon'da az daha para verip istanbul'da yılda 2-3 kere kar yağdığında da sizi sıcak tutacak, iyi kötü su geçirmeyecek montlar alabiliyorsunuz. en pahalı decathlon montuyla yılda 1-2 kere kayak yapmaya bile gidebiliyorsunuz (belki içine bir kat fazla bir şey giyersiniz). ama kışın 10 kere kayak yapmaya gidecekseniz, sürekli olarak yağmur altındaysanız north face alın. daha dayanıklı ve daha sıcak tutuyor, su geçirmiyor. montun su geçiren yeri dikişleridir ve aslında en pahalı şey de işçiliktir, yani dikişleridir. north face'in işçiliği daha iyi, daha güzel dikişler var.

ha bir de north face'in görüntüsü daha güzel.
0
co2s2
(27.11.24)
Sadece mağazaya gir ve dene.
0
her giriste sifresini unutan adam
(27.11.24)
(3)

Yurtdışına kediyle gitme

kobuzchu kiz
(Evrak işi ve prosedür kısmını sormuyorum, tamamen uygulamaya yönelik soru.)Kediyi taşıma kabına koyduk, yanımızda kabinde götüreceğiz diyelim. Bir de iç hat aktarma var diyelim, İzmir'den İstanbul'a, oradan Schengen ülkelerinden birine.Bir noktada güvenlikten geçerken kediyi çantadan çıkarmak gerek
(Evrak işi ve prosedür kısmını sormuyorum, tamamen uygulamaya yönelik soru.)
Kediyi taşıma kabına koyduk, yanımızda kabinde götüreceğiz diyelim. Bir de iç hat aktarma var diyelim, İzmir'den İstanbul'a, oradan Schengen ülkelerinden birine.

Bir noktada güvenlikten geçerken kediyi çantadan çıkarmak gerekiyor galiba?
Her bir güvenlik geçişinde kediyi çıkarıp çantasını manyetik banttan geçiriyor muyuz? İzmir'de kapıya geçerken, İstanbul'da pasaporttan kapıya geçerken, indiğimiz yerde çıkış yaparken?

Kedi manyaksa ve taşıma kabına her girişi evde 1 saatten fazla süren bir sinir savaşıysa ne oluyor? Başına gelen varsa tecrübelerinizi öğrenmek isterim.
0
kobuzchu kiz
(24.11.24)
Amerikan vatandasi oldugun için sana her sey serbest.

Degil kedi, timsah veya anakonda bile götürtebilirsin bagajda.
0
feastofthedamned
(24.11.24)
kediyi tasima kabina sokmanin kolay bir yolu: yastik kilifi. kanguru kesesi gibi ac yastik kilifini, zaten merak da ediyorlar. kafasindan asagi süveter geciriyormus gibi gecir. hayvani sonra yastik kilifiyla tasima cantasina koyabilirsin. o kilifin icinden cikmayi basariyor cantanin icinde. bizim kedi de manyak. bu yöntemi veteriner ögrettiginden beri isimiz 2 dakikada halloluyor.

hatirladigim kadariyla ben kediyi sadece bir defa cantadan cikarmistim, o da ana kontrol kisminda. her ihtimale karsi tasma almistim yanima ve vücut kismini hayvanin üstünde birakmistim. böylece tasima kabindan cikarirken elimi aradan sokup tasmayi takmistim. bizimki asiri tirsak, kacacagindan degil de iste kedi oldugu icin, sonucta güven olmaz. tekrar cantasina sokmak da kontrol esnasinda cok kolaydi cünkü disaridan ödü patliyordu, kalabalik ortamda cantasina girmek icin kendisi cabaliyordu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.11.24)
Şöyle oluyor:

İzmir'de girişte çıkarmanızı isteyeceklerdir. Daha sonrasında uçağa binmeden önceki kontrolde de cikarmanizi isteyeceklerdir. İstanbul'da pasaport kontrolünden sonra da çıkarmanizi isteyeceklerdir. Toplamda 3 kere. Kediniz manyetik bandtan geçmiyor ama sizinle birlikte x-ray cihazından geçiyor. İndiginiz yerdeki prosedür ülkeden ülkeye değişiyor. Bizim gittiğimiz ülkede istemediler.

Bizimki normalde de sakin bir kedi ama dışarıya çıkınca ekstra sakin ve bize yapışan bir kedi oluyor. Biz her ihtimale karşı tasma almıştık fakat kendisi omzumuza yapışıp maymun taklidi yapmayı tercih ettiği icin buralardan geçerken sorun çıkarmadı. Sizin için tasma uygun olabilir. Bir de daha önce o kadar kalabalık bir yere girmediyse, muhtemelen sizinki de biraz dsha çekingen davranacaktir.

Bu arada havayolu firması olarak Pegasus'u tercih etmenizi öneririm. THY hayvanları kabine almamak için kırk takla atıyor ve tam bizim gideceğimiz dönemde köpek ölümleri gerçekleşmişti bu ısrarları yüzünden. Biz Pegasus ile gittik. Onlar sadece kabinde taşıma yapıyor, uygunluk varsa yan koltuklarınızı boş bırakıyorlar. Konforlu bir seyahatti bizim için.
0
fraise
(24.11.24)
(1)

ingiltere ya da ispanya'da onkolog tanidigi olan var mi?

monicapp
annemin tedavisi icin bir opsiyon buldum ancak oradaki doktorların yönlendirmesiyle yapılabiliyor süreç. ne yapsam bilemedim? kimseyi bulamazsam buradan kendim gideceğim ancak masraflı oldugundan simdi buradan soruşturuyorum kucuk ihtimal de olsa belki ulaşabileceğim biri çıkar.
annemin tedavisi icin bir opsiyon buldum ancak oradaki doktorların yönlendirmesiyle yapılabiliyor süreç. ne yapsam bilemedim? kimseyi bulamazsam buradan kendim gideceğim ancak masraflı oldugundan simdi buradan soruşturuyorum kucuk ihtimal de olsa belki ulaşabileceğim biri çıkar.
0
monicapp
(24.09.24)
ne kadar yardimci olabilir bilmiyorum ama la noix ispanya'da yasiyor ve doktor. belki bir fikir verebilir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.09.24)
(5)

Birbirine karışmış zincir kolye nasıl açılır? Kim açar?

mikahakkinen
Hanımın altın kolyelerini düşürdüm birbirine girdi. 5 6 tane arap saçı gibi oldu. Pudra mudra ne varsa denedim psikolojim bozuldu.Önerileriniz nedir? Kim açar bunu?
Hanımın altın kolyelerini düşürdüm birbirine girdi. 5 6 tane arap saçı gibi oldu. Pudra mudra ne varsa denedim psikolojim bozuldu.
Önerileriniz nedir? Kim açar bunu?
0
mikahakkinen
(08.09.24)
Sükûnet açar. Sakin sakin elinizde oynayın ufak ufak takip edin zincirin gidiş yolunu filan. Açılır o. Ya da benim elimde karışık duramıyorlar bilemedim. Benim elime gelen arapsaçı düğümler hep açılır.
0
muhayyer divan
(08.09.24)
Ablamınki öyle olmuştu, kuyumcu amca birkaç dakikada çözmüştü. Bir kuyumcuya gidin.
0
candide
(08.09.24)
AVUCUNUZA DOLU DOLU SAÇ KREMİ DÖKÜN. KREMİ ZİNCİRE İYİCE BULAYIN. AÇILMA İHTİMALİ YÜKSEK. ŞAKA YAPMIYORUM.
0
anaphylacticshock
(08.09.24)
Ben üstüne pudra döküp tezgah üstünde sadece iki kürdan yardimiyla ayiriyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.09.24)
çok deli sıkışmışsa sakin kalıp yarım saat uğraşıp, gerekirse iğneyle falan açıyorum.

normal bir karışıklıksa parmaklarımla böyle daha bir karıştırırmış gibi yapıyorum o kendiliğinden açılıyor.
0
art cat chocolate
(08.09.24)
(4)

Bu bit mi?

etna
https://imgyukle.com/i/C5T9unOğlanın saçında 1-2 tane bulduk. Sıçramıyor, basınca çıt diye kırılıyor.Linki yeniledim
imgyukle.com
Oğlanın saçında 1-2 tane bulduk. Sıçramıyor, basınca çıt diye kırılıyor.
Linki yeniledim
0
etna
(08.09.24)
Görsel açılmıyor ama çıt diye kırılan şeylere annem sirke derdi, bit yumurtası yani. Hareket etmemeleri normal. Kaşıntısı da varsa canlı bulmayı beklemeyin bit şampuanı ile yıkayın bence
0
kullanicadi
(08.09.24)
Link açılmıyor. Yumurtadır +1
0
moonie
(08.09.24)
Abi Google photos anında bit dedi.
0
logisticsmanager
(08.09.24)
Sirke bu. Oglanin kafasina bit belli ki yumurta dökmüs.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.09.24)
(32)

Eşim annelik yapamaz mı?

amusan
Eşime evlenmeden önce çocuk istemediğimi net şekilde söylemiştim ve bu konuda anlaşmıştık. Evlilikten iki ay sonra eşim bir sağlık sıkıntısından kaynaklı ileride anne olma şansını kaybedebilir durumu ortaya çıktı ve çocuk istiyor. İletişim sorunlarımız var anlaşamıyoruz ama esas çocuk istememem yüzü
Eşime evlenmeden önce çocuk istemediğimi net şekilde söylemiştim ve bu konuda anlaşmıştık. Evlilikten iki ay sonra eşim bir sağlık sıkıntısından kaynaklı ileride anne olma şansını kaybedebilir durumu ortaya çıktı ve çocuk istiyor. İletişim sorunlarımız var anlaşamıyoruz ama esas çocuk istememem yüzünden ayrıyız.

Boşanmamamız için evlilikteki tartışma konularımızı çözmemiz sonrasında benim çocuk istemem gerekiyor. İçimde hiçbir zaman çocuk sahibi olma hevesi olmamışken o oluşmalı. Bir yandan kafamda eşimin anne olmasıyla ilgili soru işaretleri var.

Düzenli tertipli bir insan değil. İş yapmayı seven bir insan değilim diyor. Her zorlukta desteğe ihtiyacı oluyor, kendi çabalamak yerine ailesinden yardım istiyor, psikolojik olarak çöküyor ve panik oluyor. Sürekli birinin onu kaldırması toparlaması gerekiyor. Ben o teselliyi veremiyorum onu sakinleştiremiyorum o üzülünce allak bullak oluyorum ve bu da benim çözemediğim bir sorun.
Bize bebek doğduktan sonraki süreçte uzun süre destek verebilecek bir ebeveynimiz yok, yardımcı olacak birini tutacak maddi gücümüz yok ve evimiz de bebek geldiği durumda çok küçük kalacak taşınmamız gerekecek.
Üzerine boşanma konusu ortaya çıktığında ailem çocuk sahibi olmamı istemelerine rağmen o annelik yapamaz çok zorlanır dedi bu da kafamda soru işareti oluşturuyor.

Bu kadar kafama takılan şey olması çocuk olduğu durumda da boşanma ihtimalimizin yüksek olduğunu düşündürüyor. O zaman o kadar uyarıya ve sinyale rağmen emin olmadan o yola çıktığıma pişman olacağım. Çocuğun da annesi babası ayrı olduğu bir hayatı olacak.

Sizce çok mu olumsuz düşünüyorum ve haksızlık mı ediyorum?
0
amusan
(05.09.24)
Olması gerektiği gibi gerçekçi düşünüyorsun

Zaten çocuk istemiyorsun, eşini de hem karakter hem psikoloji yönünden tanıyorsun, ekonomi yönünden yardımcı gibi şeyleri karşılayamayacağınızı görüyorsun

Çocuk meselesi evlilikteki en temel konulardan biri, isteyeni de istemeyeni de suçlayamayız ama bu evliliğin bitmesi daha hayırlı üçünüz için de
0
grimavi
(05.09.24)
büyük ihtimalle çocuk olsada olmasa da boşanırsınız.
0
ravenudon
(05.09.24)
Uzun vadede bu sorunlar maalesef sürecektir ayrıca eşinizin sağlık sorunları ileride çocuk sahibi olmasına engel olacaksa ve su anda buna sahip olacakken sizden kaynaklı bunu sağlayamazsa sonraki süreçte size hayatı daha da katlanılmaz hale getirebilir, bu noktada sizin çocuk istemediğinizi yeniden ileri sürerek anlaşmalı boşanmayı teklif edebilirsiniz böylelikle hem siz hem de eşiniz herhangi bir kısıtlama altında yaşamak zorunda kalmaz
0
apocalipy
(05.09.24)
Esinin daha baslamamis anneligiyle ilgili ortada fol yok yumurta yokken sacma sapan konusmana gerek yok.
Senin istememen yeterli baska bahaneye gerek yok.
Karisinin hakkinda ailesinin ileri geri konusmasina izin veren bir erkek baba olmamali asil.

Yarin bir gün bebek bezi nasil degistiriliyor anne yhaaa diyip sonra kadina yüklenirsin.
0
robert bosch
(05.09.24)
Vakit kaybetmeden boşan hocam çocuk falan düşünme bile. Çocuğa yazık olur.
0
pavlis
(05.09.24)
Senin çocuk istememen boşanmanız için yeterli. +1 Ayrıca daha ortada hamilelik bile yokken karının anneliği hakkında ailenin bu şekilde ileri geri konuşması ve senin bunu normal karşılaman, sonraki zamanlarda kadının başına gelecekleri belli ediyor zaten. İkiniz için, hatta nedense ailen için de sizin boşanmanız en doğrusu.
0
moonie
(05.09.24)
şöyle düşün, çocuk varken mi boşanmak çocuksuz boşanmak mı? iki türlü de boşanacaksınız gibi duruyor. çocuk olduğunda iletişimini hiçbir türlü koparamayacaksın ve sorunlar da katlanarak artacak (hamileyken ayrılmış biri olarak yorumladım).
0
deartheodosia
(05.09.24)
@Robert @monnie
Ailem benim de çocuk olduğunda ona yeterli desteği veremeyeceğimi de söylüyorlar. Çok soğukkanlı bir insan olmadığımı ben de biliyorum ve dedikleri şeyler hep ihtimaller. Amaç eşimi eleştirip beni övmek değil ileride yaşanabilecek şeyler. Konu boşanmaya gelene kadar ailem hiçbir konudan haberdar değildi konuşmadı ama konu çocuk olunca çevreye neden çocuk istemiyorum bende ne sorun var sorgusuna girdim. Öyle olunca da yorumlar ortaya çıktı.
0
🌸amusan
(05.09.24)
@amusan, evine dön cocugum. kizin basini yakma daha fazla. sen evlenmemissin. ona da mi hazir degildin? :) ona nasil izin vermis her seyi en iyi bilen ailen?
0
robert bosch
(05.09.24)
siz çocuk sahibi olmak mı istemiyorsunuz, yoksa çocuğun eşinizden olmasını mı istemiyorsunuz bir karar verin?

bu kadar lafın üzerine, aslında eşinizi kafanızdaki "anne" tanımına uygun görmüyor ve bu sebeple ondan çocuğunuz olsun istemiyorsunuz gibi geldi. bunu ona dürüstçe söylememiş ve kolaya kaçarak yalan söylemişsiniz. eşiniz de belki samimi olmadığınızı anlamış, belki de zamanla çocuk fikrine alışabileceğinizi düşünmüş olmalı ki sizinle evlenmek istemiş.

bu haliyle samimi olmadan başladığınız evlilikte hatanızın farkına varmanız iyi olmuş.

yaşınızı bilmiyorum ama haddim olmayarak tavsiyem ailenizi iç ilişkilerinize dahil etmeyin. zira aile torun istedi diye çocuk yapılmayacağı gibi, yine aile torun istemedi diye de çocuk yapmaktan vazgeçilmemeli.
0
tnz
(05.09.24)
Çocuk rızkıyla gelir derler. Evliliğinizin bir meyvesinin olması çok iyidir. Hayatınıza bir anlam katar. Yoksa ilerleyen yaşlarda hiç bir amaç olmadan ölümü beklersiniz. Ayrıca bir bakmışsınız o bebek evliliğinize renk katmış. Hiç belli olmaz. Peşin hükümlü olmayın. Bebeğe de bakarsınız alışırsınız merak etmeyin.
0
messor
(05.09.24)
Her şekilde ikinizden karı koca da olmaz, anne baba da olmaz. Zaten herkes bunları olacak diye bir şey yok. Boşanmak sizin için en hayırlısı bence.
0
inawen
(05.09.24)
yukardakiler+1

benim anlamadigim siz cocuk yapmayip bosansaniz bu kadinin ya hemen gebelik ya da hic gibi durumu varsa ne ara hamile kalacak? acilen ayrilin
0
ala09
(05.09.24)
Sizin çocuk istememeniz boşanmanız için yeterli +1
Ve çocuk olsa da boşanacaksınız gibi duruyor +1

"Eşim istiyor" diye, "rızkıyla gelir" diye, "yapalım da alışırız nasıl olsa" diye çocuk yapılmaz bence. Toksik aileler, sağlıksız ilişkiler, çocuğun okul parasını kazanıcam derken evde çocuğuyla vakit geçiremeyen babalar (ve o babaların ihmal edilmiş çocukları) böyle böyle ortaya çıkıyor.
0
kobuzchu kiz
(05.09.24)
@tnz
Çocuk sahibi olmak istemiyorum ve flört döneminde eşime anne olma hayalin varsa mani olmak istemem diyerek söyledim. O da tamam sen istemiyorsan yapmayız demişti.
Son durumda ben hala çocuk istemiyorum üzerine ek soru işaretleri var. Eşime ve danıştuğım terapiste göre evliliğimizin iyi gittiği durumda çocuk isteyebilirmişim.

İleride de çocuk istememe durumumda onun vaktini çalmış olmamak için hadi çift olarak toparlamaya çalışalım demeden önce kendi fikrimi netleştirmeye çalışıyorum.

Ailemi dahil etmek istemezdim. Sorunlu bir durum olduğunu biliyorum. Bir anda biz çocuk yapmayı kabul etmezsem boşanacakmışız deyince onların yorum yapmasına da engel olamadım. Keşke daha karar size ait şeklinde bir yorumda bulursalardı ama çocuk yaparsanız pişman olursunuz gibi bir yorum ilişkiye onları çok müdahil etti.
0
🌸amusan
(05.09.24)
rızkıyla gelir... rızkı belki bok gibi bir hayattır. rızkıyla gelir lafına hiç güvenmeyin.
çocuk olsa da olmasa da boşanma ihtimaliniz çok yüksek. bu arada titanic kemancısı' nın söylediği de gözden kaçmamalı.
0
kisa
(05.09.24)
Önceki duyuruda da yazmıştım kadını bir sal Allah aşkına. Senin yüzünden çocuksuz kalacak.

Karısının anneliğine laf ettiren kocadan da olmaz zaten.
Ayrıca tembel veya psikolojik olarak zayıf diye niye anne olamasın ya. Ben de anne olmadan önce çok tembel ve hiç iş sevmez biriydim, salondaki bardaği mutfağa götürmeye üşenirdim. şimdi tüm gece uyumuyorum bir kez bile şikayet etmedim.
0
kaptan maydanoz
(05.09.24)
Çocuk sahibi olmak, yav bi yapalım bakalım becerebiliyor muyuz, kervan yolda düzülür denecek bir şey değil. Bundan 30 sene öncesinin ekonomik koşullarında çocuk büyütmek o kadar da mesele olmayabilirdi ama mevcut koşullarda bu kararı verirken çok iyi düşünmek gerekiyor.

Öyle bir doğursun hele belki de süfer anne olacak ne belli denecek durum yok. oyun mu bu, olmazsa ne yapacaksın? çocuk rızkıyla gelir falan, böyle aptalca beylik laflara güvenip çocuk yapılmaz.

Kaldı ki çocuk istemiyorsunuz ve bu konuda el sıkışmışsınız. Bundan sonraki süreçte çocuk yapmazsanız bunun için tüm evliliğiniz boyunca suçlanacaksınız. Bir şekilde çocuk yaparsanız da sizin zaten çocuk istemediğiniz karşılaştığınız her zorlukta önünüze konacak.

Dünyada sadece tek kadın eşiniz tek erkek de siz değilsiniz. Eşiniz çocuk istiyor ve siz istemiyorsanız, bundan da eminseniz bir çocuğun hayatını mahvetmeden boşanıp mutlu olabileceğiniz evlilikler yapın. Hem siz hem eşiniz daha mutlu seçimler yapabilirsiniz. Eğer isteklerinize ve ilkelerinize aykırı davranırsınız, hem siz, hem eşiniz hem de doğacak çocuk bu durumun getirdiği sorunlarla hayatınız boyunca uğraşacaksınız.
0
thracia
(05.09.24)
@titanic kemancısı
Doktordan kendim duydum 9-10 ay içinde çocuk yapmazsa yapabilmesi için ameliyat olması gerekecek. Ameliyat korkusu olduğu için o ihtimal iptal. Konunun gerçekliği hakkında şüphem yok. Kitle yıllarca çok az büyürken bir anda hızlı şekilde büyüyünce bu tablo ortaya çıkmış. Bunu öngörememiş.
0
🌸amusan
(05.09.24)
Ya ne yardan ne serden durumu seninki.
Çocuk mu istemiyorsun? Yoksa bu kadınla bir çocuk yapmak/aile kurmak istemiyorsun bunu konuşalım önce.

Fol yok yumurta yokken (kötü anne olacağına dair ispatlı bir kanıt) eşinle ilgili böyle endişelere kapışmışsın ama senin kök ailenle kendi özel hayatını bu şekilde konuşman kanıtlı bir kötü davranış.

Siz kendi tercihinizi daha önce dile getirmiş olduğunuz için haklısınız. Eşiniz de başta okey dediyse şu an doktordan duyduğu şey neden onu etikiledi? Bu neden onun/sizin gündeminiz şu an?

Ha eğer vazgeçtiyse de anlaşılmayacak bi durum değil, ayrılırsınız.
0
rewlack
(05.09.24)
sadece sizi dinleyerek eşiniz hakkında doğru yanlış evet hayır diyemeyiz ancak anlattıklarınız ışığında durumunuz çözülecek gibi değil her türlü ayrılık yolu görünüyor maalesef
0
basond
(05.09.24)
çocuk rıskıyla gelir -1 o eskidendi şimdi kendimize zor bakıyorken çocuk üstüne tüy dikmek olur.

- çocuk istemiyorsunuz

- hem siz hem aileniz kızı ezikleyip duruyorsunuz. bu da varsa bile potansiyelini çıkarmada yetersiz kalıyor. kız iyice batağa batıyor mental olarak. üstüne bir de bu durumda çocuk yapmasın zaten.

- çocuk olsa tam anlamıyla destek olamayacağınızı düşünüyorsunuz. kaldı ki eşinize bile tam anlamıyla olamayacığını düşünüyorsunuz. bence burada asıl ezik ve güçsüz sizsiniz çünkü hem pısırık bir eş seçmişsiniz hem de onu küçük görüp duruyorsunuz. hem ona kol kanat geremiyorsunuz hem de çocuk olsa bakamam diyorsunuz. ben de başta böyle hatalar yaptım, dönülebilir, ayrılın. kendinizin güçlü yanlarına odaklanın, daha güçlü kadın tercihleri yapın. tabi fazla da yapmayın bu sefer de siz eziliyorsunuz :D orta yolu bulmak lazım.

- kadıncağız çocuk istiyorsa sizinle olması hata olur bırakın ayrılın medeni bir şekilde o da kendini değerli hissettirebilecek bir eş bulsun ve ondan çocuk yapsın mutlu mesut yaşasınlar
0
ananiyimioguz
(05.09.24)
Çocuk evliliği bir yere kadar kurtarır, sizin durumunuzda çocuk yapmayı geçtim, evli kalmak bile çok zor. Sakın, sakın, sakın...
0
kimlanbu
(05.09.24)
Anladığım, ikiniz de daha çocuksunuz. Olay bu gibi.
0
encokbenisevinnolur
(05.09.24)
Bence çocuk yapmayın zaten iletişim sorunlarınız varsa anlaşamıyorsanız çok yanlış bir karar olacak bu.
ailenizin size "o annelik yapamaz" demesi çok irrite edici. Bu yorumdan sonra asla objektif kalamıyor ve eşinize üzülüyorum sadece.
0
Kediyi üzdün
(05.09.24)
sen zaten çocuk istememe konusunda netsin ve eşinin de annelik yapamayacağını düşünüyorsun. iletişim sorunlarınız var ve anlaşamıyorsunuz. e bu durumda herkes yoluna baksın.
0
elorelia
(05.09.24)
esim bok gibi bir insan diye duyuru acsan da olurmus yani. ailen de sahaneymis, üstlerine vazife gibi ilk firsatta el kizina bir tekme de biz atalim demisler. aslinda cocuk olursa biz bakmayiz demek istemisler de bunu derken esini ezme firsatini da kacirmamislar. tipik babanne-dede ikilisi.
bence de hemen bosanin. esin icin en iyisi olur. en azindan kadin sansi daha iyi kisilerde dener.
terapiste o kadar para dökmeyin. cogunun amaci sorunlari cözmek degil, bosanmayi geciktirerek daha cok para yolmak. duyuru ahalisi resmen hemfikir bu duyuruda, örnegine az rastlanir bir an.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.09.24)
antinatalist bir insanım ama boşanman gerektiğini ve eşinin anne olma hakkı olduğunu düşünüyorum. becerip beceremeteceği kendi sorunu. en son anne olacak insanlar bile anne olurken senin kalkıp da dağınık ve sorumsuz diye kadına anne olamaz demen çok saçma ve haksız. boşanman gerek.
0
titanyum22
(05.09.24)
Ben dahil hiç kimsenin bu kadar ciddi bir konuda sana akıl vermesine müsade etme. Eğer maddi ve manevi hazır değilseniz asla çocuk yapmayın. Onun mutlu bir çocukluk grçirme hakkını elinden almanız çok acımasızca. İyi bir evlat yetiştirmede ilk adım sizin eşinize ve onun size olan sevgi ve merhametiniz ile mümkün. Şu an bu ortam oluşmamış ise hiç bir şeyi acrleye getirmeyin. Annelik yapıp yapamayacağı çok öznel yorumlamalar. Kimse annelik kavramını yoruma açamaz. Yaşayan bilir. Bunu bir baba olarak söylüyorum. Siz babalık yapabilrcek misiniz? Evet ise bu konu neyi kapsıyor? Bence çocuktan öte sizin birbirinize olan eş ilişkinizi gözden geçirmeniz ve bunu iyileştirecek iseniz bu noktada adımlar atmanız gerekiyor.
0
bugisme
(05.09.24)
iki acayip nokta var:

1) "Eşime evlenmeden önce çocuk istemediğimi net şekilde söylemiştim ve bu konuda anlaşmıştık. Evlilikten iki ay sonra eşim bir sağlık sıkıntısından kaynaklı ileride anne olma şansını kaybedebilir durumu ortaya çıktı ve çocuk istiyor."

- zaten baştan çocuk yapmama üzerine anlaşmışsınız. sağlık sıkıntısı sebebiyle ileride çocuk yapamama ihtimali ortaya çıkınca eşin neden çocuk yapmak istiyor? zaten başta kabul ettiği durum "çocuk yapmama" durumu? eşin burada haksızlık etmiş sana.

"ileride çocuk yapamıyor muyum, e güzel, ben de zaten çocuk yapmak istemiyordum, eşimle bu konuda anlaşarak evlenmiştik" demesi gerekirdi.

2) "ailem çocuk sahibi olmamı istemelerine rağmen o annelik yapamaz çok zorlanır dedi."

sen de bir ailesin.
büyüdüğün ailenin böyle yorum yapması ve senin ve eşinin hayatını etkileyebilmesi. üzüldüm kadına. ama kadın haksız burada.

----

evlilik sözleşmesi sayılabilecek durumu eşin bozmuş. başta seninle çocuk yapmamak üzere evlenmişken seni çocuk yapmaya zorlaması olmaz. başkalarının etkisi altında kalmadan, başkalarının eşin hakkında yapacağı yorumlara aldırmadan, sen çocuk istiyor musun istemiyor musun? istemiyorsan ayrıl, bari zaman kaybetmesin.
0
tabudeviren
(05.09.24)
duyurunuzdaki "eşime evlenmeden önce çocuk istemediğimi net şekilde söylemiştim" kısmı nedense herkesçe kabul görmüş. ancak bunu söyleyip sonradan çocuk sahibi olup iyi ki çocuk sahibi olmuşum diyen insanlar var ve bunların sayısı azımsanmayacak düzeyde (belki bu oran benim ve çevremdekilerin yaşıyla da alakalı olabilir).

sizin eşinizle olan iletişiminiz nasıldı, bunu ne şekilde ifade ettiniz, eşiniz gerçekten bunu anlatmak istediğiniz şekilde anladı mı kısımları bence yoruma açık. belki eşinize sorsak "ileride çocuk isteyebileceğinin sinyallerini bana vermişti", "fikrini değiştireceği izlenimine kapıldım" diyebilir.

bu arada hala daha bir yandan çocuk istemiyorum derken diğer yandan ailem, terapistim ileride çocuk isteyebilirsin dedi, galiba isteyebilirim diyorsunuz. sizin bu arada kalmışlığınız sebebiyle eşiniz de söylediklerinizi farklı yorumlamış olabilir.

o yüzden "ben söylemiştim" diyerek konuyu çarpıtıyorsunuz gibi geliyor. soru basit. eşiniz sizin de katkınızla bir bebek dünyaya getirmek istiyor. geleceği boş verin ve hiç kimsenin etkisinde kalmadan söyleyin siz bugün ne istiyorsunuz? kolaya kaçmayın. terapistinize, ailenize, bir başkasına sormayın. bu sorunun cevabına göre de kararınızı verin.
0
tnz
(05.09.24)
Sen eşini sevsen ve gram değer verseydin eşini burada kötüler gibi konu açmazdın bu bir. Bir insan becerikli veya beceriksiz olabilir ama bu durum onu iyi veya kötü bir anne olacağını ifade etmez. Bak burayı iyi anla. Bu senin ne haddine ayrıca.

İki, ananı babanı da karıştırmışsın mevzuya bir de oldukça gereksiz ve karınızı yeren bir yorum yapmışlar. Onlara ne?
Boşanın bırakın o da rahatlasın bu narsistten kurtulduğu için sevinsin.

Bana şımarık bir çocuk gibi geldin üzgünüm
0
Hallegadola
(08.09.24)
(9)

klasik beyaz peyniri

yazar yazmaz yazan yazar
paramparça etmeden, suyunu dökmeden kutusundan çıkarabilmenin bir yolu var mı? ilk parçayı çıkarınca gerisi kolay da ilk parçayı çıkarmak iş zaten.
paramparça etmeden, suyunu dökmeden kutusundan çıkarabilmenin bir yolu var mı? ilk parçayı çıkarınca gerisi kolay da ilk parçayı çıkarmak iş zaten.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(04.09.24)
2 tane bıçakla çıkıyor gayet. bir bıçakla istediğin kalınlıkta dilim kes. diğer tarafına da yani peynirin baş kısmından diğer bıçağı sok. yemek bıçağı da olur. iki bıçakla kıstırıp kestiğin parçayı çıkar. sorunsuz çıkıyor.
0
jelly bear
(04.09.24)
Plastik kutudaki fazla suyu döktükten sonra kesme tahtası ya da tepsiyi kutunun üstüne kapatıp ters çevir, peynir kalıbı komple çıkacak istediğin kadar kes ve aynı yöntemle kalıbı kutuya tekrar koy
0
grimavi
(04.09.24)
@jelly bear, o şekilde çıkmıyor denedim. veya ben beceremedim.
@grimavi, "suyunu dökmeden" diye özellikle belirtmiştim.
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(04.09.24)
büyük bir salata kasesinde ters cevirin. peynirleri kaseden topladiktan sonra suyu tekrar kutusuna dökersiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.09.24)
abi çıkıyor gayet hangi peyniri kullanıyosun bilemem ama içim beyaz peynir kullanıyorum çıkıyor gayet. bıçaklar çapraz olacak şekilde yerleştir. peynir aşırı yumuşak bir peynir değilse çıkar.
0
jelly bear
(04.09.24)
@yazar yazmaz

Hocam suyun içinde muhafaza etmek istiyorsan ki daha mantıklı, peynir suyunu lavaboya değil bir kase ya da bardağa dolduracaksın, peyniri kesme işin bitip kabına koyunca üzerine tekrar suyu eklersin :)
0
grimavi
(04.09.24)
Vip Ahmet mi ne o sayfada Bi ürün görmüştüm peyniri içine koyuyorsun kabın. Ters çeviriyorsun suyu diğer hanede birikiyor peynir kuru kalıyor oradan dilimle al. Hooop Bi daha çeviriyorsun kesmediğin peynir suyun içine geri gidiyor. Yaa onu bulup linkini atıcam sana
0
kullanicadi
(04.09.24)
kullanicadi
(04.09.24)
@kullanicadi, muhteşem ürün. tam ihtiyacım olan şey bu işte:) verdim hemen siparişi.
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(05.09.24)
(19)

En abartılmış (overrated) ülke/şehir hangisi sizce?

ermanen
ya da hangileri?bence new york / abd, ya da abd'nin çoğu yeri. "san diego" gibi bir yer hariç belki bana göre. new york kalabalık, bakımsız ve turistik denecek pek bir şey yok. sokaklar evsiz dolu ne yazık ki. tarihi pek bir şey de yok. binaların tepesinden çıkıp bakıyorsun, bi de özgürlük heykeli v
ya da hangileri?

bence new york / abd, ya da abd'nin çoğu yeri. "san diego" gibi bir yer hariç belki bana göre.

new york kalabalık, bakımsız ve turistik denecek pek bir şey yok. sokaklar evsiz dolu ne yazık ki. tarihi pek bir şey de yok. binaların tepesinden çıkıp bakıyorsun, bi de özgürlük heykeli var. central park'ta bisiklet sürmek fena değil. yaşamak farklı olur tabii, kültür ve sanat açısından çeşitlilik var. bir etkinlik için de ziyarete gidilebilir mesela. büyük şehirlerin iyi yanları da var tabii ki.

not: demin sorulan italya'nın abartıldığı sorusundan esinlendim. bana göre avrupa şehirleri daha görülesi yerler gibi duruyor, tarihi çeşitlilik ve farklı kültürlere yakın olmak. abd bu tarafa uzak da, ve insanlara da uzak yerler cazip gelebiliyor. abd'nin de bir cezbedici yanı var sanırım. şehirlere/ülkelere turist olarak gitmek farklı tabii, ve ülkenin daha küçük yerleşim yerleri ve kültürüne daha yakın olabileceğin yerler de var. deminki soruda da bahsedildi bu tür şeyler. abd de sonuçta kocaman ülke ve bir çok farklı deneyimler edinebilecek bir yer, ama küçük yerleşim yerleri avrupa gibi gezilesi yerler olmuyor genelde.
0
ermanen
(04.09.24)
Oyumu Amsterdam'dan yana kullaniyorum.
0
mbond
(04.09.24)
new york, new jersey, boston. hepsi benim için hayalkırıklığıydı. hele amerikan yaşam tarzını sevmiyorsan daha da rahatsız edici oluyor.

avrupa’da helsinki. gerçi çok büyük beklentim yoktu ama sonuçta başkent diye gitmiştim. bomboş bir şehir, içinde hiçbir şey yok.
barselona da aşırı turistik ve boğucu olmaya başladı. 15 sene önce gitsem belki severdim ama şu an b*ku çıkmış, posası kalmış bir şehir.
0
sir gawain
(04.09.24)
1-paris
2-amsterdam
3-barcelona

balon kere balon 3 tane sehir.
0
bay b
(04.09.24)
Viyana
0
Bruce
(04.09.24)
İskandinav ve balkan şehirleri.

Stockholm'ü 1 numaraya yazayım, Gamla Stan bölgesi evet güzel ama onun dışında özellikle yazın giderseniz şehir bomboş, insan yok. Birçok restorant, cafe ve sosyalleşebileceğiniz yerler tadilata giriyor/kapanıyor. Bu da şehrin canlılığını yok edip sıkıcı bir ortam haline getiriyor. Epey şaşırmıştım. Yaşamak için çok iyi olabilir onu hariç tutuyorum.
0
Lethe
(04.09.24)
bunun cevabını verebilmek için hakkını vererek ciddi şehir gezmiş olmak lazım.

turistik gezide bile ne aradığına bağlı çok öznel bir konu. mesela chicago veya new york bir mimar için gayet turistik tek tek binaları görmek vs. çokça tatmin edecektir, bir başkası için bina yığını. müzesinden sokaklarına, cafelerinden konser salonlarına, saraylarına her şehirde çok şey var gezip görecek. avrupa şehirlerinin overrated olduklarını kesinlikle düşünmüyorum. koca bir arşive sahip çıkıyorlar. turizimden dolayı popülasyon sıkıntılı ama stratejik tarihler seçerek gezilebilir. Amerika da bence eşsiz uçsuz bucaksız arazileri ile bayağı cezbedici.

en son gezdiklerim arasında gelmesek de olurmuş dediğim Torun var lakin şehrin her yanını bezemiş tuğla yapılarını görmüş olduğum için memnunum.

uzak doğu hiç yok lugatımda onun için karşılaştırma yapamıyorum.
0
nwnd
(04.09.24)
bana nyc ilginc geliyor cünkü mimarim ve ilgimi ceken cok fazla sey var. pis olmasi falan ayri bir konu ama mimari ve kültürel acidan cok doyurucu. ayrica abd'nin bircok sehrinden farkli olarak yürüme mesafesinde bircok sey bulabiliyor olusunuz sehrin sokaklarin civil civil kiliyor.

paris nasil balon oluyor anlamiyorum bu arada. paris'i ben 15 gün gezdim, bir 15 gün daha gezerim yani. müzeyse müze, parksa park, saraysa saray, güzel mimari, konserler, günün her saati civil civil sokaklar, tekne turlari, kiliseler. daha ne ariyorsunuz mesela? aynisi amsterdam ve barcelona icin de soruyorum bu arada. amsterdam'da toplamda 6 hafta üstünde kaldim 4 farkli gezide. barcelona'da bir hafta kaldim. bir an canim sikilmadi.

bence dresden'di. avrupa'da gezdigim sayisiz yer icinde bu diyecegimi sadece burasi icin derim: bok gibi yerdi. ufacik tefecik bir örnek vereyim. hostelde resepsiyona pub var mi civarda diyoruz, pub ne diyor. sokaga cikiyoruz, keza ayni. bir yerel kadin sonunda pub ne demek biliyordu ama dedi ki pub yok sehirde, biergarten var ama kisin kapali. la sehirde oturup icki icecegimiz yer yok mu? cafe soruyoruz, o da yok. bir tane var, cafede 3 masa var ama iceride 30 kisi bekliyor. sonra güc bela bir irish pub bulduk.
404094 sehir gezdim, pub ne diyen insani ilk defa orada gördüm.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.09.24)
Amsterdam diyeni döverim. Bünyesinde dünya kadar turistik aktiviteyi barındıran başka muadili yok.

Başka hangi ülkede ağzında sigara kanal turu yapabilirsin, mantar sote yiyip müze gezebilirsin, vitrinden manken seçebilirsin, tarihi yapıları görebilirsin, büyük clublara gidebilirsin, plajlara gidebilirsin...
0
kimlanbu
(04.09.24)
en overrated şehir hangisidir diye anket yapmışlar, birinciliği istanbula vermişler!
0
exlibris
(04.09.24)
Abartılmış biraz iddialı, yerine beklentimin altında kalan hayal kırıklığı yaratan Viyana oldu.
0
put it in your appropriate place
(04.09.24)
En beğenmediğim Seul.

İtalya iyi güzelde ok, bence de abartılmış balon artık. italyanları iş hayatında tanıyorum ve nefret ederim onunda etkisi olmuş olabilir.

Newyork’u ben çok beğendim ama orada tabi ki zenginsen güzel, metrosunu falan hiç beğenmedim.
Abd’de gökdelen, şehir dışlarında ki doğa ve müze dışında birşey yok, şehirler zaten evsiz dolu, bana çok tehlikeli geldi ama bilmiyorum belki yalnızdım ondandır.

Bence münih ve çevresi ve portekiz, ispanyanın bazı şehirleri ‘underrated’. TR ise birinci olabilecekken cahillikten harcanıyor.
0
durgunfoton
(04.09.24)
Sehir gezerken zamanlama cok onemli.

NY'ye agustosta gittim berbatti, sehir o kadar yogunlugu kaldiramiyor, her yer cop yiginiydi. 5 gunlugune diye gitmistim, 3 gun zor dayandim kactim.

Sonra bir arkadasin dugunu icin ilkbaharda gittim sakindi, cok guzeldi.

Bir de Istanbul overrated diyen tas olur yaw, eski yarimdada dunyanin en guzel yerlerinden biri, sadece bogaz yeter. Her ne kadar icine etmis olsakda guzel sehir.
0
cooperr
(04.09.24)
Gördüklerim arasında açık ara Prag. İnanılmaz abartılıyor. Türk tipi şark kurnazı esnafı da cabası.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(04.09.24)
kısmen haklısın ancak pis sokakları için değil kültürel mirası için gidilip gezilmesi gerek bazı yerlerin.
yeme içme vs konusunda katılıyorum, abartılmayan kısmı geçmiş kültürlerini miraslarını orada yaşayabiliyorsunuz. gerisi boş abartı işler.
0
basond
(04.09.24)
@nwnd +1. arkadaşlar siz mükemmel tarihi ve mimarisi süper olan bir ülkede mi yaşadığınızı sanıyorsunuz? paris boş ne demek ya. adamlar 30 kere ihtilal, dünya savaşı vs. yaşamış her yeri tarih dolu bir şehir. türkiye de 1 şehir söyleyin ki dolu dolu tarihli ve korunmuş.

Amsterdamdaki olanakların müzelerin 10da 1i hangi Türk şehrinde var. veya dünaydaki kaç şehirde var. herkesin şehirlerden beklentileri farklıdır. dünyada 4 ülke görüp bu yorumu yapmak çok saçma. ben mesela le havre şehrini çok sevdim. fransada le havre en sıkıcı şehirlerden biri olarak görülür.
0
mikahakkinen
(05.09.24)
bana göre de avrupa çok sıkıcı. bakış açısı.
0
deartheodosia
(05.09.24)
New York City bence overrated. Bana Istanbul'u andırıyor. Sehir artık doymuş..insana, çalışana, turiste.. böyle yerler bana bir şey ifade etmiyor. Full kaos ve yorgunluk. İnsan ilişkileri yapay ve para hep ön planda.
0
ferenc
(20.09.24)
izlanda, isvec, finlandiya gibi iskandinav ulkeleri. asiri abartiliyorlar.

new york'a dil uzatanlar utansin. dunyanin baskentine laf etmek... abd sehirleri evet abartidir cogunlukla, tarih yok, mimari yok ne var lan it dedirtir adama. hele dallas falan gitmeden once kulaga cool geliyordu. gidince cok sasirmistim bombos bir sehir, bombos.

ama new york, italya buralar abarti degil. bunlara abarti diyen neye bakmasi gerektigini bilmiyordur zannimca.
0
antikadimag
(20.09.24)
kanada. guzel isli maasli birinin gidip 6 ay kuremesi akil alir gibi degil.
0
baldur2
(20.09.24)
(15)

Serpme kahvaltı neden bu kadar seviliyor abartılmış bişi değil mi?

kullanicadi
Bazen kahvaltı buluşmaları yapılıyor sırf çıkıntılık olmasın diye gidiyorum zerre zevk alamıyorum. Bir kere ben sadece menemenden yumurta türevlerinden çok yiyorum. Reçel, zeytin ve peynirin yarısı komple masada kalıyor. İsraf ettik diye de rahatsız oluyorum, bu kalanı başkasına vermezler inşallah v
Bazen kahvaltı buluşmaları yapılıyor sırf çıkıntılık olmasın diye gidiyorum zerre zevk alamıyorum. Bir kere ben sadece menemenden yumurta türevlerinden çok yiyorum. Reçel, zeytin ve peynirin yarısı komple masada kalıyor. İsraf ettik diye de rahatsız oluyorum, bu kalanı başkasına vermezler inşallah ve hatta bize gelen de başkasından kalmamıştır umarım diye düşünceler içinde kalıyorum. Birkaç belli başlı yer hariç peynir kalitesi falan iyi değil. Ya da bir insanın belli bir kapasitesi olur, 50 60 çeşitten istesen de ne kadar yiyeceksin.
Kaç kere dedim. Maybe ye gidelim mesela fenerbahçedeki. Herkes ne yiyecekse söylesin ayrı ayrı yiyelim. Monte kristo tostu isteyen onu yesin, pancake isteyen onu seçsin. E ama fiyat yine neredeyse aynı oluyor diye reddettiler. En azından özenli kaliteli bişi yiyorsun, ihtiyacın olanı bir tabakta alıp bitiriyorsun. Omleti peyniri zeytini ben evde de yiyorum zaten. Bari güzel farklı değişik bişi yiyelim de dışarı çıktığımıza değsin

Benim göremediğim bi güzelliği falan mı var açık büfe ve serpmenin? Çok da zamlandı ve bu zamma göre malzeme kalitesi aynı oranda artış gösteremiyor
0
kullanicadi
(04.09.24)
terbiyesizlik, görmememislik tamamen.
o kadar cöpe giden ürün...

her sey dahil otele kim gidiyorsa serpme kahvaltiya, acik büfeye de o tipler gidiyor.
0
robert bosch
(04.09.24)
güzel bir sey cünkü.
biz evde de serpme kahvalti yapariz ama disarida cayi baskasi servis ederken sohbet muhabbet daha güzel oluyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.09.24)
Hijyenik olmaması tercih etmemek için bile yeterli bir sebep.
0
rock n roll
(04.09.24)
Serpme kahvaltıyı ben de pek sevmem ama ben bir açık büfe sevdalısıyım maalesef ki. Ben yemekleri türüne göre çok seçen ama sevdiğim yemeğin aşşşşırı kötüsü olmadıkça afiyetle yiyen biriyim. Dünyada en iyi taze fasulye yapan kişi gelse yapsa yemem ama 5/10 bi musakkayı afiyetle gömerim gibi.

Açık büfede evet ürünler çok kaliteli olmuyor ama sevdiğim çeşitlerden alıp israf etmeden yeme özgürlüğüm olduğu için seviyorum. Serpmede mesela reçel sevmem ve o reçeller hep kalır yani hiçbir ekip 5 çeşit reçeli bitiremez. Bal vd nutella bile bitmeden kalıyor genelde. O yüzden açık büfe daha insani geliyor bana. Az yemek isteyen az alır, o gün canı çektiğince yemek isteyen 3 tabak doldurur, herkes mutlu olur :D
0
nundu
(04.09.24)
hayatı bu kadar kendime dert etmediğim için seviyorum. hazırlamak ve toplamak için enerji harcamak istemiyorum. eşimle çocuğumla gidip keyif yapıp dönüyorum. pahalı mı, evet pahalı ama sonuçta ben o an için o parayı gözden çıkarabiliyorum. israf mı, ona da evet. ama bireysel olarak israfı önlemek gibi bir amacım yok. kalite konusunda da dışarıda yenen her yemekte aynı problem var zaten.

sizin durumda da serpme kahvaltıya katılmak zorunda değilsiniz. yine bireysel olarak sipariş verebilirsiniz. bunun önündeki engel ne anlayamadım.
0
elorelia
(04.09.24)
Arkadaşlar masanızda bulunan hiçbir şey israf olmuyor bunu bilin :(
0
rock n roll
(04.09.24)
Göz doyurma işi biraz, evde kahvaltı yapmayan hazırlamayan üşenen tipler için göze hitap ediyor bence. Her şeyden olsun kafası. Kalite de düşük çoğunda.

Bu arada Maybe <3
0
Bruce
(04.09.24)
Yenmeyen ürünler israf oluyor, çöpe gidiyor diye üzülen arkadaşlar böyle kötü bir dünyada bu kadar temiz, masum kalmayı başarabildiğiniz için tebrik ediyorum sizi.
0
rock n roll
(04.09.24)
Ben seviyorum valla. Haftasonları geç Kahvaltı etmeyi severim ve öğün olarak çok çeşitli kahvaltılık olması hoşuma gider. Kendimiz kahvaltı hazırladığımızda da menemen, patates, ekmeğe sürmelik soslar, birkaç çeşit zeytin, yeşillik, sebzeler, ekmeğe sürmelik tatlı şeyler vs derken dolduruyoruz masayı özel bir beslenme şeklimiz olmasına rağmen.
0
playing star again
(04.09.24)
oburum Allah affetsin, o yüzden seviyorum. hem gözüm hem midem doyuyor. anacığımı kapıp doğa falan olan yerlere gidiyoruz güzel oluyor
0
titanyum22
(04.09.24)
hayatta en sevdiğim şey kahvaltı olduğu için serpmeymiş, dürmeymiş, her türlü çeşidi bol kahvaltıyı severim.

bahsettiğiniz o çöpe gitme olayından ben de rahatsız oluyorum ve bu yüzden öyle yerlere gittiğimizde kahvaltı içeriğini kontrol ettikten sonra sipariş verirken "kimse reçel yemeyecek, onun yerine zeytini daha fazla koyabilirsiniz. x'ten de kimse yemeyecek, onun yerine y koyun lütfen" diye kahvaltıyı şekillendiriyor veya seçeneğini azaltıyoruz. böylece çoğunlukla o kahvaltıyı bitirmiş oluyoruz.

ayrıca gittiğim hiçbir yerde ben peynirin güzel olduğunu görmedim (kırsal kesimler hariç). zaten aynı tatsızlığın farklı formları resmen. top peynir koymuş adam, yanına da şerit peynir, onun da yanına örgü peynir. tatları aynı zaten, sadece şekilleri farklı oysa.
0
m e b
(04.09.24)
Ben çok seviyorum çünkü kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmali... Peynir zeytin gibi standart şeyler dışında da çok bişi kalmaz hayvan gibi yerim
0
abuzer
(04.09.24)
Tamamen beyaz yaka ve Instagram işleri işte. Birazı görgüsüzlük/açlık (açlık derken karnın aç olması değil), kalanı tamamen gösteriş işi. Açık büfede sevdiğim tek şey çeşit olması konusu. Onda da tabii insanların, insan olması ve yemeyeceğini masasına almaması lazım. Açık büfede daha az olsa da serpme kahvaltıda masalarda kirlenip ya israf olarak çöpe ya da bir sonraki tabak ile tekrar birinin sofrasına dönüyor. Hijyen 0 değil, -100 falan.

Kahvaltı güzel şey. Hafta sonları genelde ailemle geniş menü ile geniş geniş yaparım ama kahvaltı etkinliklerinden nefret ederim.
0
nawar
(05.09.24)
bu tip yerlerde çalışan çok fazla öğrencim var. hepsi de israf olmadığını, mutfakta bir bölümde ayıklanarak tekrar müşterilere verildiğini söyledi. en lüks mekan bile bunu yapıyor.
kahvaltıya gitmiyorum. en güzel kahvaltı evde yapılan.
0
adivar
(05.09.24)
O kadar haklısınız ki. Böyle durumlarda ben serpmeye katılmam ve kendime ayrı menemen ve çay söylerim genelde.
0
inawen
(05.09.24)
(2)

autocad'da cizgiler uzatma?

c1b2k3
https://hizliresim.com/guasg53mesela ölcüleri bu sekilde degistirdim, ve arada aciklik kaldi. su an bunlarin hepsini tek tek uzatiyorum ama bunun daha kisa yolu var mi acaba?tesekkürler
hizliresim.com

mesela ölcüleri bu sekilde degistirdim, ve arada aciklik kaldi. su an bunlarin hepsini tek tek uzatiyorum ama bunun daha kisa yolu var mi acaba?

tesekkürler
0
c1b2k3
(03.09.24)
evet, galiba ingilizcesi extend komutu olmasi lazim. ayni zamanda stretch komutu da ise yarar.

eger extend kullanirken arada bir baska cizgi varsa, yani söyle: ibb.co
diyelim bu yatay cizgiyi sari cizgiye kadar uzatacaksin, üc defa tiklamak yerine, extend komutunda bir baska ara secenek var, o sayede tek hamlede yapabiliyorsun. extend yazdiktan sonra altta komut cubugunda secenekler göreceksin, benim autocad almanca oldugu icin ingilizcede ne deniyordu hatirlamiyorum ama belki boundary edges falan deniyor olabilir, almancasi Grenzkanten belki buradan arastirarak sonuca ulasabilirsin, onu secip tek hamlede istedigin cizgiye kadar uzatabilirisin.

komutlar nasil calisiyor bilmiyorsan anlatabilirim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.09.24)
super, danke. benim de almanca ve bu sekilde hallettim :)
0
🌸c1b2k3
(03.09.24)
(1)

yaklaşık kelimesiyle ilgili

0zlem
dilekçe yazıyorum 8,5 ay çalıştığım şirkete yaklaşık 1 yıl çalıştığım şirket diye yazsam sıkıntı olur mu?8 ay yazmak istemiyorum soru yukarıdaki
dilekçe yazıyorum 8,5 ay çalıştığım şirkete yaklaşık 1 yıl çalıştığım şirket diye yazsam sıkıntı olur mu?

8 ay yazmak istemiyorum soru yukarıdaki
0
0zlem
(03.09.24)
olmaz. yaklasik bir senedir calismiyorsunuz cünkü.
8 ay bir senelik dilimin %67'si ediyor. buna yaklasik denmez yani.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.09.24)
(10)

Hayvan ismi olan erkek isimleri neler?

ermanen
Türkçe / Türkiye'de kullanılan isimler.Benim bildiklerim:aslanşahindoğankartalparsbaşka ne var?az bilindik de olabilir,bildiğiniz, duyduğunuz garip ve nadir isimler de olabilir.kaplan isminde olanlar da var sanırım?
Türkçe / Türkiye'de kullanılan isimler.

Benim bildiklerim:
aslan
şahin
doğan
kartal
pars

başka ne var?

az bilindik de olabilir,
bildiğiniz, duyduğunuz garip ve nadir isimler de olabilir.

kaplan isminde olanlar da var sanırım?
0
ermanen
(03.09.24)
Yunus var, mitolojik hayvan olarak ejder var.
0
akhenaten
(03.09.24)
aa yunus bilindik evet. aklıma gelmemiş
0
🌸ermanen
(03.09.24)
Ökkeş. Örümcek demek.
0
muhayyer divan
(03.09.24)
Yunus ismi ile Yunus baliginin bir alakasi yok. Yunus ismi peygamber adi oldugu icin konur. Ismin asli ibraniceye dayanir. ibraniceden yunancaya, oradan arapcaya, sonra da türkceye gecmis. asil anlami kumru demek.
Yakup adi da mesela peygamber adi oldugu icin konur cocuklara, anlami ibranicede cok baska ama türkcede erkek keklik demek mesela.

Sayilanlardan baska

Marti
Albatros
Babür
Baykara
Bugra

aklima gelenler.
Bir de belki Burak ismi sayilabilir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.09.24)
toygar geldi bi de aklıma
0
🌸ermanen
(03.09.24)
Bozkurt, Kurt, Sergen, Tuğrul, Sungur
0
kurmaca
(03.09.24)
sergen hangi hayvan oluyor? anlamlarında hayvan olduğu yazmıyor

bunları da yeni öğrendim:
babür: kaplan
baykara: yırtıcı bir kuş
tuğrul: akdoğan, çakır doğan
sungur: doğangiller ailesinden bir yırtıcı kuş türü, akdoğan
0
🌸ermanen
(03.09.24)
merhaba. sorsak herkes sinefil ama bu cevaplar anca zeki demirkubuzu sevindirir.
0
libertine
(03.09.24)
ejder var ya bi de. tam bir 90'lar mahalle abisi ismi. kaleye geç yıldız vericem.
0
libertine
(03.09.24)
Sergen adının erkek ördek ya da ördek yavrusu gibi bir anlamı olduğu bilgisi kalmış zihnimde. Siz deyince hem TDK’nın hem de Nişanyan’ın adlar sözlüklerine baktım, bulamadım. Nişanyan insan adı olarak kullanılan sergen’in raf, vitrin gibi bir anlamı olmadığını yazmış bu arada. Tdk ise bu konuda da çuvallamış.
0
kurmaca
(06.09.24)
(11)

Kuş anlamında kız ismi

yadigar
Kız ismi olarak kullanılan kuş isimleri nelerdir, bildiğiniz? Mesela Hüma, Suna...(Not: Türkçe olacak. Robin falan olmaz yani)
Kız ismi olarak kullanılan kuş isimleri nelerdir, bildiğiniz? Mesela Hüma, Suna...
(Not: Türkçe olacak. Robin falan olmaz yani)
0
yadigar
(03.09.24)
Kumru
0
rock n roll
(03.09.24)
gkhncnzdgn
(03.09.24)
Alt üst soy bilgi sistemi ilk açıldığında birçok insanın ördek diye babaannesi çıkmıştı. O yüzden ördek diyorum.
0
akhenaten
(03.09.24)
Kumru en güzeli bence.
Alcin
Umay
Cagri
Serce
Bennu

benim duydugum isimler.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.09.24)
Tuna
0
Amaranta ursula
(03.09.24)
Turna var bu yengede.. çok hoşuma gidio
0
abuzer
(03.09.24)
Bennu, yegenimizin ismi.

Bir de Turna var, annemin kuzeninin ismi.
0
fraise
(03.09.24)
0
ermanen
(03.09.24)
Turaç
0
pro9it9is9
(03.09.24)
Türkiye'de yaklaşık iki bin tane Bülbül Hanım varmış
0
nundu
(04.09.24)
"Anka" sayılır mı

www.youtube.com
0
ananiyimioguz
(05.09.24)
(3)

İnek, koyun, keçi, manda, eşek, at, deve sütü farkı ne?

ermanen
Çoğu kişi inek sütünü bilir. Bunun dışındaki hayvanların da sütü içilebiliyor:koyun, keçi, manda, eşek, at, deveve başka ülkelerde sütü içilen diğer hayvanlar da var:ren geyiği, bufalo, yakrusya'da mus geyiği mandıraları da varmışbu hayvanların sütlerinin farkı ne? peynir farklarından da bahsedebili
Çoğu kişi inek sütünü bilir. Bunun dışındaki hayvanların da sütü içilebiliyor:

koyun, keçi, manda, eşek, at, deve

ve başka ülkelerde sütü içilen diğer hayvanlar da var:

ren geyiği, bufalo, yak
rusya'da mus geyiği mandıraları da varmış

bu hayvanların sütlerinin farkı ne? peynir farklarından da bahsedebilirsiniz.

ek soru: inek, keçi, eşek, at sütlü sabunlar var. bunların farkı ne oluyor? faydalarının farkı vs.?

not: bu arada domuz sütü de içilebilirmiş ve hatta inek sütüne benziyormuş. ama sağılması nadirmiş çünkü zormuş ve inek kadar süt depolamıyormuş. nadir de olsa domuz peyniri yapan çiftlikler varmış. yurtdışındadır tabii.
0
ermanen
(03.09.24)
keçi sütü inek sütüne göre daha güvenilir. çünkü inekler süt vermesi vb. durumlar için bir sürü ilaç alıyor ve bu sütede geçiyor. keçi daha yabani ve küçük olduğu için riski az.
0
mikahakkinen
(03.09.24)
Keçi sütü inek sütüne göre daha fazla yağ daha az şeker ihtiva ediyor, o nedenle inek sütüne göre daha lezzetli ve daha az alerjik olabiliyor, eşek ve koyun sütü antioksidan bakımından zengin diyorlar ama ben diyenlerin yalancısıyım, diğerleri hakkında bir fikrim yok sanırım en lezzetlisi keçi sütünden elde edilen ürünler oluyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.09.24)
aradaki en büyük fark iki süt arasindaki moleküler fark. inek sütü büyük moleküllü oldugu icin sindirimi zordur ancak keci sütü insan sütü gibi kücük moleküllüdür. bu anne sütüne en yakin süt geyigi de aslinda buradan gelir. keci sütü gaz yapmaz falan denmesinin sebebi budur. eger keci sütü icince gaz yapmadigini ama inek sütünün kendisine gaz yaptigini söyleyen biri varsa o kisi esasen laktoz intolerant degildir cünkü iki süt arasinda kayda degecek bir laktoz farki yoktur sanilanin aksine. keci sütünde laktoz orani %4.2, inek sütünde %5'tir.

öte yanda keciler taze sürgünleri yerken inekler yerdeki otu kopara kopara yerler. bu da süt kalitesine etki eder.

bufalo denen hayvan da bizim manda ya da camis dedigimiz hayvani yabanili. sütünün tüketilmesi garip degil. manda yogurdu ülkemizde de gayet sevilenve bulunabilen bir ürün. cok da güzel olur cünkü sütü cok yaglidir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.09.24)
(28)

sma olayı neden hâlâ var?

tabudeviren
nereden baksan bi beş senesi vardır gündeme gelmesinin..bildiğim kadarıyla evlenmeden önce testler de yaptırılıyor. ama hala smalı bebekler var, yani bu süreçte doğmuş.bunlar testte anlaşılmamış mı yoksa ebeveynler test yaptırmadan mı evlenmiş?
nereden baksan bi beş senesi vardır gündeme gelmesinin..
bildiğim kadarıyla evlenmeden önce testler de yaptırılıyor.
ama hala smalı bebekler var, yani bu süreçte doğmuş.
bunlar testte anlaşılmamış mı yoksa ebeveynler test yaptırmadan mı evlenmiş?
0
tabudeviren
(02.09.24)
Sma'nın uydurulmuş, yapay olarak var edilmiş bir hastalık olduğunu düşünüyorum, buna beni biraz da piyasadaki SMA isimli bebek mamalarının ismi itiyor.

Evlenecek olsam test yaptırmam. Çünkü dünyanın binbir türlü hali var. Ben sevdiğim sevildiğim ve evlenmeye uygun birini bulmuşum, ama tehlikesi çıktı diye mi evlenmeyeceğim de ayrılacağım yani? O zaman ilişkilere kan testleriyle falan başlamak lazım, madem olması gereken bu...
0
muhayyer divan
(02.09.24)
Bu ülke halkının cahilliğini hafife almamak gerek, hâlâ devam etmesinin en temel sebebi bundan kaynaklı önlem almaya gerek duymama ve bazen bilinçli olarak almama. Ayrıca bu konularda aşı karşıtlarının, doktorlardan ürken büyük oyuncuların, dünyayı yönetenlerin hepimizi sıvılarla kötü emellerine alet ettiğini iddia eden komplo teorilerine inananların fikirlerine itibar etmemek gerektiğine inanıyorum.
0
moonie
(02.09.24)
Test yaptıran ve sma taşıyıcısı olduğu halde "bir şey olmaz yeaaa, bizi mi bulacak" diye çocuk yapanların oranının test sonucunu ciddiye alanlara göre çok daha fazla olduğunu idda edebilirim ama kanıtlayamam.
0
kobuzchu kiz
(02.09.24)
"smalı olsa nolcak ki? ölür yenisini doğururuz"

geneli cahil olmak için can hıraş çırpınan aileler. yani yazdıkların doğru
0
ala09
(02.09.24)
Cahilliği hafife almamak gerek +1

Örneklerini okuyoruz. Biz s.kişelim de gerisi umrumuzda deği mantığı.
0
ruhen hastayim ben
(02.09.24)
Cahillik sebebiyle.
Bazen Instagram'da önüme saçma sapan yemek videoları düşüyor. Içine eti basıyor, yağı basıyor. Şifa diyor. Şimdi böyle düşünen binlerce vardır, bunlara sma anlatamazsin. Daha hala cinci hocaya giden insanlar var bu ülkede.

Eskiden üzülürdüm ama test artik yapılmaya basladigindan beri hala bunu umursamayan varsa çok da fifi. Bile bile lades demenin mantığı yok.
0
logisticsmanager
(02.09.24)
Yeterince vurgulanmamis, cahilliği vurgulamak isterim <3

"Al beni al, koca istiyom" diyen teyze gibi düşün... yeter ki birini bulam da birakmam youtu.be
0
abuzer
(02.09.24)
Şunu sormak da mümkün,

Devlet neden sma ilaçlarını ödemiyor? Buna benzer pek çok aşırı pahalı ilacı hem de hastalıktan dolayı yok yoksul kalan insanların ilacını ödemiyor?? Mesela??
0
muhayyer divan
(02.09.24)
Kimse söylememiş ya da söylemeye cesaret edememiş sanırım, o nedenle ben söyleyeyim: Bu halkının cahilliğini hafife almamak gerek, bir testle öğrenilebilecek hastalık için test yaptırılmadığı gibi ilk çocuğu yapıp hastalıklı bi genetiği olduğunu anladığında bile ikinci üçüncü SMA'lı çocukları üretmekte beis görmeyen bir topluluktan bahsediyoruz, bile bile isteye isteye yapılan hareketler bunlar sanırım bağışlardan gelen parayı bir şekilde indiririz beklentisiyle yapılıyor bunların hiçbirine de üzülmüyorum, hatta bu bağış organizasyonlarının yanından geçerken "neden skine sahip olup 15. SMA'lı çocuğu yapmamak yerine burada gelenin geçenin kafasını skiyorsun" şeklinde yakalarından tutup sarsmak istiyorum ama bir yandan da cahil halk galeyana gelip beni linç ederler diye çekiniyorum.

Devlet rahatlıkla önlenebilecek bir hastalık için ödeme yaparsa bunlar hızla üremeye devam edip tedaviyi devlete yığabilir, test bedava test yaptırsınlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.09.24)
@Kaleci

Ben bir ilişkimde herifin sağlığından endişe edip kan testi yptırmasını istedim diye yeri göğü yıktı. Siz diyorsunuz ki birbirini seven ve evlenmeyi isteyen insanlar kanlarındaki bir değerden ötürü ayrılacak noktaya gelsinler ayrılsınlar önemli değil, yeter ki hasta bebek doğmasın.

Devletin sitesinde ne yazıyor? Önce erkeğin taşıyıcılığına bakılır, erkek taşıyıcıysa kadına bakılır. Kadın sağlıklıysa erkek taşıyıcıysa bebek sağlıklı olur, kadın da taşıyıcıysa taraflara tüp bebek tekniğiyle çocuk sahibi olmaları tavsiye edilir.

Bunu tercih edebilecek insan var edemeyecek insan var, ÇOCUK İSTEMEYEN insan var... Ne kadar kolay hakaret ediyorsunuz ya. Hepiniz cehaletin hakiki simgelerisiniz. Siz devletinizin bu hastalıklarla sadece parasız insanları birbirinden ayırarak mücadele etmesini normal karşılıyorsunuz, test yaptırmak bedava diyerek hem de. Yazıklar olsun size.
0
muhayyer divan
(02.09.24)
muhayyer divan ben senin için konuşmuyorum ama ne söylediğini birkaç defa okudum, acaba ironi mi yapıyor yoksa ciddi mi ya da ben mi yanlış anlıyorum diye kendi kendime tartıştım ama işin içinden çıkamadım ne yazık ki ama yine de bu düşüncenle ilgili şunu söyleyebilirim: Birbirini seven insanlar hastalıklı bir çocuğun doğumunu engelleyecek basit bir testi birbirlerine olan sevgilerinin ya da ilişkilerinin bitmemesi uğruna yaptırmayıp hastalıklı bir çocuğun doğmasında beis görmüyorsa bence sokaktaki köpekler yerine bu zihniyetteki insanlar uyutulup üremelerinin önüne geçilmeli ve bu hastalaklı düşüncelerinin genetik yoluyla aktarılması engellenmeli.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.09.24)
@tabudeviren, şimdi gördün mü hala neden smalı bebekler var. Çünkü anneleri bile bunu umursamıyor fakat metrobüs bekleyen gariban halk kasetçalardan yardım çığlıklarını umursasın ve para göndersin istiyor.
0
ruhen hastayim ben
(02.09.24)
@Kaleci

İki taraf da taşıyıcı olduğu takdirde tüp bebek yaptırmaları tavsiye edilir. Bakanlığın sitesinde yazan bu. Kadın ve erkeğin bedeni için uygulanacak bir çözümü var mı? Yok. Tek çözüm tüp bebek. Peki bu çözüm ucuz mu pahalı mı? Sma ilaçlarından daha ucuz ama kadın bedeni için yine de çok fazla pahalı. Çünkü ilk seferinde tutturulamama meselesi var.

Sen sağlık SEKTÖRÜ diye bir ifade duymadın herhalde, ve buradakiler. İLAÇ SEKTÖRÜ falan bilmiyorsunuz demek ki. Bugün diyaliz skandallarını pek çok sağlıkçı bilir mesela. Özel hastanelerde ayrı araştırma hastaneleri ayrı devlet hastaneleri ayrı önüne gelene ameliyat yazan, hiçbir şey bilmiyorsa aklına estiği gibi ilaç yazan doktor sayısını herhalde resmî şekilde bulamayız. Daha bugün iş arkadaşımın eşinin üçüncü tiroid ameliyatı olduğunu, ameliyat esnasında doktorun "yanlışlıkla" ses tellerine gelen sinirleri yaktığını ve doktorun bunu kendiliğinden söyleyip günah çıkardığını dinledim. Bu ameliyat hiçbir gerekliliği yokken yapılmış bir ameliyat.

Siz anlamıyor musunuz sağlık alanında dehşet verici paralar döndüğünü?? Bunun mafyasının olduğunu bilmiyor musunuz? Devletin maddî imkanları olmayan hasta insanlara para ödemek zorunda olduğu halde ödemediğini, bütün o hasta bebeklerin ve yetişkinlerin sadece bu sebeple bol bol "telef" olduğunu bilmiyor musunuz? Bütün bunların sebebi sadece test yaptırmamak mı sizce? Test yaptırsaydı iki tarafında da taşıyıcı olduğunu öğrenselerdi ayrılacaklar mıydı, parasız oldukları için? Hm?? Aynı devlet temsilcilerinin yaptığı gibi, siz de parası olan yaşasın evlensin parası olmayan evlenmesin diyorsunuz öyle mi?? Gerçekten öyle mi?? Size inanamıyorum.

Özellikle sağlık konusunda sürekli şüpheci davranan sürekli komplo teorilerini de göz önüne alan insanların hepsi salak sizin gözünüzde, bir siz akıllısınız. Buyrun devam edin. Bir gün sizi de çarpar o mekanizma.
0
muhayyer divan
(02.09.24)
muhayyer divan ne yazdığını okumuyorum bro beni etiketleyerek bir şey yazma lütfen, bundan sonra sen benim için dünya düzdür ve dönmez ile aşıyla mikroçip yerleştiriyorlar argümanıyla aşı karşıtlığı yapan bireylerin bir seviye daha altında bir kullanıcısın ve kendi gri hücrelerimin sağlığı açısından seninle sohbeti ketim. No offense.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.09.24)
geçen bir doktorla hemşire çift smalı çoçuğu için yardım dileniyordu. bunu cahillikle açıklayamazsınız. çok farklı bir durum var burada.
başka bir kadında çocuğum ölmesin diye ağlıyordu. çocuk 3cü çocuğu ve diğer iki çocuğuda smadan ölmüş.

devletin katı yaptırımları olmadan bu iş çözülmez. en başta test zorunlu olacak o olmazsa devlet hiç bir şekilde sağlık hizmeti vermeyecek. hatta daha radikali hastalıklı çocukları yaşatmayacak.
0
my fault
(02.09.24)
"
muhayyer divan ne yazdığını okumuyorum bro beni etiketleyerek bir şey yazma lütfen, bundan sonra sen benim için dünya düzdür ve dönmez ile aşıyla mikroçip yerleştiriyorlar argümanıyla aşı karşıtlığı yapan bireylerin bir seviye daha altında bir kullanıcısın ve kendi gri hücrelerimin sağlığı açısından seninle sohbeti ketim. No offense."

Yazdığın burada. Okumuyorum dedin mi dedin. Okumadan düz dünyacı ilan ettin mi ettin. Bitmiştir.
0
muhayyer divan
(02.09.24)
@my fault

Halkına %100 dost, asla halkının aleyhinde iş yapmayan bir hükümet bulursan bu dediğini yapsın, evet. Ama şu ortamda kimse benim o testlere güvenmemi bekleyemez. Sonuçları kasıtlı olarak çarpıtıp çarpıtmayacaklarını bilmem, ben doktor değilim, alanın uzmanı da değilim. Bunları olmak zorunda da değilim. Bana hükümetlerin tamamı sağlık hizmeti vermek zorunda, beni kullanmak değil.

Siz bugün ekonomi konusunda asla güvenmediğiniz devletin sağlık konusunda çok güvenilir olduğuna tam bir inançla bağlısınız ya, ben daha size başka ayna tutamam.
0
muhayyer divan
(02.09.24)
testi olan bir hastalığın testini yaptırmayan insan çok. cemaatçiler dinciler ultrasona girip cinsiyetini veya sağlığını halen öğrenmiyor bu ülkede. halen down sendromlu çocuklar doğuyor. bunların hepsinin testi var. ama adam gidip yaptırmıyor.

aile sosyal politikalar engelli vb. gruplara maaş bağlıyor. 3 engelli çocuk yapmış ailede 4.ye hamile olan anneye daha fazla hamile kalmayın çocuklar engelli oluyor dediklerinde onlar benim geçim kaynağım diyor anne. çocuklar rezil halde tek odada ve o odaya yeni bebek gelecek. bu ülkede o kadar cahil insan var ki akıl mantık ruh sağlığı bunu kaldırmaz.

bu ülkede çocuğunu önemseyen yüzde 10 yoktur. herkes çocuk yapıyor ama bakamıyor. romen(çingen) doğurup sokağa atıyor ya, bunları görmemezlikten gelmek toplumun tüm dengesini bozuyor.

örneğin şizofren anne doğum yapıyor. şizofreni genetik bir hastalık ve genetik aktarımı devam ediyor. hem şizofren anne çocuğa düzgün bakamayacak hem çocuğun şizofren olma riski var. artık biraz realist düşünme zamanı geldi.
0
mikahakkinen
(03.09.24)
SMA ilacı dediğimiz ilaç görece yeni bir ilaç olduğu için (Nusinersen etken maddesine sahip Spinraza 2016'da SMA tedavisi için FDA onayı alan ilk ilaç olmuş) son zamanlarda bu kampanyalar arttı çünkü öncesinde böyle bir tedavi olmadığı için SMA hastası bebekler olsa da aileleri kampanya yapmıyordu ve biz de medyada ve sağda solda duymuyorduk.

Onun dışında evet test ücretsiz ve artık bazı belediyeler nikah öncesi testi zorunlu tutuyor. Bunun tüm belediyelere yaygınlaştırılması lazım. Devlet de gerekirse bu çiftlerin tüp bebek masraflarını karşılar yani hem ilaçtan daha hesaplı hem de ilaçla da SMA %100 iyileşen bir hastalık değil. Hasta çocuğu tedavi etmeye para harcamak yerine hasta çocuk doğmamasını sağlamak daha mantıklı hem çocuğun ve ailenin iyiliği hem de ekonomik anlamda.

@muhayyer divan'ın bu sitedeki her cevabında daha fazla şok oluyorum. Bu tip duyurulardaki cevapları yüzünden diğer duyurularda da ciddiye alamamaya başladım maalesef.
0
nundu
(03.09.24)
@nundu, maalesef mi xd isabet olmuş bnc
0
abuzer
(03.09.24)
Yanlış okumadıysam şöyle bir önerme verilmiş yorumlarda;

*Sma testi yaptırdığımda eğer anne baba taşıyıcıysa tek seçenek tüp bebek
*Tüp bebek pahalı olduğu için bunu yaptıramayacak insanlar olabilir
*Bu yüzden bile bile sma'lı çocuk yapalım, bunun da tedavisini devlet üstlensin.

Yani özetle benim tüp bebek yapmaya param yok o yüzden ölümcül hastalığa yakalanacağı kesin olan bir çocuk dünyaya getirip bunun da tüm masrafını vergi mükelleflerine yüklemek istiyorum.

Yani işin parasına puluna, devletin bunu karşılayıp karşılamamasına girmeden önce şunu sormak istiyorum;

Hangi insan sırf çocuk sahibi olabilmek, ya da sırf birlikte olduğu kişi çocuk olmazsa kendisinden ayrılır korkusuyla kendi çocuğunu göz göre ölümcül hastalık sahibi yapar. Buna kendinizi nasıl ikna edebiliyorsunuz, nasıl bir vicdanınız var ki biz sma'lı da olsa çocuğu yapalım, kervan yolda düzülür, devlet nasılsa tedavisini karşılar diyebiliyorsunuz. Nasıl bir vicdan ki eşini ikna edemedim o zaman çoçuğum ölse de olabilir en azından bir deneyeyim diyebiliyor.

Eğer evlendiğiniz insan böyle bir durumda sizden ayrılıyorsa, zaten sizinle sadece üremek için birlikte demektir. Bu durumda ha siz ha bir başkası. Yani sırf bunu kaybetmemek için çocuk feda etmek nasıl bir hastalıklı düşüncedir. Evlat edinmeyi gündeme bile almadan kendi çocuğum olsun diye zavallı bir bebeği göz göre göre korkunç bir sürecin içine atmak, inanılmaz bir bencillik, inanılmaz bir cahillik gerçekten.
0
thracia
(03.09.24)
Durumum yoktu tamamini okuyamadim ama sadece ana akim dusunceye yapilan destegin rahatsiz edici boyutta olmasi sebebiyle muhayyer divan +1 diyorum.
0
mbond
(03.09.24)
@thracia

Şahsen çocuk istemediğimi sağa sola bin kere yazdım, okumamış olabilirsin, buraya tekrar yazmış olayım.

Evlenmeye karar verdiğimde kimse benden zorla test alamaz. Bunu söylüyorum. ocuk istemeyen insanlara zorla test yaptırmak, test yaptırmadan evlendirmemek, çocuk yapmayacaksa evlenmeye hak kazanamaz demek olur, buna hiçbir belediyenin ve hiçbir devletin hakkı yoktur ve olamaz. Bunu anlamakta bu kadar zorlanmanızo da ben anlamıyorum.

Kaldı ki doğacak çocuğun hastalanma ihtimali %25, yani hasta doğmama ihtimali %75. Daha küçük ihtimale tutunmayı kendinize hak görüyorsunuz ve her iki taraf da taşıyıcıysa evlenilmesin diye dayatmayı çok yerinde buluyorsunuz. Neden yüksek olan sağlıklı çocuk ihtimalini bu kadar uzak buluyorsunuz? Niye gözünüz bu kadar korkuyor küçük ihtimalden, devletin sunacağı sağlık imkanlarından mı korkuyorsunuz yoksa :) bunu bi düşünün bakalım, ben yukarıdan beri ne söylemişim...

Sanki hayatta bir tek test yaptırılarak bulunabilen hastalıklar var... Başka hiçbir hastalığa yakalanmıyor insanlar, doğuştan getirilen başka hiçbir hastalık yok, her şey kontrol altında... Hele hele. Çok güzel Allahçılık oynuyorsunuz.

@nundu, sen ciddiye almasan da olur hiçbir şey fark etmez benim için. Aynı şey @abuzer için de geçerli.

"aile sosyal politikalar engelli vb. gruplara maaş bağlıyor. 3 engelli çocuk yapmış ailede 4.ye hamile olan anneye daha fazla hamile kalmayın çocuklar engelli oluyor dediklerinde onlar benim geçim kaynağım diyor anne."

Sadece bu bile bir vatandaş olarak yaşadığınız ülkedeki değerinizin göstergesi. Siz değerli hissetseydiniz "onlar benim geçim kaynağım" diyecek kadar düşüldüğünde bunu kırmızı alarm olarak alıp alabildiğine yaygınlaştırmak üzere bir hareket başlatırdınız, zenginleri iş adamlarını harekete geçirirdiniz. Hiçbir şeye gücü yetmeyen anca ekmeğinden eksiltip paylaşırdı, üzerime düşeni yapayım, elimden geleni yapmadım demeyeyim diye.

Çocuk feda etmekmiş... Siz neler için neleri ve kimleri feda ediyorsunuz bir dönün kendinize bakın.
0
muhayyer divan
(03.09.24)
@muhayyer divan

Gerçekten size inanamıyorum. Ciddi ciddi ne var canım, çocuğum en fazla %25 ihtimalle ölümcül hastalığa yakalanacak. Bak ne güzel %75 yüksek ihtimal yakalanmayacak diyorsunuz. Çocuğun hayatıyla kumar oynamaya kendinizi ikna ettiğiniz yetmezmiş gibi bir de bize akıl öğretmeye kalkıyorsunuz. Ve bunu da "ne var canım, insanda bir hastalık olabiliyor, ne malum yarın ölmeyeceğimiz" gibi aptalca bir argümanla savunmaya çalışıyorsunuz.

Yani bu akla, bu vicdana laf anlatmaya çalışmak zaten yersiz.
0
thracia
(03.09.24)
zamaninda yazdik: eksisozluk.com

devletler bu ilacin parasini ödemezler cünkü devletin kaynaklari sonsuz degil ve devlet geri kalan her vatandasina saglik sistemini ulasilabilir kilmali. devletlerin yapmasi gereken sey belli, o da sma'yi gebelik testleri icine almaktir ve ben bu entry'i yazdiktan kisa bir süre sonra türkiye'de de sma gebelik öncesi taramalara dahil edildi. bu noktadan sonrasi kisilerin kendi aldiklari bir risk ve sayet test yaptirtmadan ya da test sonucunu önemsemeden cocuk yapiyorlarsa hasta cocuklarinin vergilerle iyi edilmesi diye bir sacmalik olamaz.

sma'ya uydurulmus hastalik demek özür dileyerekten diyorum ki akil durgunlugu. smali bebeklerden öncden haberiniz yoktu cünkü bilinen bir tedavisi yoktu. ancak son dönemlerde bu insanlari görmeye basladiniz cünkü ionsanlar yeni bulunan tedaviye ulasmak icin cirpiniyorlar.

su an hali hazirda entry'de bahsettigim gibi rett sendromu icin yürütülen bilimsel arastirmalara bagis yapmaya devam ediyorum. sma icin artik bagis yapmadigim icin onun yerine de sanfilippo sendromunu koydum. sanfilippo sendromunu burada cok büyük ihtimalle hic kimse duymamistir cünkü bilinen bir tedavisi olmadigi icin insanlar evlerinde cocuklarinin ölümünü bekliyorlar ama sizin duymamis olmaniz böyle bir hastalik oldugu gercegini degistirmiyor. yarin öbür gün rett sendromu ya da sanfilippo sendromu icin de bir tedavi bulundugunda, sayet bu tedavi ücreti ayni sma tedavisi gibi ulasmasi güc bir miktarda olursa sizler bu insanlari da görmeye baslayacaksiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.09.24)
işin tıbbi boyutuna falan girmicem. bu ülkede dilenciliğin acilen yasaklanması gerekiyor. hiç anlam veremediğim bir şekilde insanlar dilencilere anormal para döküyor. bulunduğum küçük şehirde senelerdir utanmadan dilenen ve dilencilikle bayağı para kaldıran insanlar var, ekserisi yaşlılar. yürüdüğü halde topal taklidi yapanlar falan. bazen karşılarına oturup izliyorum, on dakika içinde yirmi kişi geliyor kağıt paralar bırakıyor bu insanlara. sma olayı da bunun bir türü. dilenciye para veren yüzbinlerce belki milyonlarca affedersiniz gerizekalı insanı durduramıyoruz çünkü. köpek olayı da aynı saçmalıktan çıkıyor.

edit: lösev gibi rüştünü ispat etmiş kurumlara yapılan bağışları asla kastetmiyorum belirtmek istedim
0
titanyum22
(03.09.24)
İnsanlar gerçekten umursamıyorlar ne yazık ki, onun için hala var. En azından umursayan bir kısım insan testler sayesinde bunun önüne geçebiliyor ama, böyle bir faydası var.

@muhayyer divan

"Evlenmeye karar verdiğimde kimse benden zorla test alamaz. Bunu söylüyorum. çocuk istemeyen insanlara zorla test yaptırmak, test yaptırmadan evlendirmemek, çocuk yapmayacaksa evlenmeye hak kazanamaz demek olur," demişsiniz.

Daha çok; "Çocuk yapacaksanız böyle bir risk olduğunu bilin" demek olmuyor mu? Neden bu kadar agresif algılıyorsunuz ki bunu? Sonuçta çocuk yapamayacak diye kimsenin evliliğine engel olunmuyor değil mi? Çocuk yapmayı düşünmüyoruz demenin bir anlamı yok ki. Bugün istemez yarın ister. Herhangi bir bağlayıcılığı yok ki bunun.

Tüp bebek önerisiyle ilgili çok dertlenmişsiniz."Çocuk yapmak istiyorsa ve tüp bebeğe de parası yetmiyorsa ne yapsın bu insanlar?" gibi bir bakış açısından mı konuşuyorsunuz bunu tam anlamadım? "Ben ve evlenmeyi düşündüğüm insan" şeklinde vurgulamışsınız hep, o çocuk da evde süs eşyası olmayacak değil mi? O da kendi başına bir canlı. Sırf siz birini sevdiniz diye önlenebilir bir durumun konusu olmak zorunda kalacak olan üçüncü bir "kişi" yani. Ayrıca sanki tek sorun sma demişsiniz, tek sorun sma değil elbette ama sma tespit edilebilir bir sorun. Önünüze getirip koyuyorlar bak bu risk var diye. Sizce de bu bilinmez herhangi bir riskten farklı bir durum değil mi niteliksel açıdan?

Ayrıca birbirini sevip evlenen insanların arasındaki sevgiyle bu testin yapılmasının hiçbir alakası yok aslında. Evlenen kişiler çocuk yapmak durumunda değil, eğer testler risk olduğunu söylüyorsa çocuk yapmayabilirler. Eğer çiftlerden birisi, ben bu riski almak istemiyorum diye ayrılmak istiyorsa da bu testin kabahati değil, bunu söyleyen kişinin kendi seçimi.
0
akhenaten
(03.09.24)
Bir de bu cehaletin şöyle ikiyüzlüce bir yaklaşımı var;

Ben sma'nın uydurulmuş bir hastalık olduğuna inanıyorum, aşılarda çip var, big pharma vs.
Ama çocuk sma'lı olunca, hastalıktan yoğun bakımlık olunca, yandım anam, devlet tedaviyi karşılasın, nerde bu devlet nerde bu millet. E ne oldu, inanmadığını söylediğin hastalık başına gelince koşa koşa soluğu hastanede aldın? tedavisinin peşine düştün?

Bu aşılar big pharma işi ben kızamık aşısı yaptırmıyorum, su çiçeği aşısı otistik yapıyormuş, çocuk felci aşısıyla bizi kısır yapmak istiyorlar bla bla, ama çocuklar hasta olunca yetişin dostlar. Senin cahilliğinin ve bencilliğinin sorumluluğunu tüm toplum olarak biz çekelim istiyorsunuz, yok ya!
0
thracia
(03.09.24)
(14)

goodreads kullanıyor musunuz?

mizore
merhaba, merakımdan soruyorum, goodreads kullanıyor musunuz? yeni başladım ve kindle'la bağlantı kurunca hangi sayfada olduğunuzu bile gösteriyor.
merhaba, merakımdan soruyorum, goodreads kullanıyor musunuz? yeni başladım ve kindle'la bağlantı kurunca hangi sayfada olduğunuzu bile gösteriyor.
0
mizore
(02.09.24)
Kullanıyorum evet, okuyacak yeni kitap bulmada da, okunacak kitabın yeterince iyi olup olmadığı konusunda da faydalı oluyor.
0
salihdt
(02.09.24)
Evet okuma listesi olarak tutuyorum, daha çok okumak istediğim ya da bir yerde duyup bu kitaba sonra bir bakayım dediğim kitapları unutmamak için
0
grimavi
(02.09.24)
Birkaç kere denedim ama devamlılık sağlayamadım. Hesap öyle duruyor.
0
Amaranta ursula
(02.09.24)
@grimavi +1
0
peki madem
(02.09.24)
Kullaniyorum. Okudugum kitaplari oraya kaydediyorum.
Kindle kullanmiyorum sayfa sayisi yok o yüzden ama kitabi bitirdigim tarihi not ediyorum.
Yil sonuc yeni yil icin challange koyuyorum :)
0
robert bosch
(02.09.24)
kullanıyordum.
ne yazık ki uzundur kitap okumaz oldum.
0
biseysorcaktim
(02.09.24)
kullanıyorum.
0
unalub
(02.09.24)
hayır, kullanmıyorum.
ama yanılmıyorsam hesabım vardı orada.
onun yerine 1000kitap uygulamasını kullanıyorum. oradaki okuyucu profili genel olarak nasıl bilmiyorum ama 1000kitap'taki gibiyse hiç gerek yok. zira bizdekiler kitapta olmayan cümleleri bile ilgili kitabın alıntılar sekmesine yazıyor. yetmiyor, filmi çekilmiş bir kitapsa, alıntılar kısmına yine kitaptan ziyade filmde geçen replikleri yazıyorlar. sayfa numaraları, yayınevi ismi desen hak getire.
0
m e b
(02.09.24)
Kullaniyorum uzun suredir ozellikle chick lit kitaplari icin kitap hakkinda gorus bildirdigim kisimlara donup bakiyorum yazarin dili akicimi kitap asiri boş mu fln diye ve ne zaman re read yaptigimi gormek icin cok ise yariyor
0
eja
(02.09.24)
kullanıyorum
0
juliette
(02.09.24)
goodreads'te motivasyon için, kitap yorumlama/öneri için bir grup oluşturabiliriz, isteyenler olursa yazın bana oluşturalım <3 ben de okumaya uzun süre ara vermiştim, tekrar başladım ve çokkk iyi geldi. eminim bırakanlar bir sayfa bile okumaya başlayınca ne kadar özlediklerini fark edecekler
0
🌸mizore
(02.09.24)
2015'ten beri kullaniyorum. Memnunum. 1000kitap Küçük Ceylan ise Goodreads Freddie Mercury falandir. Kullanici kitlesini böyle canlandirabilirsiniz gözünüzde.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.09.24)
Evet kullanıyorum.
0
put it in your appropriate place
(02.09.24)
kullanıyorum.

kindle da kullanıyorum. güzel bir sinerji var evet.
0
AlsterWasser
(02.09.24)
(6)

ciger kapasitesi

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
yani respitory volume gelistirmek istiyorum. bunun icin gördügüm kadariyla en cok aerobik öneriliyor ama aerobik bilgim hic yok.sizce bunu evde kendi kendime de yapabilir miyim yoksa bir hoca esliginde mi olmali? kafama göre bir yere yazilip aradigimi bulamamaktan da cekiniyorum. tam nokta atis basl
yani respitory volume gelistirmek istiyorum. bunun icin gördügüm kadariyla en cok aerobik öneriliyor ama aerobik bilgim hic yok.
sizce bunu evde kendi kendime de yapabilir miyim yoksa bir hoca esliginde mi olmali?
kafama göre bir yere yazilip aradigimi bulamamaktan da cekiniyorum. tam nokta atis baslayip düzenli calismak istiyorum.

evde derken illa dört duvari kastetmiyorum, bahcede de calisabilirim tabii.
evde = bir yere yazilmadan.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.08.24)
triflo denen nane ile yapıyorlar onu sanki.
0
titanyum22
(29.08.24)
30 yıldır uzun düzenli uzun mesafeler maraton koşuyorum.
Kişisel tecrübelerim; zorlanmadan en yüksek hızınızda uzun koşular yapmak, örneğin ben saatlerce 5 dk/km pace ile koşabiliyorum. İstikrarlı uzun koşularla kapasitemi artırdım, arttırabilirim. İkincisi de fiziksel olarak koşudaki duruşunuzu düzeltmek. Akciğerin maksimum açık olacak şekilde vücudunu tutmak işe yarayacaktır.
0
gabe h coud
(29.08.24)
Aerobik kapasite sporcuların oksijenli solunum yapabilme kapasitesidir, bu aşamada hareket edebilmek için nabzın çok fazla yükselmemesi, enerjinin yağlardan harcanması ve nabzın yükselerek anaerobik sisteme geçmemesi hedeflenir, bunun için de VO2MAX skorunun yükseltilmesi gerekir ama böyle anlatınca "o zaman sürekli yavaş tempo egzersiz yapalım" gibi anlam çıkabilir ama burada asıl amaç tempo yükselirken bile aerobik kapasite yüksek olduğu için nabzın yükselmeyip düşük kalmasıdır. Bunun için de VO2MAX kapasitesini arttıracak egzersizler yapılmalıdır. Düzenli olarak düşük nabızda kalınarak yapılacak kardiyovasküler egzersizler zamanla daha yüksek hızlara ya da daha uzak mesafelere ya da yüksek alanlara daha düşük nabızda çıkılmasına olanak verecektir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.08.24)
tabata antrenmanlarını seviyorum ben çok işe yarıyor dayanıklılık için.

Serbest dalgıçlar da güzel volume kasıyorlar. nefes egzersizleri oluyor onların farklı. Alışık olmayan bayılabilir. Ben denemedim. Dalgıç eğitmenleri veriyordur o dersleri.

Halter çalışırken en büyük derin nefesimi alıp 5 tekrar boyunca tutmayı da seviyorum,. göğsüm çok genişledi o sayede.

Kullanacağın durum nedir merak ettim?
0
hasmetizm 2046
(29.08.24)
@hasmetizm
Alpinizm.
0
🌸konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.08.24)
vo2 max artırmak +1
onun için de kardiyo
0
rentts
(29.08.24)
(3)

Meksika vizesi

VIPCH
Meksika'ya hep gitmek istemiştim ama insanları havalimanından geri çeviriyorlar diye cesaret edip gidemedim. Avrupa'da yaşıyorum ve Amerika vizem var. Şimdi ben konsolosluk vizesi alıp gitsem yine de böyle bir sorunla karşılaşır mıyım? Amerika'da yaşayan bir kaç YouTuber kapı vizesi ile giriş yapmak
Meksika'ya hep gitmek istemiştim ama insanları havalimanından geri çeviriyorlar diye cesaret edip gidemedim.

Avrupa'da yaşıyorum ve Amerika vizem var. Şimdi ben konsolosluk vizesi alıp gitsem yine de böyle bir sorunla karşılaşır mıyım?

Amerika'da yaşayan bir kaç YouTuber kapı vizesi ile giriş yapmak istediklerinde alınmadılar diye olayın mantığını tam çözemiyorum.

Eğer geri çevirirlerse, Amerika'ya uçak bileti alıp geçme şansım var mı?
0
VIPCH
(29.08.24)
Meksika seyahatinde sorun ABD vizesi sahibi olmamak. Dışişleri Bakanlığı şöyle bir açıklama yapmıştı: www.mfa.gov.tr

Geçerli ABD vizesi olan vatandaşlarımızın Meksika’ya Meksika vizesi olmadığı halde girebilecekleri Meksika makamlarınca bildirilmiştir.

Meksika hudut yetkilisi vatandaşımızın pasaportunu damgalamak suretiyle Meksika’da kalma süresini belirleyecektir.

ABD vizesi olan ve Meksika’ya havayoluyla seyahat eden vatandaşlarımız uçuş / biniş kartlarını da hudut makamlarına ibraz etmek zorundadırlar.

ABD vizesi olmayan vatandaşlarımız Meksika’ya gitmeden önce Meksika vizesi almak zorundadırlar.

Tereddüt halinde Meksika Büyükelçilikleri veya Başkonsoloslukları ile irtibata geçilmesinde yarar görülmektedir.
0
Lethe
(29.08.24)
yasadigin ülkenin meksika konsoloslugundan bir belge al. kapidaki polis killik yaptiginda onu gösterip gecebiliyorsun. abd vizesi ya da ab oturumu olanlar meksika'ya vizesiz girebiliyorlar ama bazi sinir polisleri killik cikarabiliyor.
kaynak: bir arkadasim
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.08.24)
2 ay önce gittim Meksikaya. Diğer milletden insanlar 10 saniyede kontrolden geçerken beni 45 dk boyunca beklettiler.

En son aktif schengen vizem olduğunu, rezervasyonlarımı, uçak biletimi vs görünce ikna oldular. Aktif Amerika vizeniz veya schengen vizeniz varsa büyük ihtimalle alırlar. Ancak soru yağmuruna tutuyorlar.

son sorunuzun cevabınızı bilmiyorum.
0
nuevo
(29.08.24)
(12)

K.karti borcum yuzunden avukatlik duruma gelmisim

tantamount_to_equivalent
Tr'de yasamiyorum, is bankasi kredi kartimi arada sirada evdekilere yemek ismarlamak, hediye mediye gondermek icin kullaniyordum. Sonra mayis da mi ne kartin gecerlilik suresi doldu, eski adresime kart yollamalar, y.disina kart gonderemiyoruzlar falan defalarca sinir ettiler beni, ben de borc falan
Tr'de yasamiyorum, is bankasi kredi kartimi arada sirada evdekilere yemek ismarlamak, hediye mediye gondermek icin kullaniyordum. Sonra mayis da mi ne kartin gecerlilik suresi doldu, eski adresime kart yollamalar, y.disina kart gonderemiyoruzlar falan defalarca sinir ettiler beni, ben de borc falan odemiyorum dedim, 40000'lik borc 45000 olmus 3-4 ayda, simdi de musteri temsilcisi aramis avukatlik duruma gelmis borcunuz diye odeme istiyor. Bundan sonraki surec nedir?
0
tantamount_to_equivalent
(29.08.24)
icra yoluna gidilir. trde bir malın, banka hesabın varsa onlara haciz gelir, kredi notun da düşmüştür. bence hemen öde bekletmeden yaptığın mantıklı bir iş değil.
0
jelly bear
(29.08.24)
Abi borç ödemiyorum dersen ve ödemezsen icra açarlar. O parayı alırlar. Banka hesaplarına haciz, malına mülküne, arsana, arabana vs. haciz koyarlar bir şekilde alırlar. Bundan sonraki süreç parayı ödemezsen kaybedeceğin bir savaşa girmek olur. Buradaki sorular da...
0
Shepard
(29.08.24)
Hocam yurtdışında olmanın verdiği özgüvenle "ben de borç falan ödemiyorum" demek çok mantıksız, yani bu senin borcun en nihayetinde ödemediğin her an sana zarar bankaya hiçbir şey olmuyor banka öyle veya böyle alacak senden bear anlatmış zaten nasıl olduğunu ama asıl rezillik dosyan avukatlara verildiğinde sadece seni taciz etmeyecekler anneni arayacaklar babanı arayacaklar halanın kızını amcanın oğlunu arayacaklar söyleyin borcunu ödesin diye, o arada borcun da katlanacak, pis bir süreç yani hiç o toplara girmeden öde geç sonra hesabını kapatırsın istiyorsan.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.08.24)
90 gün borç ödenmezse yasal takip aşamasına geçilir. Banka çeşitli kanallardan sana ve yakınlarına ulaşmaya çalışacaktır. Seninki bu noktada. Ödememeye devam ettiğinde işin içinde avukatlık vb. masraflar da girecek.

Birkaç ay daha ödemezsen bankalar alacaklarını varlık yönetim şirketlerine satıyorlar. Seninki de satılırsa çooook rezillik çekersin. Tacizin bini bir para. Ayrıca bankaların kara listesine girersin ki yarın bir gün işin düşerse çok sorun olur. Mesela Türkiye'de para transferi yaparsın, bir de bakmışsın paraya bloke konmuş. Hiç önermem.

TR'de yaşamayan biri Türk bankalarındaki tüm kredili hesaplarını bence kapamalı, vadesiz TL ve USD-EUR hesapları bırakmalı. Yoksa uğraşır durursun. Bulunduğun ülkeden kredi kartını kullanmanı öneririm.
0
Lethe
(29.08.24)
Türkiyeye girerken sorun yasarsin.
0
robert bosch
(29.08.24)
Ayrica kredin puanin düsmüstür. Ev kredisi vs durumlarinda sorun yasarsin.
0
robert bosch
(29.08.24)
sirkete sinir olmak ile aldigin borcu ödemek arasinda nasil bir bag kurabildin ki? ben de kredi kartimi aldigim bankaya son alisverisimde sinir oldum. dedim, kapatin hemen. ben de o kapanacagi tarihe kadar su anki ben borcumu ödeyecegim, baska kullanim da yapmayacagim dedim. hemen pesine baska bankadan kart aldim.
borc ve sirkete sinir olmak baska seyler. sirkete sinir olduysan kartini kapatirsin ama borc senin borcun.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.08.24)
beni sinir ettiler ben de borc falan odemiyorum demek de ayri bir rahatlikmis, karsinizdaki finansal bir kurulus aman odemiyorsa odemesin demesini mi bekliyordunuz anlamadim?

avukat size ulasmaya calisir muhtemelen ulasamaz, sonra icraya gider muhtemelen ikametgah y.disindaysa nasil olur bilemiyorum bilen varsa yazar belki ogreniriz.

son tahlilde basiniza bela olur her sekilde ama.
0
bay b
(29.08.24)
Süreç; idari takip - yasal takip - icra takibi - haciz şeklinde ilerliyor.

Yasal takip sürecinde borcunuzu ödemeli ya da yapılandırmak için başvurmalısınız. Eğer yapmazsanız icradan ödeme emri gelir ve yine borcunuzu ödemeli ya da yapılandırma konusunda anlaşmalısınız dikkate almazsanız haciz için mal beyanı yapmanız gerekir. Haczedecek bir şeyiniz yoksa (mal varlığı, maaş) süreç orada sonlanır. Ancak siz de bir daha ülkeden kolay kolay kredili işlem yapamazsınız.

Yani bankaya kızıp kendinizi derde sokmaktan başka bir işe yaramamış yaptığınız. Üstüne bankaya yüklü bir de faiz ödeyeceksiniz. Ek olarak kredi notunuz düştüğünden ve ülkede bulunmadığınızdan geri toparlamanız da çok zor olacak ve ülkeyle alakalı her türlü kredili işlemde yıllar boyu sorun yaşayacaksınız. Bence çok mantıklı bir hareket olmamış. En azından icra takibine düşmeden ödemenizi yapın. Zararın neresinden dönülse kar. İşin daha kötü tarafı sizin borcunuzu ödememenizin bankaya etkisi sıfır. Tek zararı size.

Alakasız birine kızıp harakiri yapmaktan bir farkı yok bunun. Banka kocaman bir kurum, kimse siz borcunuzu ödemeniz diye zor durumda kalmadı, bu zincirin her aşamasında kendi işini yapıp mesaisini doldurmakla görevli insanlar çalışıyor, avukat da size dargın değil, müşteri temsilci de. Bankanın zaten hiç umrunda değil. Neden yaptınız ki böyle bir şeyi?
0
akhenaten
(29.08.24)
Bu arada soruna cevap değil ama senin gibi, benim de TR kredi kartına ihtiyacım olduğu için belirtmek istedim. Papara tarzı platformlardan dijital kart oluşturabilirsin ve çoğu yerde kullanabilirsin. Şimdilerde para yatırma işini de çözdüler. Yurtdışı kredi kartımdan dijital karta para yatırıp kullanabiliyorum.
0
VIPCH
(29.08.24)
herkes şirkete sinir oldugun için borcunu ödemeyişine yeterince laf etmiş zaten. o konuda saçmalığa değinmeyeceğim

sinir oldugun şeyler de saçma bence. yurtdışına niçin kredi kartı göndersin türkiyedeki banka? türkiyedeki kurye ile anlaşmaları var, amazon mu bu seni yurtdışında bulup teslim etsin. bunun için ekstra kargo ücreti ödemesi gerekiyor. böyle bir şey yapmamaları normal. sanal karttan devam edersin. borcunu da ödersin. bu işin doğrusu budur.
0
abelardo
(29.08.24)
Kara liste hayırlı olsun, 4-5 yıl türkiyede kredibiliten yok artık, bunda sonra söylendiği gibi icra işlemleri başlayacak, üstüne mal mülk en küçük bir şeye şerh koyacaklar, tapuda küçücük hissende şerh görünecek diğer hissedarlar bunu görecek, benim malım mülküm hiçbir şeyim yok dersen gün gelir miras kalır, gün gelir türkiyede bir şey satmak almak için para sokarsın sorun bunlar hep
0
atom karincanin torunu
(29.08.24)
(12)

ben gidiyorum

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
geçen aylarda isviçre'de çok duraklı bir dağ yürüyüşü/kampı planladığımı ve içme suyunun sıkıntı olabileceğiyle ilgili bir duyuru açmıştım. rotam üstünde kasaba, köy, hatta akan su bile olmadığından, sadece buzul gölü olduğundan bahsetmiş, çözüm aramıştım. belki duyuruma yanıt vermiş olanlar hatırla
geçen aylarda isviçre'de çok duraklı bir dağ yürüyüşü/kampı planladığımı ve içme suyunun sıkıntı olabileceğiyle ilgili bir duyuru açmıştım. rotam üstünde kasaba, köy, hatta akan su bile olmadığından, sadece buzul gölü olduğundan bahsetmiş, çözüm aramıştım. belki duyuruma yanıt vermiş olanlar hatırlar.
neyse, ben eşyaları topladım, şimdi yataklı vagonla gidiyorum. ambiyans ışığımı da açtım :) pasteboard.co
içme suyuna da çözüm buldum. giardia falan kapmam diye düşünüyorum. yani kapmam herhalde galiba sanırsam.
bir hafta yokum. inşalla sağ kalırsak bir haftaya görüşmek üzere duyuru ahalisi. öpt. kib. by.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.08.24)
bundan bize ne olması
0
mcsword
(22.08.24)
mcsword'e katilmadan edemiyorum. Soru nerede? Neden bunu burada okuyoruz?
0
quaker
(22.08.24)
Güle güle git, güle güle gel biz ismail gibi hep buradayız.

Ayrıca o ayaklar ne öyle? fırıncı küreği gibi bunu yazmazsam uyuyamazdım affet :)
0
respect
(22.08.24)
sen bu toksik insanların verdiği cevaplara aldanıp kendine dert yüklenme. sağlıcakla git, umarım hayallerini gerçekleştirmiş biçimde sağ salim dönersin.
0
rakicandir
(22.08.24)
İyi yolculuklar, iyi eğlenceler o halde :)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(22.08.24)
yolun açık olsun paşam (:

paylaşacağın bir yer varsa linkle.
0
anon1m
(22.08.24)
Duvardaki ne öyle ?
iPhone wall edition mu ?
0
diyecevaplandı
(22.08.24)
Ay hadi sağlıcakla. Dönünce haber ver :)
0
kobuzchu kiz
(22.08.24)
logisticsmanager
(22.08.24)
Ne acayip insanlar var ya.

İyi yolculuklar. Kaza bela senden uzak olsun. İsteğin her şey yolunda gider ve bol bol anı ve elbette görsel şölen biriktirirsin umarım.

Bizimle de paylaşırsan ne güzel olur hatta birkaçını :)

Hatta yolculuğuna dair detayları da uzun uzun yazsan o daha da iyi olur :)
0
an engineer
(23.08.24)
ben geldim. hayattayim :) güzel gecti.
günde 10km yürüyüp yaklasik 800 metre tirmanis yaptim, sirtimda 14 kg canta ile ve önceki günkü yorgunlukla her zaman cok kolay gecmedi ama basardim. geceleri 5 derece civarindaydi hava. o da sorun olmadi, ekipmanim iyiydi.

tabii ki size ne ama gezi öncesi yardim aramak icin actigim duyuruya cok güzel cevaplar gelmisti. bir nevi onlara haber verme, verdikleri cevaplarin ise yaradigini gösterme amaciyla acilmis bir duyuruydu bu da. ilginizi cekmiyorduysa baska duyurulara gecebilirdiniz yani.
@respect öyle deme ayaklar 37 numara ya :)
@diyecevaplandi o bu sekilde dururken ayna, öne dogru egersen bir tür tepsi oluyor. Laptop icin falan.
0
🌸konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.08.24)
Hoş geldin:) keşke bende de böyle bir cesaret olsa
0
playing star again
(29.08.24)
(15)

Bebeğimin ve benim hayatımızı kurtaran doktor ve ebeye ne almalıyız?

wild honey suckle
Travmatik bir erken doğum sonrası kafalar yerine oturduktan sonra milisaniyelerle karar verip bebeğimin ve benim bugün hayatta olmamızı sağlayan doktorum ve ebeme hediye almak istiyoruz. Doktor erkek ebe kadın. Ama çiçek konusunda hastane zaten pek işbirlikçi değil. Bir de güzel anlamlı bir şey olsu
Travmatik bir erken doğum sonrası kafalar yerine oturduktan sonra milisaniyelerle karar verip bebeğimin ve benim bugün hayatta olmamızı sağlayan doktorum ve ebeme hediye almak istiyoruz. Doktor erkek ebe kadın. Ama çiçek konusunda hastane zaten pek işbirlikçi değil. Bir de güzel anlamlı bir şey olsun kalıcı olsun istiyoruz.

Ebeye - çikolata kutusu üstüne zarfta bi yerden gift card
Doktora - gömlek ve viski (içtiğini biliyoruz, gömlek muhabbeti de eşim hep randevulara gömlekle giderdi o da zevkini beğendiğini söylerdi)

Olur mu?
0
wild honey suckle
(21.08.24)
Öncelikle geçmiş olsun. Bence gömleğe gerek yok viski iyi bir fikir, genel olarak da iyi bir fikir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.08.24)
Geçmiş olsun, bebeğiniz sağlıkla büyüsün. Ne kadar nazik düşünmüşsünüz. Bence ikisi de çok güzel fikirler.
0
fotrsapka
(21.08.24)
Doktor için çikolata ve viski, ebe için çikolata ve gift card ideal hediyedir. Geçmiş olsun. Bebeğinizi de sağlıkla büyütün.
0
plastik turambar
(21.08.24)
olur. çok sevindim. geçmiş olsun. hayırlı uğurlu olsun.
0
gabe h coud
(21.08.24)
Güzel düşünmüşsünüz biz çikolata almıştık içiyorsa yanına viski alınabilir ebeyede hediye kartı ve çikolata gayet güzel
0
basond
(21.08.24)
PLASTIK TURAMBAR +1

doktor: viski + cikileta
ebe: cikileta + hediye kuponu
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.08.24)
Görevini yapan bir insani görevini yaptigi için ödüllendirmek nedir ya anlamadim.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
Çok köylü bir hareket kusura bakmayın lütfen.
Ne düşündüğünüzü anlıyorum ama bence şık olmaz.
Sadece işlerini yapıyorlar.
0
norek
(21.08.24)
Kendisi nöbetçi hekim değildi o gün kendisi isteyerek hastaneye geldi gece 5te.
Ayrıca tabii ki maaşlarını alıyorlar ama bu hastanenin onlara görevleri için verdikleri bir şey ben ayrıca minnettarlığımı göstermek istiyorum.
0
🌸wild honey suckle
(21.08.24)
köylü derken neye göre deniyor ki? minnettarlik göstermenin köylülükle alakasi yok.
yasadigim ülkede doktora ve ebeye hediye almak yasak mesela ama insanlar bu sebeple kantin kumbaralarina para atiyor ya da iyi bir cikolata alip veriyorlar. insanlar dünyanin her yerinde tesekkür mahiyetinde böyle seyler yaparlar. yeni dogum yapmis annenin kirk türlü sikintisi oluyor, kendisine cok yardimci oldugunu düsündügü ebeye bir cikolata alip vermesi sadece güzel bir jesttir. is bittikten sonra verildigi icin de yanlis anlasilmalarin önüne gecer.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.08.24)
geçmiş olsun, güzel düşünmüşsünüz.
hediye kart çok mantıklı ne ihtiyacı varsa kendi alır.
0
OgutucuRecep
(21.08.24)
Bahsis mi veriyorsunuz?
Comarca bir hareket malesef. Niyetiniz iyi olsa da…
0
sonsuz
(21.08.24)
Hediye karti olayi legal bile olmayabilir.
0
sonsuz
(21.08.24)
Doktorun ofisine (ekiple birlikte yenmesi icin) cikolata alinabilir ama tek tek bana garip geldi. Hele gomlek cok sacma. Gift card da asagilayici geldi bana. Viski de garip. Bi sey almaya gerek yok. Bence doktor da garipseyecek ama belli edemeyecek.
En fazla bi orkide gonderilebilir ama ona da hastane hakli olarak karsiymis.
0
Kittie
(22.08.24)
Eskiden bende senin gibi dusunurdum ama yanlismis

Doktorun ebenin yaptigi onlarin rutin gorevi yani yoldan gecip supermenlik yapan siradan bir insan degilki hediye alasin gerek yok boyle seylere
0
Zetnikov
(22.08.24)
(11)

Akşamları Erkenden Gelen Uyku Problemi

pangea
Merhaba Duyuru Sakinleri,Çoğunluk uyuyamamaktan yakınır; ancak ben de tam tersi bir durum geçerli. Akşamları mesai sonrası 18:30 gibi eve varıyorum. İşte yemekti, duştu derken 20:30 – 21:00 gibi esnemekten ağzım yırtılıyor ve nasıl bir uyku hali anlatamam. Baş etmenin yolu yok! Oysaki ben kitap okum
Merhaba Duyuru Sakinleri,

Çoğunluk uyuyamamaktan yakınır; ancak ben de tam tersi bir durum geçerli. Akşamları mesai sonrası 18:30 gibi eve varıyorum. İşte yemekti, duştu derken 20:30 – 21:00 gibi esnemekten ağzım yırtılıyor ve nasıl bir uyku hali anlatamam. Baş etmenin yolu yok! Oysaki ben kitap okumak istiyorum, işte İspanyolca dersleri alıyorum, hocanın verdiği ödevler oluyor onları yapayım diyorum; hadi en kötü bir dizi izleyeyim diyorum… Mümmkünatı yok!

Bir süredir anti depresan kullanıyorum; ancak onları sabah alıyorum. Dolayısıyla uyku halinin öğlen dolaylarında olması gerekmez mi?

Çok şikayetçiyim bu durumdan. Ne tavsiye edersiniz? Doğal bir yöntem olacağı gibi reçetesiz alınabilecek bir ilaçta olabilir.

Not: Kahve dedendi. Bana mısın demedi.
0
pangea
(20.08.24)
Şöyle bir şey yapmayı deneyebilirsiniz; Saat 20.30 -21:00 civarı uyku gelince koltukta, yatak olmamalı- görece rahatsız bir yerde yarım saat kadar kestirin ve alarm kurun. Uyanınca da hemen bi soğuk su çarpın yüzünüze iyice açılsın.

o yarım saatlik uykudan sonra uyanınca uzun süre uykunuz gelmiyor olması lazım.
0
Kediyi üzdün
(20.08.24)
Direneceksiniz, yapacak bir şey yok. Kanepeye çökünce ben de 21:00'e kadar uyukluyorum. Sonra da uykum kaçıyor. :/ Evde işleri bitirdikten sonra yürüyüşe çıkmak iyi geliyor.
0
auroraaurora
(20.08.24)
@kediyi üzdün tavsiyesi bana aşırı mantıksız geldi. lütfen alınmasın ama. daha fazla uyku sersemi olup kalan bir iki saatten bi b.k anlamama ihtimali ile uykunun kaçıp geç saatlere kadar ayakta kalma ihtimali kapışır.

kan değerlerinize baktırabilirsiniz.
0
elorelia
(20.08.24)
peki bu saatte uyuduğunda ne oluyor? sabah çok daha erken kalkabiliyor musun?

bana da 5-6 ay önce başladı böyle erkenden uyku bastırmaya. aşırı erken kalkarak dengelediğimde güzel olmuştu :) yatırım tavsiyesi değildir, ama günlük 8 saatin üstüne çıkmadığın sürece günün hangi diliminde uyuduğunun önemi olmamalı bnce.
0
nolmus yani
(20.08.24)
@elorelia, ben yapıyorum bunu henüz bir sorun olmadı :D tabi bünye meselesi. Ben ayılıyorum ve kalan zamanda sersem olmuyorum. Uykunun ilk evresi zaten ne kadar derine geçmiş olabilirsiniz yarım saatte. Denemesi bedava :)
0
Kediyi üzdün
(20.08.24)
@Kediyi üzdün o önerinizi denedin; ama nafile! Hatta telefonu kurduktan sonra uzak bir yere koyuyorum ve sesini de köklüyorum.. Telefonda kurduğum çalar saati kapattıktan sonra tekrar kendimi sızmış halde buluyorum.

@nolmus yani yok ya! Erken kalkamıyorum. Hatta çalar saat çalmasa, muhtemelen 12 saat felan uyurum.
0
🌸pangea
(20.08.24)
o zaman bi dahiliye muayenesi şart, ama anti-depresanların uyku isteğini arttırması da normal bir şey. belki psikiyatristin ile de görüşebilirsin çok şikayetçiysen bu durumdan. belki doz düşürür veya başka bir ilaca geçirir.
0
nolmus yani
(20.08.24)
@pangea, yerinde olsam kan testi yaptirtirdim. ben de böyleydim bir süre. meger tiroitler nanaymis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.08.24)
Bence vücuduna karşı çıkma ve uyu dediği saatte uyu, uyandığında yaparsın istediklerini.

Kan testi iyi fikir hakkaten. Ama kötü bişey çıkmazsa vücuduna uy.
0
muhayyer divan
(20.08.24)
Bence bir kan tahlili yaptırın vitaminler falan eksikse takviye alırsınız, iyi gelebilir.

Onun dışında ben şeyi merak ettiğim, verimli uyuduğunuza emin misiniz?

Mesela bende uyku apnesi mi tam teşhisini koymamıştık ama o tarz bir şey vardı.

Bademciklerim, küçük dilim falan boğazımı kapatıyordu çok büyüklerdi. O yüzden sürekli nefes alamayıp uyanıyormuşum.

Bademciklerimi ve küçük dilimi aldırdıktan sonra gün içindeki uyku problemlerim gitti.

Artık abartmayım ama neredeyse uyumasam bile 2 gün ayakta kalırım yani.

Ama bu dediğim sadece bir örnek. sizin vitamin, yürüyüş, spor, oksijen, kuru meyve... gibi takviyeler almanız gerekebilir herkesin vücudu ve hayatı farklı.
0
ananiyimioguz
(20.08.24)
isten gelince yarim saat kestir
sonra yemek yap, ye
yemek sonrasi bi yuruyus (yemekten sonra dinginlik cokmesin)
sonra enerji yukselir muhtemelen
0
sttc
(20.08.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.